Gönderi

Ölümün Doğuşu
Ölüm ne eylerdi ki insan ,tutkunu olmazsa. Kaçınılmaz bir başlangıcın sonu, Tam yirmi bir gram ,benden ayrılınca. Bir son değil başlangıcın sonu , Bitişin başlangıcı faniliğin sonu. Yılların eşiğinden dönmüş, Ben de ki beni arar olmuşum. Buldum derken ölüme kardeş olmuşum. Faniliğim başlangıç değil sonmuş Bir bahar ayında çiçek solmuş. Yirmi üç yaş yirmi bir grama mâl olmuş. Ölümden kaçtıkça daha da yaklaşırken Her bir gün yavaş yavaş intihar ederken Hayatım günah dolmuş, Tren garında altmış beşlik donmuş. Ve bu gün ,dün ve yarın üzerime akşamlar solmuş. Vakit hayli geç oldu. Artık uyumam lazım. Uyanmak için uyumam lazım. Kimbilir ne zamandır bu uyanış ? Olmuş olan artık bir yakarış. Aslında yanlış , Beklemek büyük bir yanış. Bana lazım bir çıkış. Olmaz içimde ki haykırış, Göklere , engin sözlere Ve göğsümde ki sancıyan öze, Dünü yarına adayış. Beşerden etsem terfi insana , Ne anlamı kalırdı insanlığı aramanın , Amacı yavaştan yavaşa. Zor da olsa galiba , olmak istiyorum , Beşerden terfi insana. Ben artık uyuyorum , Belki uyanışa , belki beşer yaşamımdan, Açmamak üzere bulutları ,sonsuzluğa.
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.