Bu ulke daha curumemisken, bilgi parayla eş değer tutulmamisken, uzaklarda bir yerlerde muhteşem insanlar vardı.. Sadece kalpleri aydınlık bir toplum icin atiyordu. Oyle güzel insanlardı ki kalemin gücüyle imgelerini bulusturdular..dunya klasiklerini gözden geçirip harıl harıl ceviri yaptılar, yıllar yıllar sonra birbirine okunsun "sevgiler cicekleri sulasin" diyerek en güzel oykuleri, en güzel kitapları, romanları, siirleri yazdılar... Neydi bu ozlem? bu hasret neydi? Onları bu yeryüzü denilen cehennem de kalemle bagdistiran oz neydi? Kime sorsan mutsuz, kimin halini hatrını sorsan onune para çıkıyor... Diyorsun ki ; Tamam para yaşamak, gezmek, eğlenmek, hoplamak, zıplamak için gerekli bir araç bunun dışında kalan bir seyler yokmu? Iyi düşün yokmu? Bize bu kitapları, siirleri, aydinlanalim diye yazan kalemler sanki ruhlarını maddiyata mi teslim etmişti? Dusun yahu, Orhan Veli meteliksiz, ceketsiz, pantolonuna deri kemer alacak parası yok.. Yaprak dergisini cikarmak için adam ceketini satıyor yahu... Nerden çıkıyor abi o kadar evrensel dizeler... Yaşar Kemal ince memed'i yazarken ekonomik sıkıntısı yokmuydu? Cemal Süreya papirus dergisini cikarmak için arabasını satıyor... Tahsin Yücel, ceviri yapmak için başka bir arkadaşından borç para istiyor... Nazim Hikmet cebinde uc kuruş parayla yıllarca cezaevinde yatıyor... "güneşin etrafında on kere dönüyor dünya" Sevmedim bu son 40 yılı..Herseyimle nefret ediyorum... 70 lerde olsaydık sana temiz siirler yazardım, köşebaşı mahalle pastanesinde bir seyler ismarlardim..uc kuruş paramın hepsiyle sana cemal Süreya kitapları alırdım, gider bir parkta sesli okurduk.. Bagisla beni, bu curumus, kokuşmuş kirli ve yapışkan yılların insanı değilim..

Papirüs'ten BaşyazılarCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2015290 okunma

·

204 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yolgüncesi