Gönderi

256 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
ÇOCUKLUK - İLKGENÇLİK - GENÇLİK
Yıl biterken yeni yılda okuduğum ilk kitabın Tolstoy’a ait olmasını istedim. Bu yüzden kitaplığıma koştum ve aylardır okunmayı bekleyen “Çocukluk” kitabını elime aldım. Bu kitabın Tolstoy’dan okuduğum ilk eser olmasından kaynaklı olsa gerek “Çocukluk”u hevesle, bir çırpıda okumamla “İlkgençlik” kitabına başlamam ve son olarak da “Gençlik” kitabını bitirmem bir oldu. Okudukça okudum, elimden bırakamadım. İlk eserleri de olsalar kitap rengarenk post-it’lerle doldu. Pek çok alıntı yaptım, bunlardan pek çoğu hâlâ daha zihnimde dolanıyor. Buradan da anlıyorum ki ilk eserleri de olsa Tolstoy, Tolstoy’dur. Yarı otobiyografik kitaplarda gerçekler nerede başlayıp nerede bitiyor, anlayamıyoruz. Örneğin Tolstoy annesini daha 2 yaşındayken kaybettiği halde, “Çocukluk”ta annesinin yaşadığını, kendisi 11 yaşındayken öldüğünü görüyoruz. Gerçeklerle kurgu iç içe geçmiş durumda. Her şey hem göz önünde, hem de bir perdenin arkasında gizli. Nikolenka, hepimizden parçalar bulunduran bir karakter. Yaşadığımız yer, zaman, ortam birbirinden farklı da olsa aslında duygular bir o kadar benzer. Birçok olayda bu benzerliklere şahit oldum. Hatta Nikolay’ın cebirde iyi olduğu halde kombinasyon konusunda zorlanmasından bile ne kadar evrensel bir eser olduğunu anladım. (Ben ve çevremdeki birçok insan da bu konuyu zorlanarak öğrendi. :D) Bu karakterin kendine karşı oldukça dürüst olduğunu düşünüyorum. Pek çoğumuzun itiraf etmeyi bırakın aklına getirdiğinde bile utanacağı düşüncelerle karşılaşıyoruz. Bile bile yalanlar söylüyor mesela, sırf yakalanmak için. İnsanların dikkatini çekmeye çalışırken aslında karşındakini kendinden soğutacak bir şeyler yapıyor. Çoğumuzda da olduğu gibi ergenliğinin başlarında gördüğü herkesten hoşlanıyor, kendini hepsine aşık sanıyor, oysa daha duygulardan bir haber. Ama içindeki kıvılcım dışarı çıkmaya çalıştığı için engel olamıyor buna. Ayrıca olmamış olayları kafasında kurgulaması, eğer böyle bir şey olsaydı ne yapardı bütün adımları planlaması bana çok tanıdık geldi. (Ben de dahil olmak üzere bunu yapan bir sürü insan olduğuna eminim. :D) Kendisine ulaşılması zor olan hedefler koyması ama bunları gerçekleştirmeden, bunlardan vazgeçmesi yeni yıla tam uydu. (Umarım bu seneki “ulaşılmaz” hedeflerimize Nikolay gibi vazgeçmez ve ulaşırız.) Okudukça gördüm ki Tolstoy’un büyük bir yazar oluşunun ilk adımlarını yazdığı cümlelerdeki gelişimden bile anlayabiliriz. “Çocukluk” kitabında daha kısa cümleler kurarken üçlemenin son kitabı olan “Gençlik”te cümleler uzamaya, anlamlar derinleşmeye başlıyor. Bu da bana, küçük bir çocuğun içi içine sığmayan bir genç olmasını izliyormuşuz gibi hissettirdi. Kendimi son derece yalnız hissettiğim bir dönemde bu kitapları okumak aslında hiç de yalnız olmadığımı hatırlamama vesile oldu. Çünkü karakterimiz sık sık yalnız olduğunu, kimse tarafından sevilmediğini düşünerek acı çekiyordu. Demek ki üstünden yıllar da geçse bu duygular hâlâ hissediliyor, dedim kendi kendime ve bu buhrandan çıkmam konusunda içime bir istek getirdi. Bu üçleme damağımda çok güzel tat bıraktı. Yeni yıl okuma hedefim aslında Tolstoy’un eserlerinin çoğunu kapsasa da gene de bu hedefi olabildiğince hızlı gerçekleştirme kararı aldım. Daha bu yolun çok başındayım ama bu yolda yürümek için çok heyecanlıyım. En kısa zamanda yeni bir Tolstoy eseriyle görüşmek üzere!
Gençlik
GençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,809 okunma
·
1,252 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.