Hayat; uzun bir yol
Başı var ama sonu meçhul
Yol uzun, yol karmaşık
Yürümek çok zor geliyor bana
Attığım her adım yüreğimi acıtıyor
İlerlemekten korkuyorum
Bazen, diyorum
Bazen durmak, beklemek lazım
Belki de çare gitmek değildir
Belki derman, kalmaktır öylece
Bütün yalınlığınla
Kendini bırakmak olağan akışa
Ama beklediğim her saniye ölüme eşdeğer
Kalmaktan korkuyorum
Yolu yürümeye dermanım yok
Kalmaya da cesaretim.
Olmuyo ikisi de
Adım atsam, umut etsem yeniden
Yapamıyorum
Yol dikenli ve ben yalnız.
Peki kalmak?
Teslim olmak bütün endişelere
Beklemek sadece
Ama bu da beyhude bir çaba
Kaldığım her yer hüzün durağı.
Yürüsem yol diken dolu
Kalsam burada her yer yağmurlu.
Korkuyorum işte
Umut etmekten korkuyorum
Vazgeçmekten korkuyorum
Ve en ağırı, yalnızlıktan korkuyorum
Sonra
Sonra biri çıkıyor karşıma
İlk başta inanmak istemiyorum
Böylesi bir dünyada,
Yüreklerin gözyaşlarıyla ıslandığı bir yerde,
Hayallerimin paramparça olduğu bir anda,
Tanıyorum onu.
Yollarımız kesişiyor,
Gönüllerimiz birleşiyor.
O, adeta kaybedişlerimin arasında bir umut,
Ağlamalarımın içinde bir tebessüm...
Çok şey öğrendim bu yolda
En çok da yol arkadaşımdan öğrendim
Mesela, artık korkmuyorum yalnızlıktan,
Hiçbir acı aşılamaz değil artık.
Umut var,
İnanmak var,
Sevilmesek de sevmek var.
Merhameti öğreniyorum ondan
Bir çiçeğe, bir kuşa, bir çocuğa...
Öğreniyorum,
Hayal etmek ne güzelmiş,
Dua etmek...
Korkmuyorum artık.
Kalbimden damla damla öfke akarken tanıdım onu,
Her yerim nefret içindeyken çıktı karşıma.
Kendimi bile sevmezken
Her şeyi kucaklamayı tattım onunla
Bütün insanları, bütün kuşları ve bütün çocukları.
Herkese yetecek kadar zengindi artık kalbim
İlk defa güvendim
İlk defa sevdim
Ve ilk defa korkmadım hayattan.
Dedim ya, çok şey öğrendim ben
Sarılmak ne güzel bir duyguymuş meğer,
Kalbinin dengiyle karşılaşmak...
Doğa oldum ben onunla
Kışın ayazında yüreğim üşüdü,
Kat kat sardım onun sevgisiyle.
Gözlerimden döküldü yaşlarım
Sonbaharda ağacı terk eden yaprak misali.
Bazen umut doldu içim
İlkbahar gibi.
Bazen yağmur gibi sicim sicim yağdı acılar,
Bazen kar gibi oldu gönlüm, yumuşak.
Gökkuşağı renklerini sevdim ben onunla
İçinde siyahın olmadığı o görsel şöleni.
Umudu sevdim onunla,
Vazgeçmemeyi öğrendim
Çünkü kışın sonu bahar,
Her gecenin ardı günmüş meğer.
Her acının bir ilacı,
Her kaybedişin bir umudu varmış.
Ama en çok da şunu öğrendim ki,
Önemli olan yolun zorluğu değil
O yolu kiminle yürüdüğünmüş.
İyi ki yolum yolunla denk düştü...
Kardeşimin bana gönlünden dökülen mısralar...