Gönderi

559 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yazar hakkında söylenecek çok şey var ama söylemeyeceğim. Victor Hugo; 26 Şubat 1802 doğumlu, Fransa'nın romantizm akımının önemli temsilcilerinden politikacı, şair ve yazardır.
François-René de Chateaubriand
François-René de Chateaubriand
,
Alphonse de Lamartine
Alphonse de Lamartine
,
Voltaire
Voltaire
,
Walter Scott
Walter Scott
ve
William Shakespeare
William Shakespeare
adlı yazarlardan etkilenmiştir. Ayrıca
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
,
Charles Dickens
Charles Dickens
,
Charles Baudelaire
Charles Baudelaire
,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
,
Ayn Rand
Ayn Rand
,
Irvine Welsh
Irvine Welsh
,
Gérard de Nerval
Gérard de Nerval
,
Paul Verlaine
Paul Verlaine
,
Albert Camus
Albert Camus
,
Oscar Wilde
Oscar Wilde
,
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
,
Jean Cocteau
Jean Cocteau
,
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
adlı yazarları da etkilemiştir. Notre-Dame de Paris (Notre Dame'ın Kamburu): Victor Hugo, Notre-Dame'ı gezerken bir duvara elle kazınmış ANAΓKH (Kader) yazısına denk gelmesiyle bu eseri yazmıştır. Yazması yaklaşık 6 ay süren bu eser yayınlandıktan sonra büyük bir ilgi toplamış ve Notre-Dame Katedrali'ni ön plana çıkarmıştır. Yıkılmak üzere olan katedral, kitap basıldıktan sonra yazarın göndermeleri/eleştirmeleri sayesinde yıkılmak yerine restore edilmiştir. ‘’Giderek azalan anıtlar zamanla evlerin ortasında boğulacak, kaybolup gidecekmiş gibi görünüyorlar.’’ (s. 144) ANAΓKH: ''Kendi kendine sorular sorup, bu dünyayı terk etmeden önce, eski bir kilisenin köşesine bir suçun ya da bahtsızlığın bu lekesini bırakma ihtiyacını hangi acılı ruhun duyabileceğini tahmin etmeye çalıştı.'' (Ön söz, s. 1) Claude Frollo (Rahip): ''Çocukluğundan beri ailesi tarafından din adamı olmaya teşvik edilmişti. Ona Latince öğretilmiş, gözlerini yerden ayırmadan, alçak sesle konuşmaya alıştırılarak yetiştirilmişti. Daha çocuk yaştayken, babası onu Üniversite'deki Torchi Manastırına göndermiş, orada dua kitapları ve sözlükler arasında büyümüştü.'' (s. 153) ''Bilgi birikimini artırmak onda gerçek bir tutkuya dönüşmüş, on sekiz yaşında dört fakülteyi bitirmişti; delikanlıya göre yaşamın yegâne amacı öğrenmekti.'' (s. 155) Quasimodo sabahında (Paskalya'dan sonraki ilk pazar günü) kiliseye dört yaşlarında olan ve terk edilmiş bir çocuk bırakılır. Sol gözünün üzerinde siğil olması ve kambur olması nedeniyle çocuğu gören herkes ya korkmuş ya da tiksinmiştir. Claude Frollo, çocuğu evlat edinmesiyle ismini Quasimodo koymuştur. Quasimodo, pis kalpler için çirkin bir çocuktur. Quasimodo, -artık güzellik neye göre belirleniyorsa- çirkin doğmuş ve büyüdüğünde de çirkin olan bir insan. Quasimodo büyüdüğünde rahip tarafından kilisede zangoçluk (kiliseyle ilgilenen ve çanı çalan kişi) görevi verilmiştir. Quasimodo görünüşü yüzünden halk tarafından sürekli aşağılandığından ve dalga geçildiğinden dolayı bu çanlara büyük bir sevgi duyuyordur. 15 çanı olan Quasimodo, aralarında en büyük çan olan Marie'ye ayrı bir sevgi duyuyordur. Hatta bu sevgi şu şekilde açıklanmıştır; ''Quasimodo'yu büyük çanla evlendirmek Romeo'ya Juliette'i vermek anlamına geliyordu.'' (s. 166) Ancak şöyle bir durum var; Quasimodo bu çanlara ne kadar çok değer verip sevse de bu çanlar yüzünden kulak zarının yırtılması nedeniyle sağır olmuştur. Ama yine de bu olay Quasimodo'nun çanları sevmesini engellememiştir. ''Bununla birlikte onu sağır eden yine bu çanlardı, ama anneler çocukları arasında sıklıkla kendilerine en fazla acı çektireni sever.'' (s. 162) Quasimodo, dışlanmaya ve alaylara maruz kalmasıyla dış dünyadan soyutlanmış ve kendi içine kapanmıştır. Sağır olduktan sonra kimseyle konuşmama kararı almış ve sadece yalnız olduğunda konuşmaya başlamıştır. (Bu dışlanma ve alay konusunda Quasimodo kadar olmasa da bir parça kendimi görebiliyorum.) Tabii, Qusimodo'nun değer verdiği iki şey vardır; çanlar ve Claude Frollo. Quasimodo, ellerinden tutup onu büyüten Frollo'yu çok seviyor ve çok değer veriyordur. Yazar bu değeri şu şekilde açıklamış; ''... katedrali kadar, belki de ondan daha fazla sevdiği