Gönderi

İSLAM ÂLİMLERİNİN GÖZÜYLE ZAMÂNIN KIYMETİ Abdulfettah Ebu Gudde -Müellif:Eğer müslüman kendinden istenildiği gibi,namazı ilk vaktinde kılarsa,bu,vakti koruma,belirlenen zaman dilimlerine dikkat etme,her amel için belirlenen zaman dilimine karşı hassas davranma yönünde, müminin tabiatına bir ayarlama getirir. -Müellif:Böylece peş peşe gelen kısa süreler içinde,namazları edâ eden kimse vakitlere karşı hassas olur,sürelere dikkat eder ve her ibâdeti belirlenen vakitte en güzel şekilde yapma alışkanlığı kazanır. -Müellif:Müslüman,hayâtını yaşarken vakit hususunda çok dikkatli olmalıdır.Her işini münâsib ve uygun vakitte yapması gerekir.Vakit bir zaman ölçüsü olup,Allah'ın insana verdiği en büyük nimetlerden biridir.Vakit,gerek âlimin ve gerekse talebenin hayâtında,hem sermâye hem de kazançtır.Akıllı kimsenin bunu boş yere hebâ etmesi,hayâtını boşa geçirip çarçur etmesi uygun olmaz. -Müellif:İnsanın,vaktini güzel değerlendirip hayâtını tanzim ederek,vaktini rayına oturttuğunda,ayrıca fuzuli konuşmalardan,yemeklerden,meclislerden ve toplantılardan uzak kaldığında,ne büyük neticeler elde edilebileceğini beyân ettim.Çünkü,zamânı güzel değerlendirmekle en güzel neticelere ulaşılır ve geridekilere bırakılacak güzel eserler ortaya çıkar. -Fahreddin Râzi:Allah,zaman olan asra yemin etmiştir.Çünkü,zamanda acâyiblikler vardır.Şöyle ki,mutluluk ve üzüntüler,sıhhat ve hastalık,zenginlik ve fakirlik zaman içinde olur. -Denilmiş ki "Geçen vakti kaybettiğine üzülmekle meşgul olmak,ayrı bir vakit öldürmedir". -Ebu Said el-Harraz:Geçen vakitle meşgul olmak,ikinci bir vakti zâyi etmektir. -Abdullah İbn Muhammed İbn Munâzil:Geçmiş ve gelecek vakitlerle meşgul olanın vakti,faydasız yere geçip gider. -İbn Cemra:"Vakit bir kılıç gibidir, sen onu kesmezsen o seni keser" sözü,sonra yaparım demen suretiyle o seni keseceğine,vakti amelle sen kes demektir.Veyâ,sen vakitten istifâde etmek,faydalanmak hususunda uyanık olmazsan,kılıçla vurulup öldürülen kimse gibi helâk olursun.Kişi,vakti kazanmak ve ondan uygun şekilde istifâde etmek için dikkatli olmazsa,zaman onu keser ve helâk eder.Çünkü vakit,keskin bir kılıç,yakan bir şimşek gibidir. -İbn Kayyim:Geçen vakte karşı esef etmeye gelince,bu,insanı neredeyse öldüren bir arzudur.Çünkü vakit, çabuk geçen kıymetli bir şeydir.Telâfisi zordur. -İbn Kayyim:Zaman sürekli akmaktadır.Kişi,onu değerlendirmek hususunda gâfil olursa,vakitleri geçip gider,çok büyük bir şeyi kaçırmış olur.Sonra,kaybetmesine çok üzülür.Hele de kaybettiği şeyin ne kadar büyük bir şey olduğunu anladığında.Geri döndürmek ister ancak vaktin geri gelmesi ile onun istemesi arasında mâni vardır.Bu sebeble giden vakit geri gelmez. -Denilmiş ki "Üç şey geri gelmez;ağızdan çıkan söz,atılan ok,geçen zaman". -Abdullah İbn Mes'ud:Boş gördüğüm