KADIN HİKAYELERİNİN GÜÇLÜ KALEMİMehtap Soyuduru Çiçek’in yepyeni kitabıyla buluştum sonunda. Her kitabının ayrı tad verdiği ve de başka yazarların aksine her romanda kendine kattıklarının peşinde ve gayretinde olan , okuyucuya sunduklarıyla ilerlemek azminde yürüyen , yerinde saymayı kabullenmeyen bir yazar olduğunu bir kez daha gösterdi Ayperi ile MSÇ.
Ayperi fakirliğin yoğurduğu , yalnızlığın şekillendirdiği , sevgi denen en güçlü duygunun yoksunluğunda , kendini büyüten dedesinin minik torunu olarak hissettiği sahiplenme ile yetişirken elbette yaptığı yanlışlar , seçimler , ümit ettikleri ya da vazgeçtikleri onu Ayperi yaparken aynı zamanda yaşamı da kördüğümlere gebeydi.
Hayatta gecenin ardının sabah olduğu gibi insanoğlununda karanlık günlerinin ışığı olacak güzel yürekliler vardır ; Suat Efe ‘ler gibi …
Yaralılar birbirini anlar ya işte böyle bir tevafuk onların ki. Elbette aşk , yanlış anlamalar , geçmişin izleri , korkular , anne olurken kadın olmaya devam edebilmek Ayperi’nin satırlarında bizlerle buluşuyor.
Yazar en güçlü alt metin olarak; kadına toplumda yüklenen ya da yakıştırılan tüm kalıplara ince ince dokundururken , bize İNSAN olmanın altını da kalın kalın çizdiğini gösteriyor.
Akıcı , öz anlatımlı , karakterleri iyi tasarlanmış , bilindik ama kalemin gücünü taşıyan kurguyla ap ayrı lezzette , severek okunabilecek bir eser kesinlike.
Kadın Mehtap Soyuduru Çiçek’in kaleminde , zihninde hep önplanda. Kusurlu insanların , hayatın tozu dumanına bulanmış , yanlış başlangıçlara rağmen doğruya yürüyebilen “İşte hayat böyle bir şey dedirten ; sorgulatan , ben olsam ne yapardım diye sık sık düşündüren, hatta karakterler arasında taraf seçtirecek kadar etkileyici yazan bir kalem.