Gönderi

Alıntılardan Seçmeler _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot, bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi için tutmaktaydı.1908'de oğullar zalim babaya karşı bir olup ayaklandılar. Genç Türkler sultanı tahttan indirerek ulusal bir toplum düzeni kurdular. Osmanlı İmparatorluğu'nda sanatların ve düşüncenin bir anda yeşerip geliştiği gözlendi. “İlkel Atanın Devrilişi” Sigmund Freud _Yağmurlu bir pazar günü öğleden sonra ne yapacaklarını bilmeyen milyonlar, bir de ölümsüzlük isterler. Susan Ertz _Bilgi, karşımızdaki kişinin tepkilerinin esas nedenini görmemizi sağlar. Kızgın görünen birinin, derinde yatan başka sebepler yüzünden öyle olduğu bilinirse, o kişinin artık kızgın değil, acı çeken biri olduğu anlaşılır. _Düşünceyi felce uğratmanın yolu: Önce acı bir haber, ardından komik, bir magazin, bir kaza haberiyle zihin felce uğratılır. Yapboz parçaları arasında kaybolup, her şeye karşı sığ ve kayıtsız olur. (Bilimsel olarak da, sık frekans değişimleri sersemliğe neden olur.) Erich Fromm _Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen. Ölüm sana yakışmadı. Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler. Üzülüyorsun, takma diyorlar. Kızıyorsun, değmez diyorlar. Boş veriyorsun gamsız diyorlar. Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar. Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar. Müşfik Kenter _Ahlak, gönülden gelmeli. Tao _Ahlak, ilkelere bağlı olmalı. Kant _Ahlak, gönülden gelerek ilkelere bağlı olmalıdır. Atatürk _Uzaydan dünyaya bakan Tanrı gibi tarafsızım. Karınca ve kral benim için aynı derecededir. Marcus Aurelius _İmparator ve köleye yazarken hiç fark gözetmiyorum. Jefferson _Herkes eşittir. Atatürk _Bir idealin gerçekleştirilememiş olması, bu ideali değerden düşürmez. T. Jefferson _İdealler, yıldızlara benzer. Onlara ulaşamazsınız ama size yol gösterirler. R. Emerson _Bir millet cahilse ve demokrasi bekliyorsa, hiç bir zaman olmamış ve olmayacak bir şeyi bekliyor demektir. _Kendine, koşullar ne olursa olsun sahip çıkıp soğukkanlılığını korumanın sağladığı üstünlüğü başka hiçbir şey sağlayamaz. Thomas Jefferson _Hiç bir şey söylememek, sessiz kalmak hatta bilinçsiz bir sessizlik hali, kişiyi diğer tüm insanlardan üstün kılar. Soren Kierkegaard _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. Freud _Uygarlığın en önemli tarafı maddiyat değildir. Önemli olan, bilim ve sanat yaratılarına, idealizme olan katılımdır. Uygarlık için, insanların, kendilerine acı gelse de ilkel dürtülerinden vazgeçmeleri gerekir. Böylelikle uygarlık karşıtı eğilimlerini aşacaklardır. Freud _Uygarlığın gerçek ölçüsü, ne nüfus çokluğu, ne kentlerin büyüklüğü, ne de üretim bolluğudur. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların kalitesi ve nitelikleridir. Ralph Emerson _Yazıyı hayatını kazanmanın bir yolu olarak düşünmemelisin. Eğer düşünürsen, eserin sefaletinin kokusunu taşıyacaktır. Güçsüzlüğünle boyanacak ve açlığın kadar zayıf olacaktır. İlgilenebileceğin başka zanaatler var: Kundura yap, kitap değil. Marki de sade _Durumsal Farkındalık: Çevrenin algılanması, analiz edilmesi ve olası sürprizlere karşı strateji geliştirilmesi durumu. Bir tehlike anında nasıl tepki vermeliyiz? Planınız yoksa panik halinde yanlış hamleler yapıp kendinizi ters pozisyonlara sokabilirsiniz. _Ya paralayıp yiyeceksin; ya paralanıp yeneceksin. İşte hayatın bir takım ahlak çiçekleriyle örtülen gizli anlamı! _Başarının anahtarı, ikiyüzlülük ve her kalıba girmektir. Hüseyin Rahmi Gürpınar _Nasıl bir durumda olmak istiyorsanız zaten o durumdaymıs gibi davranın. _Düşüncelerinizi baskılarsanız er geç bilincin altında veya üstünde yeni bir bilinç alanına