insana kızıyorum. -Abdullah İbn Mes'ud:Ne dünyâsı ne de âhireti ile ilgili bir işle meşgul olmadan,bomboş duran insana kızıyorum. -Abdullah İbn Mes'ud:Üzerine güneşin battığı,ömrümün eksildiği,ancak amelimin artmadığı bir güne duyduğum pişmanlık kadar,başka bir şeye pişmanlık duymadım. -Hasan Basri:Öyle insanlar gördüm ki,sizlerin dirhemler ve dinarlara karşı olan hırsınızdan daha ziyâde yaşadıkları vakitlere karşı hırslı idiler. -Ebu Yusuf,Ebu Hanife'nin arkadaşı ve talebesi,onun ilminin ve mezhebinin yayıcısı idi.Üç Abbâsi halifesinin kadılığını yapmıştı.Mehdi,Hâdi ve Hârun Reşid. -Müellif:Âlimlerimiz "İlim taleb etmek,beşikten mezara kadardır" diyorlardı. -Müellif:İşte böyle gayretli olmak gerekir,çünkü ömür kısadır,ilim ise bitmez tükenmez bir deryâdır.Bu sebeble ilim tâlibinin vakitlerini ve saatlerini,boşa harcamaması gerekir.Geceleri ve yalnız kaldığı zamanları ganimet bilmeli,âlimleri de aynı şekilde servet bilip onlardan istifâde etmeye bakmalıdır.Çünkü,geçen bir daha geri getirilmez. -Âlimlerin kitabla ilgili sözlerinden 1-Kitab,sana yük olmayan bir arkadaştır.2-Yalnız kaldığında,kitab okuyarak yalnızlığını gider.Çünkü kitab okumak,en güzel konuşma aracı ve gözleri baktırma vâsıtasıdır.3-Kitab,her zaman yardıma hazırdır.Aslâ zarar vermez.Sen çabaladığında o da gayrete gelir ve sana kendini açar.Sen usanırsan o da bıkar ve kendini sana karşı kasar.Kendine yaklaştırırsan sana yaklaşır,uzak tutarsan uzaklaşır.Ne seni yanlışa sürükler ne de bir sırrını ifşâ eder.Ne senin koğuculuğunu yapar,ne de sana laf taşır. -Müellif:Yahya İbn Main'in babası,Abdullah İbn Melik'in Rey şehrinin vergisi için görevlendirdiği seçkin kâtiblerden birisiydi.Babası vefât ettiğinde bir milyon dirhemi ona bıraktı.O da babasından kalan bu mirâsın tamâmını hadis tahsil etmek için infâk etti.Geriye sâdece giyebileceği bir ayakkabısı kaldı. -Hicri beşinci asırda medreselerin inşâsından önce,şeyhler hadisleri talebelere ya mescidde,mescid kendilerini alamayacak kadar kalabalık olduğunda geniş bir alanda,sayıları az olduğunda da evlerinin kapılarının önünde rivâyet ederlerdi. -Yahya İbn Main'in "kendi ellerimle bir milyon hadis yazdım " v.b sözler için şöyle denilir "Hadisciler Nebi'den(aleyhissalâtu vesselam) ,sahabi ve tabiinden gelen her haber,eser ve kelimeyi ayrı ayrı saymaktadırlar.Aynı şekilde ğarip kelimeyi veyâ mübhem lafzı izâh eden her tefsiri ve benzeri hususları da böyle kabul etmektedirler.İşte bu tip ifâdeler her hangi bir senedle rivâyet edildiğinde,hadis âlimleri bunu hadis saymaktadır.Buradaki rakamı bu şekilde düşünmek gerekir". -Müellif:İbn Cerir et-Taberi 40 yıl boyunca her gün 80 sayfa yazdı.İbn Cerir'in talebelerinden bir grup buluğdan vefâtına kadar yaşadığı günleri hesâb ettiler.