"Biz hüzün peygamberinin ümmetiyiz diyor ağlayabilen ağlar ağlayamayan ağlar gibi yapar"aslında bu özet bir cümledir. Gelişen ve değişen dünya düzenine karşı gül yetiştiren adamın sessiz çığlığı ,protestosu. Gül yetiştiren adam;Cumhuriyet dönemi savaştan çıkan bir toplum,halka kabullendirilmeye çalışılan bir düzen ve bu düzeni sessiz bir şekilde kabullenenler ya da sessiz çığlık atanlar. Değişimden kasıt acaba dini yaşantıyı tamamen yok etmeye çalışmak mi yoksa sadece toplum düzenini iyileştirmek mi? Bir taraftan değişime ayak uydurmaya çalışan ama bir türlü mutlu olmayan ,eğlenceden kumardan alkolden uzak duramayan Sitare mi yoksa evinden hiç çıkmamış peygamberimiz güzel kokuyu sever diye gül yetiştiren adam mi ? Düşünün bir kaza geçirmişsiniz ve bu kaza sonucunda 10 yıl kalkamamışsınız daha sonra bir cesaretle dışarı çıkıyorsunuz ama hiçbir şey aynı değil kaldırımlar, sokaklar,evler ne yaparsınız ne hissedersiniz? Korku,hüzün ya da sevinç mutluluk hangisi ? Insan kendi yaşantısını değiştirmek yerine,yaşantısına göre değişim yapsa,batının istedigi gibi değil de Islamın istediği gibi bir değişim. Hem ne diyor peygamberimiz" Kim bir kavme benzerse ondandır" biz elhamdülillah müslümanız ve müslüman gibi yaşamalıyız aynı gül yetiştiren adam gibi. Islama yapılan,bizim kültürümüze yapılan bu yanlışlığı biz bir şekilde önlemeliyiz. Peki ama nasıl ? Peygamber ümmeti bunu nasıl yapmalı? Ezilmiş bataklık çiçeklerini nasıl gül gibi güzel kokmasını sağlayabiliriz? Ya üzerine koku sıkarız geçici birşey yaparız ya da bataklığı ıslah ederiz. Islama ve kültürümüze yapılan yanlışlığı da bataklığı yok ederek yapabiliriz. Imanimizi gizli,islâmî ise apaçık yaşayarak. Gül yetiştiren adam evinden çıktıktan sonra gördüğü değişimin yanlış olduğunu nasıl söylemişti topluluk önüne çıkarak düşündüklerini net bir şekilde söyleyerek. Biz peygamberin ümmeti olarak üzerimize düşen görevi yani toplumumuz yaşayan değişimi islami bir çerçeve içerisinde topluma yansitmaliyiz yoksa batıya karşı beklediğimiz evabin kuşları bastının başına değil de bizim başımıza gelebilir. Kafirin boyunduruğundayken cuma sakit olmaz... 2018 yılında okumus oldugum ve incelemesini de o zaman defterime yaptigim bu muhteşem kitabi burada da paylaşmak istedim. Her firsatta tanidigim tanimadigim kitap okumayi seven insanlara bol bol hediye ettigim bu kitap benim icin çok önemli insallah bu yazim da birilerine faydali olur..

Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,9bin okunma

·

128 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Aydın