girer ve burada daha engin bir benliği yaşarsınız. Bu gözlem, tartışılmaz bilimsel veriler arasında benim bildiğim en temel ve sağlam olanıdır. William James _Söz ile sihir eskiden aynı şeydi. Sözlerin sihirli güçleri vardır. Freud _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşüp her şeyi delip geçebilirler. _Dertten kim ölmüş sanki bırak her şey dağınık kalsın. _Bir adam durmadan gülümseyebilir ama yine de yılanın biri olabilir. Aldous Huxley _Savaşçıların tanrısı savaşçıdır. Hırsızların tanrısı ise hırsızdır. Maslow _Cahiller hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi çalarlar. Goethe _İnsan yığınları büyük hırsıza ve yalancıya kızmazlar çünkü kendileri de hırsız ve yalancıdırlar. Yığın toplum değildir. Yığın otoriteye itaat ederek hareket eder. Toplum bireylerden oluşur sorgulayıp örgütlenir. Kitlenize bakın, anlarsınız. Yığın mıdır toplum mudur. Niccolo Machiavelli _Freud, bilinçaltını keşfeden bir öncülür. Jung daha ileri giderek kolektif bilinaçtını keşfetti. Yakında da kozmik bilinçaltı keşfedilecektir. Buda bunan bahseder. Bilinçli zihin üstüne gerçek zihnimiz vardır. Bu, meditasyonla elde edilebilir. Gerçek bilinçli zihnin ötesinde süperbilinç vardır. Büyük bir farkındalığa sahip olursun. Süperbilincin ötesinde kolektif süperbilinç(Tanrı) vardır. Kolektif süperbilincin ötesinde kozmik süperbilinç vardır. Buda ona Nirvana der. Hindi mistikler ona Mokşa der. Sen ona Hakikat diyebilirsin. Osho _Düşlerde akıl hastasının yaşadıklarını yaşarız. Wunt _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Shopenhauer. _İyi insanlar, başkalarının uyanıkken yaptıklarını yalnızca düşünde görenlerdir. Platon _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardırç Kant _Aristo Bize düşlerin tanrılar tarafından gönderilmediğini ve Şeytani olduğunu çünkü doğanın İlahi değil şeytani olduğunu soylemiştir. Aristo düşleri akıl ile ondan öncekiler ilahi olarak yorumlamış. _Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıldır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım. _Benim ülkem dünyadır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir. Thomas Paine _İnsanlar, huyumu tanımadıkları kadar yüzümü de tanımasalar, aralarında yine rahat yaşardım. Hiçbir şeye bağlanmayarak yalnızca kendime dayanıyorum. Hiçbir gereksinimi olmayan insanlara hangi boyunduruk dayatılabilir? Ancak yalnız olduğumda kendimi bulurum. Bunun dışında çevremin oyuncağıyım. Uçurumun dibinde rahatım; mutsuz bir ölümlü ve Tanrı'nın kendisi gibi duygusuz. Dünyaya yabancı bir gezegenden düşmüş gibiyim. Endişeli ve dalgındım. Bu hâli anlatmak hayli zor. Bundan böyle elimden gelebilecek tek iyiliğin, istemeden ve bilmeden kötülük yapmamak için hiçbir şey yapmamak. Rousseau _Sanat histeri, din saplantı, bilim paranoyadır. Lacan. _Bazı insanlar 25 yaşında ölür, 75 yaşına kadar gömülmez. Franklin _Hiçbir şey bilmediğimi de kesin olarak bilemem. Arkesilaos _Niçin hiçbir şey yok değildir de bir şey vardır. Leibniz _Evrende atom ve boşluktan başka hiçbir şey yoktur. Geriye kalan her şey düşüncedir. Demokrit _Hepimiz yeniden doğmalıyız, sonra bir daha ve bir daha… _Paul'un maaşını ödemek için Peter'i soyan bir hükümet, Paul'un desteğini her zaman arkasında hissedecektir. Bernard Shaw _Araba temsilcileri, araba; sigorta temsilcileri sigorta satar ya halk temsilcileri? _Öyle büyük boş laflar vardır ki, içinde tüm bir ulus tutsak edilebilir. Örneğin, din. Stanisław Lec _Demokrasi insanları sayar, halbuki onları tartmak gerekir. _Temellendirilmiş inanışın temelinde, temellendirilmemiş inanış yatar. Ludwig Wittgenstein _Telаfisi olmаyаn şeylerin izаhı gereksizdir. Victor Hugo _Aranızda bir parmak yükselebilmek