93. Nobel Edebiyat Ödülü Jon Fosse'nin...
İnsanlar doğar, yaşar ve ölürler. Bu basit döngü yaradılıştan beri devam eder. İşte Norveç'li yazar Jon Fosse'un Sabahtan Akşama adlı novella tarzı kitabı da Johannes'in döngüsünü anlatıyor.
Kitabın ilk bölümünde ailesi tarafından heyecanla beklenen bir bebektir Johannes. Ailesini tanırken, doğumuna, dünyaya gözlerini ilk açışına tanıklık eder, yeni bir bebeğin yaşama katılma heyecanına ortak oluruz.
İkinci bölümde ise Johannes son gününde çıkar karşımıza. Artık bu dünyayı terk etme vakti gelmiştir. O altı çocuklu bir baba ve çokça torunu olan bir dededir. Çok sevdiği karısını, kadim dostlarını kaybetmiştir. Artık onun içinde demir alma zamanıdır bu hayattan.
İşte Sabahtan Akşama adındandan anlaşılacağı üzere göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir ömrün ilk ve son gününün hikayesidir. Johannes'in doğumunun ve ölümünün.
Herkesin kendince çıkarımlar yapacağı bir kitap Sabahtan Akşama. Doğumun heyecanı ve sevincini, ölümün ise hüznünü ve soğukluğunu hatırlatıyor insana.
Kitapta çok ilginçtir nokta hiç kullanılmamış. Bu sıralar okuduğum kitaplarda böyle farklı imla kullanımlarına çok rastlar oldum. Diğer noktalama işaretleri var sadece nokta yok kitapta. Yazar acaba yaşamı sonsuzluğa bir yolculuk olarak gördüğü ve sonrasını bilmediği için nokta koymamış olabilir mi diye bir düşünce oluştu ben de. Sonuçta ölüm herkesi bekleyen, belirsizliğe yapılan bir yolculuk bence.
Oyun, öykü ve roman yazarı olan Jon Fosse dünya edebiyatının en önemli Norveç'li temsilcilerinden de biri. Kuzeyli yazarların ortak özellikleri anlatılarda doğayı da adeta bir karakter gibi kullanmaları. Fosse'da bu kitapta Norveç'in soğuk denizlerine götürüyor bizi balıkçı Johannes'le.
Güzel bir kitaptı Sabahtan Akşama. Monokl Yayınları son zamanlarda değişik yazarlar, değişik kitaplarla buluşturuyor okuyucularını. Benim çok severek takip ettiğim bir yayınevi.
"evet, işte böyleydi, insanlar gider geriye eşyalar kalırdı"
Başka güzel kitaplarda buluşmak dileğiyle.