Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
-Gaye tek başına yükselmek olmamalıydı? Tek başına yükselmek... Hayır, insanlıkla birlikte yükselmek lazımdı- Suat Derviş (Hatice Saadet) 1905-1972 İstanbul'da geçen karanlık bir geceyi anlatan roman. Bir düğünün etrafında oluşan hikayede birbirlerini tanımayan karakterlerin hayatları bir noktada kesişiyordu. Her biri farklı sınıflara mensup başka hayat görüşlerine sahip bu insanların dertleri bile başkaydı. İstanbul'un 1930'lu yıllardaki sokaklarında, yalılarında dolaşan bir kelebek (gece kelebeği) olmak isterseniz bu kitabı okuyun derim. Çünkü ben sayfaları çevirdikçe kendimi öyle hissettim. Yazarın kalemi sizi şimdiki zamandan koparıp geçmişe ışınlayıveriyor. Ya Leyla'nın omuzundan puslu bir karakol penceresini izliyorsunuz, ya da Zeliha'nın ince hırkasına konmuş, Gülsüm'ün trajedisine bakıyorsunuz, belki de muhteşem bir salonda ümitsizlikten gözleri yaşaran Kevser'in yeşil elbisesinden İstanbul'un en zengin insanlarını süzüyorsunuz, ya da sevdiği kadının gelinliğiyle başkasına doğru yürüdüğünü gören Ali'nin siyah ceketinde kanatlarınızı dinlendiriyorsunuz, veya annesini kurtarmak için patronunun kasasından para çaldığı için yıllarca hapiste yatan ve şimdi patrondan af ve iş dilenmek için gelen Vasıf'la birlikte titreyerek düğün evinin kapısında bekliyorsunuz. Sonunda da Zeliha'nın yaralı oğluna kan parası bulmak için karanlık sokaklarda nasıl dolaştığını, umutsuzluk gözyaşları akıttığına şahit oluyorsunuz. Suat Derviş, yaşadığı devirde bir kadın için zoru başarmış, cumhuriyet tarihinin gazetecilerinden ve roman yazarlarından biri olmuş. Nedense gölgede kalmış, hakkettiği değeri görememiş bir isim. Zengin ve köklü bir ailede doğmasına rağmen yoklukla da yüzleşmiş, büyük zorluklar çekmiş bir kadın. Belki de bu yüzden romanlarında farklı sınıflardan insanları rahatlıkla resmedebilmiş. Derviş bu kitabını gerçekçi edebiyata ilk adımı olarak görüyormuş. Kitapta gazetecilik dönemlerindeki gözlemlerini kullanmış. Yıllar önce "Fosforlu Cevriye" kitabını okuduğum Suat Derviş'i benim de ihmal ettiğimi yeni fark ettim. Neyse atalar zararın neresinden dönülürse kardır demişler. *Sanki can taşımazlarmış gibi canın kıymetini anlamıyorlar. *Mazi, maziydi. Artık şu anda istikbali düşünmesi lazımdı. *Koskoca İstanbul şehrinde para, kan ve merhamet bulmaya çıkmıştı
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'un Bir GecesiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2018197 okunma
·
181 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.