Item: Ivan Osokin'in Tuhaf Yaşamı
Rating: Rated 10
Author: B.

B.

@Black_Square·

18 December 2021 21:59

156 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Read in 8 hours

Hayatın içinde ya da dışında..

Hayatın gerçeklerinden bir ömür boyu kaçmış, kaçacak bir yer kalmayınca onlarla da yüzleşmek zorunda kalmış İvan'ın tam her şey bitti dediği yerde, keşke geçmişe dönüp bütün yanlışlarımı düzeltebilseydim her şey daha farklı olurdu diye içini döktüğü büyücü tarafından dileğinin yerine getirilmesinin hikayesi. Aynı yollardan tekrar yürümesi için verilen fırsatın, sunulan mucizenin hikayesi. Verilen fırsatın hiçbir işe yaramadığını görürüz, tıpkı geçmişe yolculuğuna çıkmadan önce büyücünün Ivan'a söylediği gibi. Yaptığı hiçbir yanlışı düzeltemez, bu sefer ki yanlışı daha acıdır, çünkü bu sefer yaptığı her hareketin sonucunu biliyordur. Her yanlışı tekrar ede ede yine o kaçınılmaz noktaya kadar gelmiştir, yani yanlış bile yapacak olasılıkların tükendiği yere. O noktada tekrar büyücünün karşısında bulur kendini. İvan bütün yaşadığı o mucizeyi ve yaşadığı her şeyi rüya gibi algıladığından zaten yaşadıklarına ve kendisine verilen fırsata gereği gibi hakkını hiç veremediğinden bu karşılaşmayı bile ilk defa oluyormuşcasına algılar. Ama büyücü her şeyin tıpkı kendisinin söylediği gibi, verdiği fırsatın hiçbir işe yaramadığını tekrar söylemesiyle İvan rüyadan uyanır gibi yaşadıklarının gerçekliğini kavrar. Karakterinin onu başarısızlığa mahkum ettiğini, karakterinin başarısızlık gibi bir kısır döngüye sebep olduğunu, Büyücünün de dediği gibi kişi zihninde büyük bir devrim yaşamadan, kendini güçlü bir değişikliğe tabii tutmadan hiçbir mucizenin işe yaramıycanı, bütün sonuçların bundan farklı olmuycanı acı bir şekilde anlar. Ama yine her şey bitmemiştir tam bitti denmiş olduğu noktada. Büyücü bu sefer büyük bir fedakarlık karşılığında istediği hayatı ona sağlayabileceğini söyleyerek bir fırsat daha vermeyi teklif eder ve düşünüp kabul etmesi için zaman verir Ivan'a. Hayatta hiçbir şeyin hakkını verememiş İvan yine her zaman ki gibi bu teklifin de hakkını veremez, sırt çevirir kendine sorumluluk yükleyecek her ihtimale. İvan'ın tuhaf olan hikayesi böyleydi işte. Benim incelemeyi yazmama sebep olan durum Büyücünün, İvan'ın yaşadığı kendi hayatını tekrar etmesi durumunun aslında herkesi kapsayıp herkesin aynı şeyleri yani böyle bir mucizeyi herkesin İvan gibi boşa harcıyacağı gibi genelleme yapması. Ben bu genellemeye katılmıyorum. Herkes aynı biçimde heba etmezdi bu fırsatı.Bu hayatta insanlar tek tip değil ki herkesi kapsayacak bir genelleme yapalım. Bu genelleme ancak İvan ve onun gibiler üzerinde geçerlidir. Ben bu Ivan Osoki'lerin karakter analizini yapmak istiyorum incelememin bu bölümde.(aslında bu inceleme bunu yapabilmek için yazıldı) Başlıyorum: Gerçekliği kavramak yeteneği her insanın algısında aynı şekilde ve eşit biçimde gerçekleşen bir durum değildir. Hepimizin gerçekliği kavrayışı ve gerçekliğe karşı konumlanıp gereği gibi davranması farklıdır.