Gönderi

Geleceğe bakış
Universite adı altında çok hızlı bir genişleme ile meslek okulları açılması nın asıl sakıncası ise, gerçek üniversite alanında Atatürk döneminin çok ümit verici oluşumlarından sonra bu kavramın giderek yozlaştırılması olmuştur. Bu olayın, Türkiye'nin kültür ve uygarlik alanındaki geri kalmışlığı ile yakından iliş kili olduğu kanısındayım. Kabul etmemiz gerekir ki şimdiye kadar en yüksek oranda üniversite mezunu üyesi olan Parlamento'muza da baksak, hepsi üni versite mezunu üst düzey bürokratlarımıza ya da aydın geçinen kitleye de baksak, ülke bakımından heyecan verecek birikimler göremiyoruz. Çekiler birçok sıkıntı, elit bir düşünür kadro noksanından kaynaklanıyor. Böyle bir kadro bulunmazsa, "anayasayı değiştirelim" dediğimiz zaman ülkenin uygar laşma yolunda sağlam adımlar atmasına çerçeve olacak anayasa taslaklarını kim hazırlayacak? Adalet ve yargı sistemimizin geri ve aksayan yönlerini dü zeltme önerilerini kim üretecek? Ülke iktisati konusunda bu kadar cehaletin egemen olmasını kimler önleyecek? ... İkinci Devrimi'nin Türkiye'yi sadece daha zengin değil, aynı za manda daha uygar ve mutlu yarınlara götürmesini istiyorsak, eğitim kurumla rımızın ama özellikle de derin üniversitelerimizin gelişmesine önem vermeli yiz. 21. yüzyılın bilgi ve iletişim çağında uygarlık üniversitelerinin klasik kalıp lar içinde kalması gerekmez. Fakat gerçek, derin üniversite kavramının 21. yüzyılın koşul ve gereklerine nasıl uyum sağlayacağına, çağın üniversiteleri nin nasıl geliştirileceğine de cahil politikacılar, çıkarcı siyaset koalisyonları, mi yop piyasa değil, yine akılcı, eleştirici, özgür ve araştırıcı düşünürler yol ver melidir. Bu bir kısırdöngü gibi görünüyorsa da bu zincirin zamanla kırılıp aşıl masından başka çare var mı?
Sayfa 236
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.