için anasını bile satabilecek şaklabanlar bulunmakta! Balzac _Boş. Bomboş mahluklardı. Yaptıkları münasebetsizlikler hep buradan geliyordu. Sabahattin Ali _Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla söyleyeceksiniz. Thomas More _Çirkin insanlar genellikle doğa ile ödeşirler çünkü doğanın kendilerine ettiği kötülüğün acısını onlar da doğaya kötülük ederek çıkarmaya çalışırlar. Francis Bacon _Amacımız kendi hayatlarımızın efendisi olmak. _Cahiller yola gelmez. Cahilleri yola getirmektense parçalamak daha kolaydır. Nasıl oluyor da münakaşalarda ve kavgalarda cahiller sizden daha kuvvetli oluyorlar ve sizi susmağa mecbur ediyorlar? Çünkü onlar yanlış prensiplerine kuvvetle inanmışlardır. _Küçük ve büyük esirler vardır. Küçükler küçük şeyler için; bir yemek, bir ev, ufak tefek yardımlar için esir olanlardır. Büyükler ise valilik gibi şeyler için esir olanlardır. Epiktetos _Dinsel hoşgörüden yanasın değil mi? Kendi dinine karşı hoşgörülüsün ama başkalarınınkine karşı hiç de hoşgörülü değilsin. Biri kalkıp da doğaya hayranlık duysa öfkeden kuduruyorsun. _Doğallığını yaşayan bir insana neden ters bakıyorsun? _Kadın istiyoruz! Kadın istiyoruz!” Böyle bağırır onlar. Wilhelm Reich _Uyanmanız için ne kadar çok tiksinti biriktirmemiz gerekiyor? _Gercek yurtsever, ülkesindeki insanlarin buyuk cogunlugunun olmesini isteyendir. _İktidar şeytanidir. Hükmetmek bir zevk olduğu için kendi isteğiyle iktidardan feragat eden hiçbir diktatör yoktur. Şeytan, iktidar hırsı olan bir melekti sadece. _Hayatla dolup taştıgı için, şeytan'ın hiçbir sunagı yoktur: insan kendini şeytan'da çok fazla buldugu için ona tapmaz; ondan bilerek nefret eder, "kendinden yüz çevirir" ve tanrı'nın yoksul vasıflarını ayakta tutar ama şeytan bundan şikayetçi degildir. Emil Cioran _Bir şeye dosdoğru bakarsak, onu gerçekte olduğu gibi görürüz, halbuki arzu ve endişelerimizin karıştırdığı bakış (yamuk bakış) bize, bulanık bir görüntü verir. Endişelendiğimiz zaman, küçük bir güçlük dev boyutlara ulaşır, mesele bize gerçekte olduğundan çok daha beter görünür. Tam tersi bir ilişki de söz konusudur: Slavoj Zizek _İnandığın şey yanlış, inanmadığın şey de doğru olabilir. Hiçbir şeyden emin olma. Şüphe duy. Araştır. İnancının mutlak bir gerçek olduğu konusundaki aptalca kibrini bırak. Zihnini bütün olasılıklara aç. _Felsefi tartışmalarda kaybeden kazanandır, çünkü o, yeni bir bilgelik elde etmiştir. _İnsanların arasında tanrı gibi yaşayacaksın. _Tanrılar, insanların dualarına kulak verip kabul etmiş olsalardı, tüm insanlık yok olurdu çünkü insanlar kötülüklerin yok olması için dua etmektedirler. _Ataraksiya: Tepkisizlik, duygusuzluk, sarsılmazlık. Felsefede: Duygulardan, endişeden ve korkudan arınmış beklentiriz bir durgunluk halidir. Tasavvufta ise fenafillah yani yokluğun sırrına ermek, ölmeden önce ölmek olarak karşımıza çıkar. Anksiyetenin karşıtı. Epikür _Almanlar arasında yaşayan kişi Almanlara, Çinliler arasındaki de Çinlilere benzer. 10 yıl önce giydiğimiz ya da 10 yıl sonra giyeceklerimizin komik geldiğini görüp şu sonuca vardım. Her şey alışkanlık ve algıdır ve kesinlikten çok izafidir. Rene Descartes _Şizofreni, yaşanamaz bir durumda, yaşamak için icat edilmiş özel bir stratejidir. Mistiklerle şizofrenler kendilerini aynı okyanusta bulurlar ama mistikler yüzerken şizofrenler batar. David Laing _Psikotik bozukluk diye nitelendirdiğimiz ve binbir ilaçla örtbas etmeye çalıştığımız bazı zihinler, belki de çok merak ettiğimiz evrenin bilinmeziyle ilgili müthiş bir yol gösterici. William James _İnsanlar öldükten sonra şeytan olmaktadır çünkü ölenler yaşayamadıkları hayata özlem duyup yaşayanları kıskanır ve kin beslerler. Hayatını dilediği