Gönderi

77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Beynin gücü
İnsanoğlunun beyninin sınırlarının nereye kadar olduğunu merak ederdim bu kitabı okuyana kadar. Son yıllarda sosyal medyanın ve televizyonun bizi ele geçirmesiyle birlikte beynimizin sınırlarını zorlamamaya başladık. Zaten okuma alışkanlığı düşük bir toplumda olmamızın olumsuzluğunu yaşıyoruz. Söylenilen her şeyi ya da büyük bir kısmını kabullenmeye başladık. Dayatılması imkansız şeyleri kabul edilebilir hale geldik. Sorgulama kültürümüz azaldı. Eskiden insanlar kendi aralarında biraz daha fikirlerinden bahsedip kafa yorarlardı. Tartışma kültürü vardı, araştırma vardı. Söylenilenler dayatılamazdı. Fikirsizlerin sustuğu, dinlediği zamanlar vardı. Samimi sohbetler vardı. Dünya edebiyatı takip edilirdi. Yeniliklere açık olunurdu. Bu zamanlarda ise telefonumuz olmadığında ışık görmüş tavşan gibi donuyoruz. Çok sıkıldım diyoruz. İnternet hattı kesikse veya elektrikler yoksa yapılacak bir şeyler bulmakta zorlanıyoruz. Konuya bu şekilde uzun bir giriş yaptıktan sonra asıl konumuz olan Satranç kitabına dönmek istiyorum. Mutlaka insan nefes aldığı müddetçe bir işle uğraşmalı bir şeyler yapabilmeli diye düşünenlerdenim. Yaşam dediğimiz şeyin aslında çok kısa olduğunu ve bu süre içinde kendimize uğraş bulmamızın gerekliliğini savunanlardanım. Yazarın kapalı kaldığı odada hiçbir uğraş bulamaması sonucunda sıkıcı günler geçirdikten sonra satranç kitabını elde etmesiyle hayatının birden güzelleşmeye başlamasını ele alınıyor. Beyninin tüm loblarını çalıştırması, sınırlarını zorlamasını akıcı bir şekilde anlatması kitabı okunası ve okuyucuda azim duygusunu aşılıyor. Keyifle okuduğum ve beynimi hayatın içinde sonuna kadar çalıştırmam gerektiğini öğrendiğim bir kitaptı
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,8bin okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.