Ömrünün tamâmı 86 yıl idi.Daha sonra eserlerinin sayfalarını bu ömre taksim ettiler.Her güne 28 sayfa düşmekteydi. -Müellif:Biruni,Arapça,Farsça,Hintçe,Sankritçe ve Süryâniceyi çok iyi biliyordu.Ardında uzay,tıp, matematik,edebiyat,filoloji,târih ve diğer ilim dallarında olmak üzere 120'den fazla eser bırakmıştır.Meşhur müsteşrik George Sarton şöyle demiştir "Biruni,İslam âleminin en önde gelenlerinden ve dünyâ âlimlerinin en büyüklerinden birisiydi". -Müellif:Zamânı değerlendirme,ondan istifâde edilecek yönleri bilme,yüksek kıymetini idrâk etme,vakitleri kıymetli işlerle doldurma,kısa zaman dilimlerinden ve anlardan istifâde etme,eser telifi,tefekkür,düşünme ve karşıdakini düşündürme yönüyle zirveyi işgâl eden iki büyük insan vardır.Ebu'l-Vefâ İbn Akil el-Hanbeli ve Ebu'l-Ferec İbnu'l Cevzi'dir. -Bursevi:İlim ve mevki sâhibi kimselerin yanına varan akıllı,anlayışlı kişiler az konuşurlar,tez kalkarlar.Ahmaklar ise zamansız gelirler ve çok otururlar. -İbnu'l Cevzi:Ben ise insanların çoğunun zamanlarını boş işlerde acâyib bir şekilde isrâf ettiklerini gördüm.Uzun gecelerde boş boş konuşurlar veyâ içinde şehvâni ve lüzumsuz mevzular bulunan kitablar okurlar.Uzun günlerde ise uyurlar.Gün boyu ya Dicle'nin kenarındadırlar veyâ çarşılarda.Ben bunları,gemi onları alıp götürürken aralarında çene çalmaya devâm eden fakat durumdan haberdar olmayan kimselere benzetiyorum.Nâdir insanlar gördüm ki,niye yaratıldığımızın hikmetini anlamışlar da,(ebedi )yolculuğa çıkmak için azıklarını doldurmaktadırlarAllah için,şu ömür mevsimine dikkat edin.Geçip gitmeden önce değerlendirmek için acele edin.Zamandan istifâde etmek için birbirinizle yarışın.Boş konuşanların sohbetinden Allah'a sığınırım. -İbn Receb:İbnu'l Cevzi,hiçbir ilim dalı bırakmadı,hepsiyle ilgili bir kitab yazdı.Kendisine eserlerinin sayısı sorulunca "340 eserden fazla.Bunlardan bir kısmı yirmi cilt,bir kısmı da sâdece fasiküldür" demiştir. -Müellif:Üstad Abdulhamid el-Alveci el-Iraki "Müellefâtu İbnu'l Cevzi" adıyla bir kitab telif etmiş,bu kitabında İbnu'l Cevzi'nin eserlerinin isimlerini saymış ve bu rakam 519'a ulaşmıştır.Bunların bir kısmı büyük kitablar olup her biri on ciltten fazladır,bir kısmı da birkaç sayfalıktır. -Müellif:Kummi,el-Kuna ve'l-Elkâb'da nakleder:İbnu'l Cevzi'nin hadisleri yazdığı kalemlerin traş yontukları toplanıyordu.Bunlar büyük bir yekun tutmuştu.Vefâtından sonra gasil suyunun bunlarla kaynatılmasını vasiyet etti.Vasiyeti yerine getirildi ve bu yontuklar yettiği gibi biraz da arttı. -Müellif:İmam Nevevi,Şam'da Revahiyye medresesinde ilim tahsil ederken,sâdece medresenin ekmeğini yerdi.Her gün,gerek şerh ve gerekse düzeltme olarak on iki ders okuyordu.Sürekli ilimle,eser yazmakla,ilmin neşriyle,ibâdet,vird,oruç ve zikirle meşgul oldu.Gerek yiyecek ve gerekse giyim hususunda ihtiyaç kadarıyla yetinerek,hayatın sıkıntılarına sabretti. -Müellif:Zorluk çektiğin kadar,temenni ettiğin şeye ulaşırsın. -Müellif:İhlasla gayret edene,Allah ikramda bulunur. -Müellif:İbn Kayyim,İbn Teymiyye'nin eserlerine dâir 22 sayfalık bir risâle yazmış ve bu risâlede 350'ye yakın eserinden bahsetmiştir.Bunların bir kısmı büyük,bir kısmı risâle,bir kısmı da kâide beyânı bâbındadır.