gibi yaşayamayan insanlarda da benzer şeytani kin vardır ve mutlu insanların da kendileri gibi sürünmelerini isterler. Wilhelm Wundt _Liderlik bilgidedir. Büyüklükte ve güçte değil. Oktay Sinanoğlu _Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik inancın politik alana taşınmasıdır. _İnsanlara sizi eleştirebileceği şeyler verin. Bu takip edilmenizi sağlar. Çünkü büyük çoğunluğumuz; beğendiğimiz için değil, eleştirebilmek için takip ediyoruz. Freud _Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır çünkü anlarsan değişmen gerekir. Belki de korktukları şey budur. Peyami Safa _18. Yüzyıl Fransa’sının % 80’i muhafazakar köylülerden oluştuğu için laiklik ve ateizm gibi modern fikirlere düşmandılar. Marki de Sade _Bilinçsizliklerinden dolayı aşağı türden avam sınıfı vahşi hayvanlara, özgürlük verilmemelidir. _Hiç kimse, kendi seviyesinden fazlasını göremez. Herkes, başkasında kendisi olabildiği kadarını görür çünkü onu ancak kendi zekası ölçüsünde anlayabilir. Schopenhauer _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar. Kendini bulmak istemez. Çünkü kendini iyice görebildiği zaman, istediği gibi olmadığını anlar, içinde müthiş bir zavallılık, hiçbir zaman dolduramayacağı uçurumlar, boşluklar bulur. _Hükumetin öncelikli görevi işsizliği ortadan kaldırmaktır, aksi takdirde toplumun düzeni bozulur. _Eskiden insanın önemi yaratıklara egemen olmasına dayanıyordu, bugün ise onlardan ayrılmaya. _Ahlaksızlar, dogrulugu kendilerine bir kazanç sagladıgı için benimserler, yoksa atarlar. Pascal _Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkanınız yoktur. " İnsan, birlikte en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır. Jim Rohn _Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez. _Dünyanın en eski mesleği kendini satmaktır. Bunu fahişelikle karıştırmak da bir o kadar eski bir yanılgıdır. Albert Camus _Kalp bir kez kırıldı mı, hiçbir şeyi umursamaz. Toplayacağınız çalı çırpıyla yakacağınız ateş, soğumuş kalbinizi ısıtmaya, ruhunuzu yeni bir alevle canlandırmaya asla yetmeyecektir artık. Dostoyevski _100 savaşta 100 zafer kazanmak en iyisi değildir. En iyisi, savaşmadan düşmana boyun eğdirmektir. Maharetin doruk noktası budur. Eski çağlardaki değerli komutanlar, savaş başlamadan önce kazanmış olduklarından, yeterince bilinmezler. Sun Tzu _Sarayların çokluğu, halkın o ölçüde fakirleştğini, saraydaki lüks eşyaların fazlalığı, tahıl ambarlarnn boşaldığnı gösterir. Başkalarının yoksullaşmsı üzerne kurulmuş olan bu gösterş, haydutlarn yağmadn sonraki böbürlenmlernden başka bir şey değl. Buna hırsızlarn cakası denr. Tao _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. Nietzsche _Akıllı bir adam bir çakıl taşını nereye saklar? - Kumsala. Akıllı bir adam bir yaprağı nereye saklar? - Ormana. Eğer bir adam bir cesedi gizleyecekse, onu gizlemek için ölülerle dolu bir meydan yaratır. Gilbert Chesterton. _Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. Üzülme, kızma, sadece anla. İnsanlara kahkahalarla gülmek ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarf ettim. _Diktatörlerin en büyük sırrı, din maskesidir. İnsanlar ise sanki kurtuluşları için savaşıyormuşçasına, köleleşmek için savaşırlar. Tek bir adam kibirlenebilsin diye kanlarını ve canlarını vermeyi bir utanç değil de, en büyük onur sayarlar. Spinoza _Kitle, ilkel insan yığınlarının yeniden dirilişidir. İnsanın içindeki vahşi hayvanlar özgür kalır. Bilinçsiz, kişiliksiz, düşüncesiz, iradesiz, menfaatçi, tutucu, vicdansız.. Dinciler, deliler ve caniler de böyledir. Bir doğa olayını, tanrının gazabı olarak algılarlar. Le Bon _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır. İbn-i Haldun _Hayat