Gönderi

160 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır bu kadar kötü bir okuma yapmamıştım, bu kitabın Türk edebiyatından gelmesi de beni üzdü. Türk edebiyatı diyorum ama içinde bize dair hiçbir şey yok. 2021'i Salon Köşelerinde'yle kapatacaktım ama az sayfa sayısına rağmen kitabı bir türlü okuyamadım. Salon Köşelerinde, Safveti Ziya'nın ilk kitabı olmasına rağmen en çok okunan kitabı. 1898 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş. Batılı tarzda yetişmiş ana karakterimiz Şekip ile kısa süreliğine ailesiyle beraber İstanbul'a gelen Lydia'nın arasında yaşanan aşkın anlatıldığı bu kitapta her iki karaktere de bir yakınlık hissedemedim. Yan karakterlerse birer dekordan ibarettiler. İkilinin arasındaki ilişkiyi Şekip'in gözünden okuyoruz. Başlarda Şekip'le Lydia ülkelerinin arasındaki savaşı temsil eder gibi üstünlük mücadelesine dayalı bir rekabete giriyorlar. Şekip'in tek isteği bu kızın canını acıtmak, kalbini yaralamak. Çünkü bu şekilde İngiliz bir kıza acı çektiren genç bir Türk olarak tatmin hissedecek. İkisinin arasındaki ilişkiden nefret ettim, her iki karaktere de sempati besleyemediğimi söylemiştim. 130 sayfa boyunca Lydia'nın aşkından kendini kaybeden Şekip, Lydia'nın "Evlenmeyeceksek uzatmayalım," tarzındaki bir cümlesine karşılık "Benim vatanım yıkılıyor Lydia, aşk meşk boş işler," diyerek yan çiziyor. İstanbul'dan ve balo salonlarından dışarı çıkmamış olan Şekip'e son 10 sayfada bir memleket aşkı geliyor. Spoiler vermeme gerek bile yok çünkü kitabın 7. sayfasına gelince sonunda ne olacağını tahmin etmek zor değil. Hiçbir açıdan beni doyurmayan bir kitaptı. Göstermelik milliyetçilik midemi bulandırıyor ve Şekip de bunun vücut bulmuş hali. Belki kitabı bayılarak okuyanlar vardır, belki ben bu kitaptan almam gerekeni alamamışımdır bilmiyorum ama tavsiye edeceğim bir kitap değil.
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.