Kitap ne kadar iddiasızmış gibi gözükse de büyük mısralar barındırıyor, şairin hayatını idame ettirdiği şehirler, kendi sesini duyma telaşı, ölümü şiirinde yaşatma çabası okuyucuya geçiyor. Özellikle Elif şiirinde toplumsal eşitsizliğin gelir-dağılım dengesizliğinin ekonomik koşulların, sadece sistemin çarkını çevirme amacı taşıyan bayraklaştırılmış günlerin insanlar üzerindeki farklı etkilerini hatta insanların yoksul insanlar üzerindeki duyarsız ve kötücül uyuklamalarını gözler önüne seriyor, şiiri bir kaç kez okudum:
ben Elif
sıradağlar gibi yüce
bugün hastanede öğrenince
altıncıya gebe olduğumu
usandım canımdan iyice
ve gece
geçirdim tavana çamaşır ipini
13 Mayıs 1979 Pazar- gazeteler
-rıfat bey’e göre basit bir haber-
beş çocuk anası kadın
öğrenince altıncının geleceğini
astı kendini,
‘beş çocuk bir herif göz yaşı seli
kimine göre zavallı-kimine göre deli’
ve biraz daha ilerde
daha iri harflerle
-arabalar apartmanlar kürklerle-
günün haberi yazıyor
‘anneler günü kutlanıyor’
ötelerde ötelerde ötelerde
beş çocuk-bir herif-altı yürek
ve doğmadan ölen bir can
yanıyor-yanıyor-yanıyor
13 Mayıs 1979 Pazar
anneler günü kutlanıyor
Kitabı kendisininde şiirine mevzilendirdiği muhtemelen öğrencilik yıllarında ziyaret ettiği Beyazıt’ta bir sahaftan almıştım, okumanızı tavsiye ederim.