Yazar Elif Gürsoy'un okuduğum ilk kitabı oldu bu eseri. 2016 yılında Çatı Kitapları Yayınlarından çıkmış romanı. Duygulandıran, yer yer hüzünlendiren bir aşk romanı. Genelde aşk romanlarını okumayı pek sevmiyorum. Çünkü genelde aşk romanlarının kurgusu zengin kız-fakir oğlan veya zengin oğlan-fakir kız edebiyatı üzerine kurgulanıyor. Hele Brezilya dizisi diye tasvir edilen kimin eli kimin cebinde belli olmayan, ten ve et süslemeciliği diye yutturulan çarpık ilişkilerin dramatize edildiği, masum gösterildiği aşk romanlarını saymıyorum bile. Yazarın Seher Vakti isimli eserinden dört beş cümle bahsetmek istiyorum. Çok zor şartlar altında yaşamış, çok küçük yaşlarda annesini kaybeden yaşadığı ağır sınavlara rağmen doktor olup okuyan Yusuf'un baba diye sevip-saydığı adamın oğlunun düğününde geline ilk görüşte aşık olur. Sonrasında ise işler daha karmaşık hale gelir. Nefsine ağır gelen bu sevda imtihanına katlanmaya, sabretmeye çalışır. Ama nafiledir işte. Böyle kurgu-işleyiş mi olur? Nasıl bir eserdir böyle bu! diye kitabı elimden bırakacakken kitabı okumaya devam ettim. Sonrasında elimden bırakamadım akıcılığı ve sürekliliği ile olaylar baştan düşündüğüm gibi fikrimi değiştirmeme neden oldu. Hikâyenin gerisini siz de merak ediyorsanız hele aşk romanlarına bayılıyorsanız seveceğiniz bir kitap. Kitap uygulamalarının çoğunda satışı var. Kitabın verdiği birçok dersler var. Ailevi ilişkiler, çıkar peşinde koşan kardeşler, anne-babanın sadece kan ve genden ibaret olmadığına dair öğretici vurgulamalar yapıyor. Bu vurgulamalar ne yazık ki gözyaşlarıyla bezenmiş kitabın konusunda. Kafamızdan çok yüreğimize yediğimiz taşlar klâsik bir şekilde en yakınlarımızdan gelmekte yani. Maddi manevi her türlü zararın en yakın şahidi ve sorumlusudur; bizlere en sevdiklerimiz..

Seher VaktiElif Gürsoy · Çatı Kitapları · 201652 okunma

··

348 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

A.R.A.Z