bizi dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der. Tolstoy _Hiç tanımadığımız birisiyle daha açık ve daha rahat konuşuruz her şeyi. Çünkü onlar bizi yadırgamazlar, hesap sormazlar, kırmazlar. Oysa bizi tanıyanlardan saklarız kendimizi, birkaç kelimemizi. Biliriz ki konuştukça söylediğimiz her şey, günü geldikçe aleyhimizde delil olarak kullanılacaktır. _Beni eleştirmek ve yüceltmek isteyenlerin, benden daha yüksek olmaları gerekir. _Dış görünüşün, senin ne olduğunu o kadar yüksek sesle haykırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum. _Gün boyunca ne düşünüyorsak, o oluruz. Ralph Emerson _Orgazm(Kozmik güç), her yere, politikaya da uzanır. İnsanlar aldatılmadı. Faşizmi arzuladılar. Diktatörlere hayranlığın nedeni orgazma ulaşamamaktı. Diktatörün kanun tanımaz tavırları, alt tabaka için orgazma eşdeğerdir. Baskı; nefretin, faşizmin, açgözlülüğün temeliydi. W. Reich _Sanat, insanın kendini keşfetmesidir. Ben romantik olmaya başladıktan sonra dağlar güzelleşti. Sanattan sonra insanlar dağlara farklı bakmaya başladı. Sanatla insanlar güzeli fark etmeye başladılar. Jan de Delakrua _Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli muhtevaya. Bu kör ve sağır dönemlerde insanlar şekilci olurlar ve sadece maddiyata önem verirler. Maneviyat aşağılanır. Bu körlük dönemlerinde görenler alay konusu olur. Wassily Kandinsky _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. Marcus Aurelius _Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur. Napolyon Bonapart _Anormal bir duruma gösterilen anorma bir tepki normal bir davranıştır. “Arzu, düşüncenin babasıdır” “Korku, olayın anasıdır". Arzu, arzulanan şeyi yok eder. Korku, mıknatıs gibi korkulan şeyi çeker. Kayıtsızlık, duygu yitimi, kendini savunma mekanizmasıdır. V.Frank _Leviathan; büyük bir Ejderha, ölümlü bir Tanrı yani her şeye egemen olan Devlet’tir. İnsanlar, tehlikelerden korunmak ve güvenlik için birleşip tek beden olup büyük bir canavar yaratır ve kanatları altına sığınırlar. Bu, büyük Leviathan‘ın doğması demektir. Thomas Hobbes _Yahudi sermayeli medya, kendi aleyhindeki yayınlara cevap vermeyip, susarak ve onlardan hiç bahsetmeyerek onları "sessizlik" ile ortadan kaldırıyordu. Takdir ettiğim husus buydu. Adolf Hitler _Her şeyimi kadınlara adadım. Hain olanı ellere gitti. Sadık olanı dırdırıyla başımın etini yedi. Ben de kendimi hiçliğe bıraktım. Kendimle baş başa rahatım. M. Stirner _Oblomov, çalışan insanları hiç anlamıyordu. 'Ne zaman yaşayacaklar bunlar? diye düşünüyordu. Yaşamak dediği; hiçbir şey yapmadan uyumak, yemek yemek, tekrar uyumak ve rahatça, kayıtsızca hayal kurabilmekten ibaretti. _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. Seneca _Fakir çalışır, zengin sömürür, asker ikisini de korur, mükellef üçü için öder, serseri dördü için yatar, ayyaş beşi için içer, bankacı altısını dolandırır, avukat yedisini kandırarak savunur, hekim sekizini de öldürür, mezarcı dokuzunu da gömer, politikacı onların sayesinde yaşar. Cicero _Bir insanın ne kadar hızlı koşabildiğini bilmek ya da kendi koşma yeteneğinizi geliştirmek için, ortalama bir koşucuyu değil, olağanüstü koşucuları, şampiyonları gözlersiniz. Çünkü ancak bu insanlar daha hızlı koşabilme konusunda, insanın potansiyeli hakkında size bir fikir verebilirler. _Ben hastalığın, var olması gereken belirtilerin ortaya çıkmaması durumu olduğunu savunuyorum. Açıkça görülmektedir ki kişilik sorunları çoğu zaman insanın aldığı psikolojik yaralara, gerçek içsel doğasının uğradığı saldırılara karşı bir başkaldırıdır. Bu durumda hastalıklı olan, böylesi bir saldırıya başkaldırmamaktır. Maslow _İnançlar milletlerin karakterlerini yansıtır ve bu sayede halkların