Meryem Cemile; 21.yy'ıl öncü dava kadını Son sözleri Özgürlük dediğiniz insanın kendi içinde. Karanlık gecelerin aydınlık sabahlara dönüşmesi içimizde ki özgürlük çiçeklerini yere / topluma ekmekle ancak mümkündür. Oğullar ve kızlar büyütmeli, yarının dünyasını kurmak için. Kartal bakışlı yağız de likanlılara ihtiyacı var bu dünyanın. Bir nehir olup özgürlük denizine akacak filintalar değiştirecek bu dünyanın kaderini. Bizim bizden başka inanacak kimsemiz yok. Bizim bizden başka sosyal sigortamız yok. Bizim biz den başka kimsemiz yok. Bunu en iyi sen biliyorsun. Artik umut ekmekten başka çare yok. Simülasyon çağında yaşıyoruz. Alıştırılmış şartlanmış lıklarımızdan kurtulmalı. Çağa ve insana söyleye cek sözlerimizi takır takır dökmeliyiz ortaya, hem gece hem gündüz. Son kalemizi düşürmek için çalı şan bu kadar düşman varken, sen rahat uyuyamaz losin. Son kale sensin, son kale benim, son kale biziz. Savaştan önce kalenin surlarını mutlaka onarmalı. Herkesin kalbinin bir rengi vardı. Bizim kalbimi zin yarısı beklediğimiz güzel günlerin habercisi. Umut güzeldir. Güzellikler bitebilir ama tükenmez ler. Umudunuzu daima diri tutun. Daha çok insan mutlu olsun diye daha çok çaba sarf etmelisiniz. Rüyalar, kuyular ve zindanlar oldukça Yusuflar da olacak. Bu kompozisyonda bizim durduğumuz yer nere si kısmını sorgulamalıyız. Yusuf olmaya çalışmalıyız. Her seviyeden insanın kendi çapında anlaması mümkün olan tek kitap Kur'an'dır. Kur'an ile olan irtibatını sakın koparma. Daima Kur'an ile iç içe ol. Bilge bir insan ile dost olmak istiyorsanız ve bilge bir insanın bilge olup olmadığını anlamaya çalışı yorsanız ilk yapmanız gereken işlerden biri o insanı övün. Övülmekten hoşlanıyorsa uzak durun o bilge bir insan değildir. Övdüğünüzde övgüden hoşlan madığınızı gördüğünüzde ikinci aşama olarak o kişiyi eleştirin. Eleştiriye açık ve eleştirilerden mutlu oluyorsa o insan bilge insandır. Bilgeliğin ön şartı övgüden hoşlanmamak ve eleştirilerden mutlu olmaktır. Bilge insanları arayın ve bulun. Onların bil gi ve tecrübelerinden faydalanın. İnsanın içinde olduğu durum aslında kendisinin istediği durumdur. Kendisi bu sebep olmanın yüz de yetmişlik kısmını temsil eder. Karakteri yakla şımlarına belirler. Yaklaşımları oluşlara sebep olur. Oluşlar aslında davranışlarının doğal sonucudur. Davranışlarını ise düşünsel gelişimi belirler. Dü şüncesini okudukları, dinledikleri ve konuştukları şekillendirir. Nihayetinde insan kendisinin içinde bulunduğu durumun ana sebebidir. Daima iyi bir insan olmaya çalışın. Sanat icra etmeliyiz. Her halimizde bir sanatçı edası olmalı. Sanatkâr hassasiyeti ile yaşamalıyız. Muhteşem bir sanat eseri olduğumuzu da unutmamalıyız. Aynı anda sanat ve sanatçı olmanın ne olduğunu en iyi biz biliriz. Sanatkârane olan her uygulamanın bir meyvesi olduğunu biliriz. Sanatın alasını da inanan adamlar yapar. Bu gerçeği bütün dünyaya göstermek lazım. Dünyayı sanatsal faaliyetlerimize şahit tutmamız lazım. Yaşamanın bir sanat olduğunu standartlarımız ile göstermeliyiz. Duruşumuz sanatsal bir duruş olmalı. Pasifliğin ve vurdumduymazlığın kapısını büyük bir balyoz ile kırmak gerekir O kapıyı öyle bir kırmali ki bir daha tamir edilme ihtimali bile olmasın. Dahası yerine kapı koyacak hali kalmasın. Aktiflik hastalığına yakalanmak lazım. Her inanan insanın derdi derdimiz olmalı. İnanmayanların inanmamasi derdimiz olmalı. Yeryüzüne düşen her acı önce bizim kalbimize düşmeli. Sonra ilk bizim yanaklarımızdan düşmeli yere gözyaşları. Bize dokunmayan yılan ile dövüşmeli. O yılan bin yıl değil bir yıl bile yaşamamalı, Unutmamak lazım bugün bize dokun mayan yılan yarın bize de dokunabilir. Hüzün de diğin insana yakışır. Mühim olan başka insanların derdi ile dertlenebilmek. Herkes kendi derdi ile zaten dertleniyor.

Meryem CemileFerhat Özbadem · Sude Yayınları · 201731 okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.