İbn Receb ise şöyle demiştir "Şehirler,onun eserleri ile dolmuştu.Bunlar artık sayma sınırını geçmiştir.Hiç kimse bunları sayamaz". -Müellif:İmam Şevkâni,talebelerine her gün 10'dan fazla ders verirdi.Bunlar tefsir,hadis,usûl,nahiv,sarf,meâni,beyan,mantık,fıkıh, cedel ve aruz dersleriydi.Vefât ettiğinde ardında 114 eser bıraktı.el-Leknevi 39 yaşında vefât ettiği halde,eserleri 110'dan fazladır.Bunların bir kısmı büyük ciltler,bir kısmı da birkaç sayfalık risâleler hâlindedir. -Suyuti'nin eserleri 400'den fazladır.İbn Hazm 400 tane eser bırakmıştır.İbn Ebi'd-Dünyâ geriye 1000 kitap bıraktı.İbn Şâhin 330 eser yazmıştır. -Müellif:İnsanın zihninin en durgun olduğu zaman,seher vaktidir. -Müellif:Akıllı kimsenin sağlam zihnini,kıymetli ve son derece pahalı vaktini,en faziletli işe ve en güzel netice verecek amele yöneltmesi gerekir. -Hatib-i Bağdâdi:İlim,ölçülmesi mümkün olmayan deryâ,tamâmını elde etmenin imkân dâhilinde olmadığı mâden gibidir.Sen en mühim olanla ilgilen.Çünkü en mühim olanla ilgilenmeyen en mühime de zarar vermiş olur. -Abbas İbn Hasan:Bilesin ki,senin fikrin her şeyi ihâta edemez.Bu sebeple mühim olanları bir tarafa ayır.Ayrıca herkesle ilgilenemezsin,ilgi ve teveccühünü hakikat ehli insanlara tahsis et.Kezâ cömertliğin de herkese şâmil olamaz.Onu da fazilet sâhibi insanlara sakla.Gece ile gündüz devamlı gayret etsen bile,senin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez.Bu sebeble yapacağın işler ile bırakman gereken işleri birbirinden iyi ayır.Düşünceni mühim olmayan ile meşgul ettiğin takdirde,mühim olanı hakir görmüş olursun.Bâtıl yolda sarfettiğin malı,hak yolda sarf etmek istediğinde çoktan elinden çıkarmış bulunursun.Ahlâkı kusurlu kimselere ilgi ve alâka gösterdiğin zaman,zora düştüğünde faziletli kimselere teveccüh göstermemenin sıkıntısını çekersin.İhtiyâcın dışındaki şeylerle gece ve gündüzünü meşgul etmen durumunda,ihtiyâcın olanı bir köşeye itmiş olursun. -Kâdi İyâd:Öteden beri Arablar ve düşünürler,az yemekle ve az uyumakla övünürler,bunların çokça yapılmasını kınarlar.Çünkü,çok yiyip içmek oburluğun,hırsın ve aç gözlülüğün işâretidir.Ayrıca bunlar,beden hastalıklarına,vücudun bezginleşmesine ve zekânın durgunlaşmasına dâvetiye çıkarır.Az yemek ve az uyumak ise kanaatin ve insanın nefsine sâhib olduğunun delilidir.Bunlar,kişiyi sıhhatli kılar,hâfızayı berraklaştırır,zihni keskinleştirir.Aynı şekilde çok uyumak da,zâfiyetin ve bedeni bıkkınlığın göstergesidir.Bu hal tembelliğe,kalbin katılaşmasına,gafletine ve nihâyet ölmesine,ömrün faydasız bir şekilde zâyi edilmesine sebebiyet verir.