Gönderi

Mor ve Ötesi’nin yeni teklisi “Forsa” incelemesi
Sözler: Ters yönden gelen⁣ Bıçkın başkanım⁣ Ağlamazsan bir çift sözüm var⁣ ⁣ Hep sen istedin⁣ Ben de dinledim⁣ Artık benim de zamanım var⁣ ⁣ Gitmedim işte⁣ Delirmedim de⁣ Anlatan benim⁣ Seni ve her şeyi ⁣ ⁣ Belki hiçbir şey ⁣ Böyle zor olmazdı⁣ Biraz daha mutlu olsaydın⁣ ⁣ Ters yönden gelen⁣ Bitkin başkanım⁣ Şimdi benim de zamanlarım⁣ ⁣ Belki hiçbir şey böyle zor olmazdı⁣ Biraz daha mutlu olsaydın⁣ ⁣ Gitmedim işte⁣ Delirmedim de⁣ Anlatan benim seni ve her şeyi⁣ ⁣ Ölmedim işte⁣ Delirmedim de⁣ Anlatan benim seni ve her şeyi⁣ Mor ve Ötesi’nin enfes yeni teklisi "Forsa". Şehir albümünden bu yana Mor ve Ötesi dinleyicileri bilir ki onların her şeye karşı eleştirici ve imgelerle donatılmış bir müzik yapısı var. Mor ve Ötesi isterse geçmiş başarılarının getirdikleriyle devam edebilecek bir grup. Senede bir iki konser verip, "Uyan diye şarkı yazmışım, artık ne bekliyorsunuz?" diyebilirlerdi. Bunun yerine sürekli farklı bir şey yapma peşindeler; senfoni orkestrasıyla verdikleri konserler buna en güzel örnek. Şimdi de yeni bir tekliyle gelmişler. Bakalım Forsa nasıl olmuş?.. İşin güzel tarafı, sadece şarkının adını Forsa yapıp bırakmamış ekip, açılış riff'i de epey bir korsan shanty'lerini andırıyor. Bakın bu kısım benim için gerçekten önemli. Biraz önce anlattığım gibi grup istese bir iki cover yapıp geçer her sene ama farklı bir şeyin arayışı içindeler. Her ne kadar yurt dışında shanty / rock müzik örnekleri olsa da (örneğin The Writing on the Wall) ülkemizde pek bilinen bir şey değil. Evet, iyi yapan illaki vardır; çünkü benim de tanıdığım death metal / black metal kayıtları yapan ekipler var ama bilindik değil. O halde, sadece Sultan-ı Yegah şarkısını seven bir insanın bu şarkıyı dinleyip "Ben anlamadım, ne çalıyorlar?" deme ihtimali de var. Bu nedenle bu kadar uzun süre bir arada olan Mor ve Ötesi gibi bir grubun yeni şeylere cesaret etmesi çok önemli. Şarkının sözlerine gelecek olursak da Mor ve Ötesi'nin sık sık bahsettiği konuların bir benzerini burada da görebiliyoruz ancak gerçekten 2000'lerde falan eleştiri işleri daha kolaydı. En fazla başımıza bir iş gelir mi diye korkuyordunuz. Fakat Mor ve Ötesi gibi geniş dinleyici kitlesine hitap eden bir grubun eleştiri konusunda yaptığı en ufacık bir ima bile çok değerli, ayrıca, onların eleştirileri kesinlikle zaman tanımıyor. Söyledikleri sözler Cambaz kadar sert veya doğrudan da değil, hatta burada nahif bir duruşları var bile diyebiliriz; çünkü yanlış olduğunu düşündükleri politikalardan, savaşlardan falan bahsetmiyorlar fark ettiğiniz üzere. Bayağı insani bir şekilde "keşke biraz mutlu bir insan olsaydın", bu kadar hırsa kapılmasaydın da hepimiz güzel yaşasaydık gibi bir sitem var. Ayrıca bunu, grubun solisti Harun Tekin ile Can Yayınları genel müdürü Can Öz'ün yaptığı "Anormal Şartlar Altında" adlı podcast serisinin "kavgacılık" bölümünü dinleyerek daha iyi kavrayabilirsiniz (şarkıyı anlamlandırmak için "birinci el"e başvurabilirsiniz). Bir yandan geçtiğimiz