bilinçaltlarındaki travmalara ulaşabiliriz. Jung _Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Jung _Gomenayı okuyan kişi metafizik biliminden şüpheye düşmekle kalmayacak, ayrıca böyle bir bilimin hiç var olmayacağından emin olacaktır. Gelecekte kendisini bilim olarak sunabilecek her metafiziğe Prolegomena. Newton’un fiziği yasalaştırması gibi felsefeyi sağlam temellere oturtmaya çalışır. Kant _Al, biraz şarap iç. Bu eve o kadar nadiren misafìr gelir ki, ben de, köpeklerim de onları nasıl ağırlamak gerektiğini bilmeyiz, hatta öğrenmek de istemeyiz. Sağlığına! Emily Bronte _16. yüzyılda büyük bir yetenekle doğan her kadın mutlaka delirirdi, kendini vururdu ya da köyün dışındaki ıssız bir kulübede geçirirdi hayatının son günlerini, yarı cadı yarı büyücü sanılır, korkulur ve alay edilirdi. Virginia Woolf _Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor. Rahip John Done vaazından. Ernest Hemingway _Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder. _Her türlü ahmaklığa inanabilirdi, yeter ki Parti tarafından söylensin. _Ağır koşullarda çalışmaktan, boğaz kavgasından, komşularla didişmekten, sinema, futbol, bira ve en önemlisi de kumar yüzünden kafalarını çalıştırmaya fırsat bulamıyorlardı. Onları denetim altında tutmak hiç de zor değildi. _Bir zamanlar dünyanın güneşin çevresinde döndüğüne inanmak delilikti. George Orwell _Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler; kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler. Künyeni almak için, partiye ettim telefon; bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler. Neyzen _Fransız kimyası Lavoisier 51 yaşında iken, giyotinle ölüme mahkum edilir. Boynunun vurulmasını beklerken kitap okumaktadır. Matematikçi arkadaşı Langrange’yi yanına çağırır ve kafam sepete düşünce gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam insan kafası kesilikten bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir, der. Kafası kesip sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar. Matematikçi Langrange der ki: Lavoisierin son saniyedeki ispat arayışı bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir. _Yetişkin bir kızı olan bir dul kadınla evlenmiştim. Babam da üvey kızımla tanışınca, ona aşık oldu ve sonunda da kandırdı ve evlendiler. Böylece babam damadım oldu. Üvey kızım da annem durumuna geldi. Karım bir oğlan doğurdu. Çocuk tabii ki babamın kayın biraderi ve üvey annemin kardeşi olarak benim dayım sayıldı. Üvey annem de bir oğlan doğurdu. Böylece kardeş sahibi oldum ama üvey kızımın çocuğu olduğundan, aynı zamanda da torunum sayıldı. İş bu kadarla da bitmedi. Karım annemin annesi olduğu için, benim büyük annem sayıldı. Ben de babamın babası oluyordum. Sonunda kendimin dedesi olmuştum. Mark Twain _ Mustafa Kemal, 1908’de padişahı deviren!; 1915’te Geliboluda İngiliz imparatorluğunu ezen; 1922’de İzmir’de Yunanlıları denize döken; 1923’te muzaffer müttefik devletleri İstanbuldan kovan; 1924’te hilafet kudretini imha eden; 1926’da bütün muhalefeti asan; 1932’senesine kadar, yıkılan bir imparatorluktan bir millet yaratan Zalim, acı, demir iradeli bir Adamın tetkiki…”Bozkurt” Armstrong _Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk bulunmayan bankalar, şirketler, hepsi Hristiyan, Yahudi veya ecnebiydi. "Su, ışık, gaz, her türlü ulaştırma, telefon, rıhtımlar ve limanlar, fenerler hepsi yabancıların elindeydi. Türk halk yığınları medrese din eğitimi altında, vicdan ve kafa karanlığı içindeydi. Osmanlı tarihini ilmihal gibi okurduk. Nerede ise padişahlarla peygamberleri birbirine karıştıracaktık. Hükümdarlardan hiçbirinin suçu ve günahı yoktu. Sadece övülmek ve asla eleştirilmemek bizi medeni