( Hatta ben insanların kendi içindeki hiyaraşik yapılanmasına, gerçeği kavrama ve gereğini yapma şeklinin sebep olduğunu düşünüyorum.) Kimi insan gerçekliği olduğu gibi kabul edip edilgen bir tavır takınarak, ona teslim olunacak bir şey gibi görürken Kimi insan da gerçekliği fetih edilecek bir alan gibi algılayıp onun yapısını iyice inceleyip anladıktan sonra üzerinde etkin olacağı fırsatı kollayıp üzerinde hakimiyet kuracağı bir şey gibi görür. İki durumda hayatın, aksiyonun içinde, gerçekliği kavrayarak aldığımız pozisyon ve konumlardır. Bir de hayatın dışında kalıp bir izleyici gibi onu uzaktan izleyen, gerçekliği kavrayışı kusurlu olan insan tipi vardır. İşte İvan Osoki'ler dediğim insan tipi bunlar. Hiçbir zaman gerçekliği mutlak bir somutlukta algılayıp hissedemezler. Bu gerçekliğe nüfuz edememe hali kişinin sürekli yaşadıklarına karşı şüpheyle yaklaşmasına, sürekli bir çelişki ve kararsızlık halinde yaşamasına neden olur. Hayatı bir rüyaymış gibi algılama eğilimi içindedirler. Sürekli düşünme halinde olduklarından zekaları gelişmiştir fakat güvenliği ve rahatlığı (tembelliği) esas alarak geliştirdikleri düşünme biçimi atılgan ve tuttuğunu koparan eylemleri gerçekleştirmelerini engelleyecek düzeydedir. Bu yüzden düşündüğü her şey korkakçadır. Okuduğum kitapların birinde, güvenlikte kalma duygusu bütün asil işlerin önündeki en büyük engeldir, diye bir şey yazıyordu. Sözde aklıyla hareket ediyordur. Sözde kendini aklıyla koruyordur. İşte güvenliği esas alan bu akıl çemberi kişileri cesaretten uzak tutan ve cesaretin getireceği her faydadan mahrum eden faktöre dönüşüyor. Canlılar dünyasında diğer canlılardan bizi üstün kılan akıl İvan Osoki'ler türü insanlarda bütün başarısızlıkların sebebi oluyor. Gerçekliğe karşı kusurlu yaklaşımı ona kendiyle yüzleşirken mazeretler de sunuyor. Anın gerçekliğini yakalayamadığı için asıl gerçekliğin hala gelmediği ve geleceğine dair bir beklentiyle sürekli bir bekleme halinde bir yaşam tarzı. Gerçekliğin verebileceği duygusal tatminlerden mahrum olduğu için duygusal açlığını tatmin etmek için bütün geleceğini tehlike altına sokma pahasına kendini anlık hazlara bırakması ve böylelikle hayatını çıkmaz sokaklara sokması. Zaten İvan Osoki'nin geçmişe döndüğünde yaptığı hataları yapmasına sebep olan durumda bu, yani duygusal açlığı ve bu açlığın sebep olduğu bir körlükle duygularını tatmin etmeye çalışması. O kadar kaçarak ve sorumluluk üstlenmeden yaşamaya alışmıştır ki kendine sorumluluk yükleyecek bir mucizeyi bile görmezden gelip ona sırt çevirebilir haldedir. Çünkü mucizeye inanmak ona göre de davranmayı ve etkilenmeyi de gerektirecektir. En iyisi mucizeyi görmemek ve olmamış gibi yaparak bütün sorumluluklardan sıyrılmaktır. Tıpkı İvan Osoki'nin kitabın en sonunda yaptığı gibi. Hepimiz hayatımızda kendimizi tekrar ederiz, hepimiz zamanla kendimizin karikatürü haline geliriz. Bu tekrarlama hususunda bir ayrım yok bence aramızda. Esas ayrım hayatın içinde mi, yoksa dışında mı olduğumuz. Sahnenin dışında kalarak sahneye uzaktan bakan bir izleyeci miyiz, yoksa sahnenin ve oyunun içinde bir izlenen mi? Söylemek istediklerim bu kadar :)

Ivan Osokin'in Tuhaf YaşamıP. D. Ouspensky · Alteo Yayıncılık · 2003364 okunma

··

1,834 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

B.