Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
Akıcı olmakla birlikte klişelere fazla bogulmuş bir roman. Öyle büyük bir aşk yaşa, tüm dünyayı karşına al, sonra sonra da o hazin son hiç mi hiç olmadı. Cahilane bir bakış açısı ile örülmüş satırlar.Annem de beni döverdi beni döven birini buldum bu nedir Allah aşkına.Evet çocukluk travmaları seni yaşadığın olumsuzlukları tekrar yaşatacak kişilere yönlendirir.Ama buna engel olmak da senin elinde küçüktün mücadele edemedin ama artık bir yetiskinsin, kendi psikolojinle baş edebilirsin. Bir şeylerin arkasına sığınmak ve bahaneler üretmek kolay, yapmayın artık bunu.Her şey bizim elimizde bakış açını değiştir.Bu kadar net. Gulsah ile kavga ettigimin farkındayım şuan ama bu kitaptan etkilenip onun yolunu seçecek olanlar olabilir ki oynadığı oyundan etkilenip arkadaşının vuran intihar eden insanlar duyuyoruz.Evet her eser yol gösterici olacak demiyorum ancak bilinçaltımız yanlış mesajları içselleştirebilir. Hayır sırf yalnız kalmamak için çocuk doguramazsın hem de hiç sevmediğin birinden. Karnında bir bebek varken eşinin seni dövmesinden mutluluk duyamazsın çünkü korkarsın çocuğuna bir şey olacak diye ( ki ben bir anne olmadığım halde böyle hissediyorum) Hayır bir kadın kendini cezalandırmak için şiddet gördüğü bir evliliğe mahkum olamaz olmamalı. En en saçma bulduğum bir diğer konu çocuğum aile ortamında büyüsün diye boşanmıyorum, kafası.Uyan artık o çocuk huzur istiyor mutluluk istiyor sen bunu veremedikten sonra aile olmuşsun ne fayda.Aile olmak aynı evin içinde yaşamak demek değildir.Yapmayin Allah aşkına önemli olan çocuğa kaliteli ortam sunmaktır anne baba kavga ederken o çocukta oluşan travmalar çocuğu ileride daha sağlıklı bir birey yapmaz. Ve Aşk güzel ama kendini kaybetmeden yaşadığın sürece yoksa sonu çok acı olabiliyor.Gülşah kadar çok seven biri, yalnızlığı seçmeliydi.O büyük aşka ancak bu yakışırdı.Mutlu sonla bitmedi diye sitem mi ediyorum yoksa.Hayır karakterin çizgisinden tamamen çıkmış olmasına anlam veremiyorum.Aslında tıpkı gerçek hayat gibi.. Çok konuştum ama inanın kadının değersiz ve ikinci sınıf görüldüğü bir topluma tahammülüm yok.Ve belirtmeden geçmemek gerekir ki 21.yy.da hala ırk ayrımı yapabilecek kadar sığ ve cahil isek bir adım ileri gidebilmemiz mümkün değil ne yazık ki.Vazgeçelim artık bu önyargılardan ne salt iyi ne salt kötü vardır ne de bunu belirleyen ırktır.Yüreğine bakın insanların merhametine, vicdanına. Ve en önemlisi maskelerinden arınmış olmasına.
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,941 okunma
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.