Gönderi

552 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Bağımsızlık Toprağının Adsız Çiçeği
Öncelikle yazdığı incelemeyle bu güzel kitabı okumama dolaylı yoldan vesile olan Sayın
mehmet temiz
mehmet temiz
'e teşekkür etmek istiyorum. 1930'lu yılların Hindistan'ında, okyanus kenarı bir Bengal köyünde başlıyor birçok ismi olan, ama aynı zamanda hiçbir ismi olmayan Pom'un hikayesi. Halkı kendi kast sistemleri içinde ezilirken, besin piramidinin gelip en tepesine oturan insan türü misali, İngiltere de o kast sisteminin üzerine oturmuş, zengininden fakirine, Brahman'ından Dokunulmaz'ına koca bir milleti kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline getirmiştir. Ülkesi İngiliz sömürüsü altında ezilirken, Pom da küçücük yaşında tüm ailesini bir tsunami felaketinde kaybederek başlar hayat tarafından ezilmeye. Ama yaşar. Hayatta kalmak için neler gerekiyorsa yapar, bu uğurda kimliğinden, dininden, her şeyinden olur belki, ama yaşar. Fakat o yaşamaya çalışırken halkı ölmektedir. Sömürü ve himaye düzeninin ne kadar acımasız bir sistem olduğunu gözlerimiz önüne serer tüm olanlar. Bunları görür, Gandi'yle başlayıp Netaji Bose'yle ateşlenen Hindistan Özgürlük Hareketi yüreğini bağımsızlık özlemiyle yakar, hem kendisi hem ülkesi için. Artık hayatta kalmakla yetinmeyecek, ülkesinin bağımsızlığa kavuştuğu günü görmeyi kendine bir gaye edinecektir. Sujata Massey bu kitabı sadece "Hintli bir kızın hayat öyküsü" olarak yazmamış, aynı zamanda 1930-47 arasındaki Hindistan'ın özgürleşmesindeki en önemli rolü oynayan olayların detaylı aktarımını da yapmış. Gandi tabii ki halkının özgürleşmesini gözetmektedir fakat bir noktadan sonra bürokrat kimliği, İngiliz hükumetiyle anlaşma çabaları ve verdiği imtiyazlar halkta soru işaretleri oluştururken, Netaji Bose, Gandi'ye göre çok daha sert ve devrimci bir bakış açısıyla hareket etmiş, halkı ateşlendirmiş ve binevi bir Kuvayımilliye ruhu yaratmıştır. O yıllarda sürmekte olan 2.Dünya savaşının etkileri çokça hissedilmekte, İngiliz hükumeti ise Hindistan'ı bir envanter kaynağı olarak kullanmaktadır. Bu da ülkenin tamamını savaşın sonuna dek perişan edecek bir kıtlık doğurmuştur. Halka verilmesi gereken her türlü gıda, erzak ve diğer destek ve hizmetler doğrudan İngiliz ordusuna akıtılmaktadır. Halkın büyük kesimi sefalet içinde sürünürken, hayatta kalanlar ise "Açlığımda ben hükmederim" noktasına gelerek Özgürlük Hareketinin birer parçası olmuşlardır. Dönemin sosyal ve psikolojik yapısını çok iyi aktaran, çokça tarihsel ve kültürel bilgiler içeren romanı yazar çok akıcı bir kurguyla bizlere sunmuş. Okunmasını tavsiye ederim.
Yatak Öğretmeni
Yatak ÖğretmeniSujata Massey · Yurt Kitap Yayın · 201425 okunma
··
1,045 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.