insani bir yaratık vardı: Claude Frollo.'' ''Quasimodo başdiyakozu bir köpeğin, bir atın, bir filin sahibini sevebileceğinden daha çok seviyordu.'' (s. 166, 167) Ancak, bir gün çingene kızı Esmeralda'yı görmesiyle sevdiği ve değer verdiği şeylerin sayısı ikiden üçe çıkmıştır. Esmeralda, Djali adında küçük bir keçisi olan Çingene kızıdır. Annesiyle babasını hiç görmemiş Esmeralda'nın tek umudu onlara kavuşmaktır. Yüzbaşı Phoebus'a âşık olan genç bir kız. Yüzbaşı ise soylu bir kızla nişanlı olmasına rağmen Esmeralda'yla takılıyordur. Bu genç kızı seven kişiler vardır; Quasimodo ve Claude Frollo. Gerçek sevginin ve gerçek güzelliğin yüzde değil de kalpte olduğunu çok iyi anlatan bir eser. Kimse doğmadan önce görünüşünü belirlemez; saç rengini, göz rengini, nasıl görüneceğini. Bir insanın görünüşünden ziyade kalbine bakmak gerekmez mi? Quasimodo, Esmeralda'yı kurtardıktan sonra kız kendisinden (görünüşünden) korkmasın diye duvarın arkasına geçip oradan konuşan biridir. ''Korkmayın. Ben sizin dostunuzum. Sizi uyurken görmeye geldim. Siz uyurken izlemem size zarar vermez, öyle değil mi? Şimdi gideceğim. Bakın, duvarın arkasına geçtim. Gözlerinizi yeniden açabilirsiniz.'' (s. 401) Bu insan ne kadar kötü olabilir? Quasimodo bir ara Esmeralda'ya şunları söylüyor; ''Ne yazık ki!.. Ben.. ben sağırım. Bir bu eksikti, öyle değil mi? Evet, sağırım. Ben böyleyim. Korkunç, değil mi? Oysa siz çok güzelsiniz! Ne kadar çirkin olduğumu hiç şu andaki kadar çok hissetmemiştim. Kendimi sizinle kıyasladığımda, zavallı bahtsız bir canavar olarak kendime acıyorum! Söyleyin, sizde vahşi bir hayvan izlenimi uyandırıyorum, öyle değil mi? Siz bir güneş ışığı, bir çiy tanesi, bir kuş cıvıltısısınız! Bense ne insana ne hayvana benzeyen, sert, ayaklar altında çiğnenmiş ve çakıl taşından daha şekilsiz korkunç bir yaratığım!'' (s. 402) Ah, Quasimodo... İnan bana şu kitaptaki en güzel kişi sensin. Kitap, 11 kitabın birleşiminden oluşuyor. Türü ise romantik, dram olarak geçiyor. Kitabın konusu sadece aşk diyemeyiz çünkü alttan alta din, adalet gibi birçok konuya yer veriyor. Haksızlığın doğurduğu sonuçları ve hırs, kibir gibi şeylerin insanı nasıl kötü bir yola soktuğuna da yer veriyor. Çok güzel bir şekilde anlatılan, geziyormuş hissi veren katedral ile ilgili ve Paris ile ilgili 35 sayfalık bir bölüm yer alıyor. Karakterler için ayrı ayrı bölümler oluşturulmuş olması ise hoşuma giden bir başka konu. ‘’Bir sabah uyandığında, penceresinde çiçek dolu iki saksı gördü. Biri çok şık, çok parıltılı kristal bir vazoydu, ama çatlamış, suyunu sızdırdığı için çiçekleri solmuştu. Diğeri kumtaşından yapılmış kaba ve sıradan bir kaptı ama suyun tamamını muhafaza ettiğinden çiçekleri canlı ve parlak kalmıştı. Amacı neydi bilemiyorum ama Esmeralda solmuş çiçekleri alıp onları bütün gün bağrına bastı.’’ (s. 414) İnsanlara sırf görünüşlerinden dolayı ön yargıyla yaklaşmayalım. Bir insan bakımlı, güzel olabilir ama kimse o insan için yüzü güzel diye kalbi de güzel diyemez. Aynı şekilde bir insanın görünüşü kötü gözüküyor, bakımsız diye kalbi içinde çirkin diyemez. Dünyada şeytanlar var... Değil mi Quasimodo? Güzel kalpli Quasimodo... Birileri okusun diye atmadım ama vaktinizi ayırıp okuduysanız teşekkür ederim. Herkese hayırlı/iyi günler dilerim.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,2bin okunma
·
1.707 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Ah incelemeni okuyunca kitabı tekrar okumuş gibi oldum ve aynı zevki tekrardan aldım. Canım Quasimodo’ya tekrardan hüzünlendim. Notre Dame Katedralini ve Paris’i anlatan 35 sayfada hem okuyup hem görsellere bakıyordum, yazar sayesinde mini bi Paris gezisi yapmıştım ve eğlenmiştim :d Ellerine sağlık güzel bir inceleme olmuşşş🫶🏻🫶🏻🫠
Gizem Demircan okurunun profil resmi
Ayy, seni yerim. Teşekkür ederim. 🥹🫶🏻🫶🏻
Anna K. okurunun profil resmi
Okumayı çok istediğim bir kitap.. Küçükken çizgifilmini çok severdim. Senin alıntılarını görünce tekrar okumalıyım dedim. Teşekkür ederim bu güzel inceleme için 🌸
Gizem Demircan okurunun profil resmi
Rica ederiiim. :) Okuduğun için teşekkür ederim ve şimdiden keyifli okumalar diliyorum. 🌿🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.