dünyanın uzağında bırakmıştır. _Şeriatçı, Batılı Türk'e, Batılıdan fazla düşmandı. Türkiye'yi ittihatçıların mı idare etmesini istersin, Yunanların mı? Yunanların! diye cevap vermiş. Falih Rıfkı Atay ________ _Mizaçlar 4’e ayrılır: 1. Sanguinik: Mantıklı, iyimser, iradeli… 2. Kolerik: Hırslı, saldırgan, öfkeli… 3. Melankolik: Hüzünlü, çekingen, güvensiz… 4. Flegmatik: İlgisiz, yaşama yabancı, umursamaz… Alfred Adler _Düşünce şekilleri çeşitlidir: Dini dogmatik düşünce, objektif düşünce, milli düşünce, stratejik düşünce, felsefi düşünce… _Bakışlardaki anlam: Gözler sol yukarı: Görsel bir anıyı hatırlıyor. Sağ yukarı: Görsel bir şeyi tasarlıyor. Sol yana: İşitsel bir anıyı hatırlıyor. Sağ yana: İşitsel bir tasarlama. Sol aşağı: Duygusal bir anıyı hatırlıyor. Sağ aşağı: Duygusal bir şeyler tasarlıyor. _Aksiyom - Belit - Postulat - Koyut: Kanıt gerektirmeyen doğrular. Diğer önermelerin temeli ve dayanağı niteliğindeki önermelerdir. Örnek: Öklid aksiyomları. 1- Bir noktadan diğer noktaya düz çizgi çizilebilir. Arisyo’ya göre Tanrı’nın varlığı koyut’tur ve skolastizm’in temelidir. _Nitelik, bir şeyin kalite ve özellikleriyle ilgilidir. Nicelik, sayı, miktar ve ölçülerle. Bir kasa kırmızı elma. Kırmızı, elmaların niteliği, bir kasa olması ise onların niceliğidir _Taciz: Rahatsız etmek demek. Tehdit, hakaret, alay, azarlama, manalı bakış, lakap, engellemek… Fiziksel, cinsel, psikolojik, dinsel… Sonuç: Benlik içe kapanıp çöker. _Mobbing, taciz ederek yıldırmak demek. Psikolojik terördür. _Nöroplastisite: Beynin yeniden yapılandırılması ve değişikliklere karşı uyum geliştirme yetisidir. Yeni şeyler öğrendiğimizde yeni bağlantılar oluşur ve kullandıkça güçlenir ve az kullandıklarımız güçsüzleşir. _İllüzyon: Yanılsama. Çalıyı köpek sanmak. _Halüsinasyon: Olmayan şeyleri varmış gibi algılamak. _Hezeyan: İnanılan yanlış algılar. Paranoya. _Serap: Optik doğa olayı. _Psikoz: Akıl hastalıkları. Halüsinasyon ve Sanrılar. _Tüm peygamberler halüsine olmuştur. Jung. _İnsanın Kimyasal Formülü: İnsan vücudunun kütlesinin %99′u sadece 6 elementten meydana gelir. % 65 Oksijen, %18 Karbon, %10 Hidrojen, Azot, Kalsiyum ve Fosfor. _Aşkın Kimyasal Formülü: Adrenalin(Heyecan) + Endorfin(Uyuşturucu) + Dopamin(Ödül) + Oksitosin(Bağlılık) = Aşk _UY SCUTİ, en büyük üstdev yıldızdır ve Kalkan Takımyıldızı’ndadır. Güneş’in 5 milyar kat büyüktür ve 9.500 ışık yılı uzaktadır. Kalkan adı, Polonya hükümdarı III. Jan Sobieski liderliğindeki Haçlıların, 2. Viyana kuşatmasındaki başarısını abideleştirmek için verilmiştir. (Sobieski'nin Kalkanı) _Psiko-Mitoloji: Efsane, masal, din, destan gibi geleneksel öykülerin, psikotik yöntemlerle analiz edilmesi ve eski devir insanlarının kültürüne açıklık getirilmesinin bilimidir. Ölümsüzlük, ruhlar, tanrılar, intikam, ölümden sonraki yaşam: bütün bunlar, kendi ruhumuzun yansımalarıdır. Freud _Antik yunanda tapınakta fahişelerle seks, bir ibadetti. Roma’da vajina tadıcıları, kızların krala uygunluğuna karar verirdi. _Şarap tanrısı Dionysios'a ibadet etme şekli şarap içip sarhoş olmaktır. _Adalet, her şeyin Kraliçesi'dir. _Cesaret en büyük karizmadır. Cesaretle korkularınla yüzleşirsen daima kazanırsın. _En büyük delikanlılık, efendiliktir. Bir insanın efendi oluşu korkak olduğundan değil; kişilikli olduğundandır. Bu, iradenin içgüdülere karşı hakimiyetidir. _Yunan düşünür, türk savaşır, rus sevişir, arap masal anlatır. _Antik Yunan'da 5 element vardır. Ateş, su, hava, toprak ve adalet. Bu 5 elementten bir tanesi eksik olursa düzensizlik ve kaos başlar. _Dünyanın bozulduğunu buradan anlayacaksın. İnsanın kötüsü beylik sürer. Cevherin değerlisi çöplükte gezer. Bey kısmı bilmediği işi erbabına bırakmıyorsa