Gönderi

280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Modern manada bir Pinokyo
Çocuk gelişiminde literatürde farklı evrelendirmeler vardır. Belli kazanımlara veya kronolojik yaşlara göre çocukluğu dönemlere ayırarak ortak bir dil geliştirirler. Bu kitap serisi de bir çocuğu sanki sırayla çocuğun okul öncesi(
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
), okul çağı (Güneşi Uyandıralım) ve adölesan/gençlik dönemini(Delifişek) ele alarak yazılmış. Bu yönüyle
Pinokyo
Pinokyo
ile çok benzemekte. Pinokyo da yaptığı haylazlıklar sonrası olgunlaşmakta ama bir yönüyle de her zaman içinde bir çocuk barındırmaktadır. Ancak Pinokyo'da çocuğun yetişme süreci tek kitapla bir bütün olarak ele alınıyor. Kahramanımız Zeze, serinin bu kitabında bazı özel durumlardan ötürü ailesinden uzaklaşmış ve farklı bir aileyle okul dönemine geçiş yapmıştır. Masallarda bir çocuğa kötülük yapan aile fertleri genelde üvey anne/ üvey kardeş olurlar. Burda amaç çocuğun kendi ailesine karşı önyargı geliştirmesinin önüne geçmektir. Aslında üvey anneler de çocuklara salt kötülük yapmıyorlar bu masallarda, ancak çocuk dünyası henüz soyut düşünce kazanmadığı ve ben merkezli düşündüğü için üvey aile fertlerinin yaptıklarını kötülük olarak nitelendirip onlarla çatışmaktadır. Bu fertlerin ‘üvey’ olması hasebiyle çocuğun kafasındaki aile olgusuna toz kondurmamış oluyoruz. Temelde yetişkinliğe ilerleyen dönemde okulla birlikte yeni bir sosyal çevre kazanan çocuk ve ergenler aileleriyle yabancılaşıyor ve farklı bireylerin özellikle arkadaşlarının ve öğretmenlerinin takdirini kazanmaya çalışıyorlar. Bu ‘aileyle yabancılaşma’ konusunda güzel bir gönderme yapılmış bence. Ortaçağ’da Batı toplumları çocuğu ‘günah ürünü’ olarak nitelendirirlerdi. Temizlenmek, arınmak için çocukluk çağından çıkış gerekmekteydi. Kilisenin etkisiyle çocukluk dönemi iğrenç olarak görülürdü. Yazar sanki bu görüşlere atıfta bulunarak Zeze’nin iç dünyasını temsilen bir cururu kurbağasını çocuğun göğsüne yerleştiriyor kitabın başında. Google görsellerde aratınca bu kurbağa türünü sizin de ‘iğrenç’ olarak nitelendirmeniz mümkün. Ama zamanla Zeze büyüyecek ve yetişkinlerin dünyasına yaklaşacaktır. Böylece kurbağamız (kitaptaki ismiyle Adam) yavaş yavaş Zeze’nin dünyasından çıkacaktır. Zeze, yanında yetiştiği aile ve dayatılan eğitim sistemi tarafından dizginlenmekte, frenlenmek istenmektedir. Kitaptan da anlaşılacağı üzere Zeze yaşıtlarına nispeten biraz daha haylazdır. Ancak haylazlık bu dönem çocuklarının doğasında az ya da çok mutlaka vardır diyor yazarımız. Tıpkı Pinokyadaki gibi zamanla bedeller ödeyerek büyüyor Zeze. Aslında
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
’dan etkilenmiş olduğunu düşündüm yazarın. Çünkü onun gibi çocuğun doğasını bir kenara atmıyor, onu özgürleştiriyor. Doğasına uygun olarak Zeze, izlediği Tarzan filmlerinden esinlenerek geçiriyor bu dönemi. Atlıyor, zıplıyor, koşuyor, çatılardan duvarlardan tırmanıyor, yüzmeye gidiyor. Bir kalıba sokma çabalarını da eleştiriyor yine Rousseau gibi. Bu yaş grubunda din eğitimi çocuğun algısına yönelik olmalı düşüncesinde yani. Mesela bir yerde babası ile inandıkları uğruna şehit edilmek hakkında konuşurlarken Zeze, inandıklarından vazgeçebileceğini, şehit olmak istemediğini ağzından kaçırıyor. Babası bir süre pişmanlık ve hayal kırıklığı yaşıyor. Ancak Zeze doğası ve algı düzeyi ölçüsünde bir cevap vererek yaşamak istediğini anlatıyor bize. Zamanla babası ile arasındaki buzlar eriyor ve Zeze babasıyla kiliseye gidiyor. Yani aslında belli bir olgunluğa erişiyor çocuk. Yine eğitim sistemine yapılan eleştirileri de görmek mümkün. Dini temellere dayalı bir eğitim sisteminde bazı eğitimcilerden(peder) çekiniyor, çünkü genelde kısıtlayan, cezalandıran, kendisiyle ortak bir dil geliştiremediği eğitimciler bunlar. En sevdiği hocası Fayolle oluyor, çünkü onun doğasını inkar etmiyor hocası. Haylazlıklarını anlamaya çalışıyor, onu iyiye/doğruya yönlendiriyor, bunları yaparken çocuğu kısıtlamıyor. Hatta onun hayal dünyasındaki Maurice ve Adam karakterlerini dahi benimsiyor. Ve aşk... Aşk ile tanışan, adölesan çağa emeklemekte olan Zeze yetişkinlerin dünyasına yavaş yavaş girerken içindeki Adam ve Maurice onu terk ediyorlar. Aslında bulunulan dönemle paralel masalsı figürler bunlar çocuk için. Tıpkı masallardaki ormanın ‘hayatı’ temsil etmesi ve ormandan dönüşün yetişkinliğe adım olarak görülmesi gibi bu dönemin sonunda bu figürler çocuğumuzun hayatından ayrılıyor. Yer yer sıkıcı olsa da çocukların dünyasına yönelik modern bir eser okuyoruz. Bakalım gençliği nasıl yaşayacak Zeze Delifişek’te... Kitapla kalalım.
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202335,3bin okunma
·
587 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.