uzun yıllar boyunca yaşadıklarımızı, kaybettiklerimizi ve kaçırdığımız fırsatları düşünüp hüzünlenmeden edemiyoruz. Ayrıca şarkı sözlerindeki imgeler gerçekten çok iyi, biraz daha ayrıntılı inceleyerek atıflarda bulunduğunu da anlayabiliyoruz. Mesela Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bir kitabında, yanlış değilsem 5 Şehir'de, geçen örnek bana burayı hatırlattı. Mor ve Ötesi "Biraz daha mutlu olsaydın" derken, Ahmet Hamdi Tanpınar ise 2. Abdulhamid’in mutsuzluğundan dolayı halkın da mutsuz olduğunu ifade eder. Küçük bir parantez açmak istiyorum: İlginçtir ki şarkının yayımlanmasına bir gün kala rüyamda Harun Tekin'i gördüm ve hemen o sabah şarkıyı görünce çok şaşırdım. Mor ve Ötesi'nin hiçbir reklam yapmaya gerek duymamasını göz önünde bulundurursak, galiba teknolojiyi değil de, metafiziği tercih ediyorlar. "Şeyh Harun Tekin" de bu "metafizik reklam" kampanyasında köprü görevi görüyor. :D Biraz da klipten bahsetmek istiyorum. Klip gerçekten çok çok iyi. Şarkıyla uyumu, postmodernitesi ve göndermeleri gayet yerinde. Grup bizi önce sözlerin postmodernitesiyle çarptı, daha sonra hem sözlerin hem de klibin postmodernitesi ile bunu bir adım "öte"ye taşıdı. Ayrıca görsellik, danslar ve geçişler standartların çok "ötesinde". Müziğin temposunun yerinde olması, dinlemeyi daha keyifli hale getiriyor. Masteringini de gerçekten çok iyi yapmışlar ve bateri kısmı, şarkıya bağlı olarak, kendisi de ayrı konuşuyor. Bir müziğin dinleyene etki sebeplerinden bateri ritmleri de gerçekten çok önemli, Kerem Kabadayı kesinlikle bu işi biliyor. Sıra geldi rifflere: Tam olarak Kerem Özyeğen kalitesinde oluşturulmuş, harikalar saçıyor. Ayrıca, şarkıda bir yandan "Muse"dan etkilendikleri sarih. Bassların Burak Güven’le yürüyüşünün oluşturduğu mikslerle tekrar eden bir gitar havası var, bu yönden hoş olmuş (grubun alametifarikası Harun Tekin'in gitara karşı uyumundan söz etmeme gerek yok sanıyorum). Ses renginiz güzel olabilir ama bunu kullanmayı bilmiyorsanız maalesef hiçbir işe yaramaz. Bu durum çok pahalı bir enstrüman alıp çalamamaya benzer, dolayısıyla gerçekten çok uyumlu bir müzik harmonisi olmuş. Son olarak, Mor ve Ötesi'nin bize yaşattığı manevi ve müzikal hazzın bir albümle taçlanması dileğiyle. Not: Belki de buraya çok uygun bir yazı değildi fakat yine de paylaşmak istedim. Ne de olsa Mor ve Ötesi'nin şarkılarında entelektüel birikim, edebi yapı ve tabii ki de postmodernite var; yazımı burada paylaşma sebeplerim bunlar. Değerli düzenlemeleri için
Fëanor
Fëanor
'a teşekkür ederim. Müzik ve klip için: *open.spotify.com/track/0hItWVe3J... *music.apple.com/tr/album/forsa-... *youtu.be/H8bLVrIOg8w
··
1,203 views
Fëanor okurunun profil resmi
Ellerine sağlık dostum, yazında sana yardım etmek benim için büyük bir keyifti, fazlasını bekliyoruz. Mor ve Ötesi gibi bizi çok bekletme. :)
Fatih okurunun profil resmi
Dahasına gayret etmeye çalışacağım. İlk başta sönük olan anlatımıma renk kattığın için sana da teşekkürler:D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.