Gönderi
360 syf.
9/10 puan verdi
‘Gönülden içeri girene bütün kapılar açıktır.’
Dile gel Ey arayan gönül, aradığın senden gayrı mıdır?
“Kitapların da bir nâsibi var, muhâtabı var. Arayışa, ihtiyaca göre nâsib olur.”
Arzuhâl… Hâl’in Arz’ı… Bir İmâm-ı Rabbânî Romanı…
Allah dostlarını anlatan romanları her dâim çok severim. Okumayı en çok sevdiğim roman türüdür. İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin bir çok nâsihatlerini içinde barındıran bu kitap geçmişten ve günümüzden iki farklı olay örgüsünü okuyucuya sunuyor. Bir yandan İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin hayatından bahsedilirken diğer yandan Hâce Alaaddin, Ömer ve Zühre’nin hikâyesi konu ediliyor. Bazen içimi ısıtan, hislerimi yansıtan, bazen de çok önemli nâsihatlere rastladığım satırlar okudum. Sonu beni çok etkileyen ve şaşırtan bir kitap oldu. Bu şekilde beklemiyordum o yüzden farklı bir duygu hissine kapıldım. Çok anlamlı bir kitap yolculuğu oldu benim için. Gerek kitap kapak tasarımı olsun gerekse kitabın içinde anlatılanlar harika bir uyum içinde okuyucuya hitap ediyor. Mutlaka okumalısınız.
Hazretin Mektûbat adlı eserini biliyordum ama hayatını okuyunca önemini daha iyi anladım. Bu kitapla birlikte merakım iyice arttı ve hemen okumaya başlamak istiyorum.
‘İmâm-ı Rabbânî… İmâm; önder demek, Rabbânî ise; Allah tarafından terbiye edilen.’
Bence herkes böylesine mühim bir Allah dostunun hayatını yakından tanımalı ve eserlerini mutlaka okumalı…
‘Derler ki bir Allah dostu dünyada iken kınındaki kılıç gibidir. Vefât ettikten sonra kınından çıkar. Asıl himmet vefatlarından sonradır.’
‘Mektûbat saray gibidir. Şeyhine yazdığı ilk mektuplar, o sarayın ağır kapısıdır. Eğer o kapıyı açmayı vâr gücünle çalmayı başarırsan saraya girebilir ve odalarını keşfedebilirsin.’
“Ben kapıyı çalmıştım. Kapı açılır mı, açılmaz mı bilmem, ama kendisine kapı açılanlar kapıyı edeble çalanlardı. Edeb ki ebediyen lâzımdı!”
İnşaAllah herkese arayışta oldukları bir zaman diliminde okumak nâsib olur…
·
95 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.