Irmgard Keun 1920'lı ve 30'lu yılların Almanya'sinda yaşamış bir dönem kitapları çok sevilmiş ancak Nazilerin iktidara gelmesi ile kitapları toplatılip yakılmış. Kaçmamakta çok direnmiş ancak daha sonra kendi gibi düşünenlere yasam hakkı kalmadığı gerekçesiyle Almanya'dan kaçmış. Sürgünde meşhur Yahudi yazar Joseph Roth ile büyük bir aşk yaşamış. Ancak Iyi bir yazar olmasına rağmen Roth'un gölgesinde kalmış. Bu da eril dünyanın neresinde, ne olursan ol kadına hep ikinci sınıf muamelesi yaptigi gerçeğini değiştirmiyor.
Daha sonra maalesef uzunca bir süre akıl hastanesinde kalıyor. Taburcu olduktan sonra tekrar Almanya'ya dönüyor. Zor bir yaşamı oluyor.
Yalanci Ipek Kiz, Doris, 18 yaşında yeterince eğitim almamış, sekreterlik yapan ancak oyuncu olmak isteyen bir kız. Bunun Koln'den Berlin'e gelir.Ancak Berlin'e gelmesinin altında başka sebepler de vardır. Bir süre bir arkadaşında kalır. Parası yoktur. İşi yoktur. Kendini ,vücudunu satmadan yaşamak için bir yol bulmaya çalışır. Paralı erkeklerle tanışmaya çalışır, bir yandan kendini korumaya çalışır. Ipek elbisesi ve kürkü ile farklı bir ımaj çizmeye çalışır. Yeterince eğitimi olmamasına rağmen bildiği birkaç Fransızca sözcük ile kültürlü ve eğitimli görünmeye çalışır.
Aslında çok iyi bir kızdır. Çok saf, temiz ve kesinlikle akıllı. Ancak sonunda aşk gelip kapısını çalar. Romanın hüzünlü kısmı da burada başlar.....
Kitabın dili ve anlatımı biraz günlük,biraz senaryo gibi. Arasozlerle, açıklamalarla, ayrıntılarla olayları anlatmış yazar. Bir sinema filmi gibi. Seviyorum farklı anlatım tarzlarını.
Romanın arka fonunda da yükselen Nazizim ve milliyetçilik var. Doris, cok anlamsız bulur toplumun ikiye bölünmesini. Az da olsa güzel değerlendirmeleri vardır bu durum için.Insanlarin açlık çekerken Milliyetçilik gibi kavramların peşinden kosmasini anlamlandiramaz. Kaldi ki her kesimden insan Nazizmden payını alır. 
Yalancı İpek Kız 
Irmgard Keun
·
158 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.