ahmaklığı yedi diyara türkü olur. Köroğlu... _Önden baktın mı geyik, arkadan baktın mı höyük, yandan baktın mı kayık gibi olacak. Duruşu şimşir gibi, kirpi gibi, sağılışı alaimisema gibi olacak. _____ _Din ile şeriat farklı şeylerdir. Tanrı'ya inanır ve ibadet edersiniz. Din burada biter. Ötesi şeriattır. Şeriatçılık demek, toplumu 7. yüzyıl Hicaz aşiretleri şartlarına doğru geri sürüklemek demektir. Falih Rıfkı Atay _İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye? _Rahiplerin ne kadar çok yalan söylediklerini herkes bilir. Onların ağızlarından çıkanla benim bağırsaklarımdan çıkan arasında pek fark yoktur. Asur Kralı I. Sargon. _Son kral, son papazın bağırsaklarıyla boğulmadıkça insan asla özgür olmayacaktır. Diderot _Siz Osmanlı'nın 400 yıl arapları yönettiğini söylüyorsunuz ama biz sizi, kültürel asimilasyonla yönetiyoruz. Tarihinizden isimlerinize, selamınıza, cenazenize, düğünlerize, kıyafetlerinizden müziğinize ve yemeğinize kadar 1400 yıllık arap masallarımızla yönetiyoruz'. Yunanı fetheden Romalıların, yunan kültürüyle asimile olup yunanlaşması gibi Türkler de İslam tuzağıyla Araplaştı. Arap tarihçi Al-Bazzaz _İslam = Arapçılıktır. İnananı Araplaştırır. İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması ilkel bedevî ölçülerine göre ayarlanmaktadır. Araplar şeriat tuzağıyla Türkleri kendilerine köle yapıp, kendi atalarına ve tarihlerine düşman arap melezlerine dönüşmüşlerdir. Şeriat eğitiminden geçmiş Arap ve Türk, Türk düşmanlığında birleşir. Şeriatçı Türk, atalarına kendi objektif gözleriyle değil, şeriarçı arabın nefretiyle bakar. Müslüman Arap, ne kadar "milli" duygularla gururlanır ve kendi ecdadına karşı iftihar duyarsa, Müslüman Türk de aksine o kadar millilikten yoksun ve eski geçmişine karşı yabancı kalır. _İslam hukukunda dünya, “Dar-ül İslam” ve “Dar-ül Harb” olarak ikiye ayrılır yani şeriatla yönetilen ve yönetilmeyen topraklar. Müslümanların görevi ise cihat ilan edip yeryüzü “Dar-ül islam” olana kadar savaşmaktır. İlhan Arsel _Hz. Muhammed, peygamberlik nöbeti beklerken örtünürdü çünkü bu sırada ateş nöbetlerine tutulur, üşür, titrerdi. İbn Al-Kalbi _İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. Tevrat, _Sihirli bir el Batı’yı dünya haritasından silse, petrol zengini halklar deve sırtında vahadan vahaya gitmekten öte ne yapabilir? Mahir Kaynak _İslamı anlamak için islamın hakim olduğu yerlere ve hakim olmadığı yerlere bakmak yeterlidir. Kendinden olmayanı ezmek ve yok etmek üzerine kurulu siyasal islamın, modern dunyaya entegre olması imkansız. islamın, ınsanliga katkisi nedir? Modern bir insan neden musluman olmalidir? Bernard Levis_ _Tanrı, şeytan, ruh, cehennem, yasa… kelimeleri yalnızca birer isimdir. Alegorik hayali canlandırmalardır. _Tanrı, bilinmezi, başka bir bilinmezle açıklamayı bir cevap sayanların ortak noktası. İnsanoğlunun ortak aptallığı.Sefalet içinde yaşayan insanları en kolay mutlu etmenin yolu. Bu sayede haklarını aramamalarını sağlayan muhteşem bir panzehir! Devletlerin halk üzerinde egemen olmak için kullandığı, halkı en çok sömüren bir hırsız. -Bunlar kendi kendine mi oluştu, aklınız yok mu?" diye hönkürürken "Tanrı kendi kendine mi oluştu?" sorusunu soramayanların veya da hiçbir kanıtı olmadığı halde dünya üzerinde milyonlarca can alan, milyonlarca beyni uyuşturan kocaman hayali bir varlık _İlk bilinmez olan “Varoluşu” açıklayamazken, ikinci bir bilinmez olan “Tanrı’ya” neden ihtiyaç duyuyorsun? Başlı başına kanıta ihtiyaç duyan tanrı gibi şeyleri kanıt olarak kabul etmemi sağlıklı bir mantıkla benden nasıl bekleyebilirsin?. Marki de sade ......................
·
5.3k views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.