Çok uyumanın sebebi ise çok yiyip içmektir.Lokman Hekim'in hikmetli nasihatinde şöyle geçer "Ey oğul,mide tıka basa dolunca,düşünce uykuya dalar,hikmet kaybolur.Vücud azâları da ibâdetten uzaklaşıp oturakalır".Süfyân es-Sevri'de şöyle der "Seher vakitlerine,az yemekle güç yetirilir".Sahnun'da şöyle der "Doyana kadar yiyen,ilim elde edemez". -Müellif:Çoğu zaman vaktin ne kadar hızlı ve bir daha dönmemecesine gittiğini unutursun da,onu değerlendirmekten ve istifâde etmekten gâfil kalırsın.Oysa İmam Ahmed şöyle demiştir "Gençliği,gömleğimin yenindeyken düşüveren bir şeye benzetirim". -Müellif:Vakti değerlendirme hususunda şunlara dikkat edilmelidir.1-İşleri düzene koymak 2-Boş ve faydasız meclislerden uzak durmak 3-Her hususta,fuzuli şeyleri terk etmek 4-Vakti ve dakikaları değerlendiren uyanık,zeki ve ciddi insanlarla berâber olmak 5-Seçkin âlimlerin hayatlarını okumak 6-İlmi bir şeyler ortaya koymak suretiyle,vakti değerlendirmenin tadını almak 7-Mütâlaaya,daha çok mâlumat elde etmeye,tetkike ve elde edilen bilgileri ayıklamaya dalmak.Bu işler,sana zamânın kıymetini öğretir,vakti değerlendirme ateşini gönlünde yakar.Senin,zamânı değerlendirmeni ve zâyi etmemeni,korumanı,boşa harcamamanı temin eder. -Müellif:İlim,rahattan fedâkarlık ister. -Cüneyd-i Bağdâdi:Ömür kısadır,vakit dardır,gün geçip gitmektedir.Vakit içinde fazla boş zaman yoktur. -Câfer İbn Muhammed:İhtiyaçlar giderilmeden,emellere ulaşılmadan nefisler hüsranlar içinde ölüp gitti. -Müellif:"İleriki günlerde yaparım" deme.Bâzıları,gelecekteki günlerde meşgalesi olmayacağını,rahatça çalışabileceğini,üzücü ve engelleyici işlerden kurtulacağını hayâl eder.Gençlik günlerinden daha çok boş vakte sâhib olacağını düşler.Fakat müşâhede edilen gerçek,durumun tam tersine olduğudur.Sevgili okuyucu kardeşim,yaşın ilerledikçe mesuliyetlerin de artacaktır.Alâkaların çoğalacak,vakitlerin daralacak,gücün ve tâkâtin düşecektir.Yaşlılıkta vakit daha dar,vücut daha zayıf,sıhhat daha bozuk,tâkat daha azdır.Yapılması gereken işler ile meşgâleler ise hem daha çok,hem de daha ağırdır.Bu sebeble,ömrünün saatlerini iyi değerlendir,çünkü uçup gidiyor.Ortada olmayan,gelecekle ilgili hayallere kendini kaptırma.Çünkü her yaşanan zamânın kendine göre meşguliyetleri,işleri ve âniden ortaya çıkan durumları vardır. NOT:Çok eser veren bâzı âlimler;İbn Cerir et-Taberi,İbn Şâhin,İmam Eş'âri,Beyhaki,İbn Hazm,İbn Asakir,İbn Ebi'd-Dünyâ,Hâfız Abdulğani Makdisi,Ebu'l-Vefâ İbn Akil,İbnu'l Cevzi,İmam Gazâli,Fahreddin Râzi,İmam Nevevi,İbn Teymiyye,İbnu'l Kayyim,İmam Şevkâni ve el-Leknevi.
·
800 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.