Gönderi

92 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hegel’i bir felsefeci olarak okumadan da sevmiştim. Ama bu kitapta sanat hakkındaki görüşlerini ve özsel tarafsız eleştirilerini okuduktan sonra daha da çok sevdim. Felsefe hakkında hiç bir bilgisi olmayan bir kişi için ağır ve anlaması zor bir kitap olabilir. ‘Tin’ , ‘idea’ , ‘Töz’ kavramlarını kendi anlam bütünlüğüne göre yorumlayan Hegel, bu kavramları sanat içerisinde düzenli başlıklar altında inceliyor ve sanatın derinlerine kadar nüfuz ediyor. O kadar çok incelemesi var ki hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Sanatı, şiir, edebiyat, resim, heykel gibi sanatın bölümlerini kendi tözümüze indirgiyor. Tin kavramını ortaya çıkarmadığımız, içimizde kalan, yüzeye çıkmayan tehlikeli bir dürtü olarak görüyor. Ne zamanki o tin özselliğilini ortaya çıkarırız o zaman özgür ve kendini gerçekleştirmiş bir birey oluruz. Bu kavramı Shakespeare’in karakterlerini örnek vererek açıklıyor. Genelinde ortaya çıkan kaderci bireylerin olayların akışına ve başlarına gelen olayları sanki kendi eylemleri değilde kader çizgisi içerisinde kabullenerek yaşıyorlar bu da tin kavramını ortaya çıkarmadan, eylemlerimizin sonuçlarını kadere malederek yaşıyorlar. Çok yönlü bir ataştırma ve gözlemde bulunması Hegel’i daha çok sevmeme sebep oldu.
Estetik
EstetikGeorg Wilhelm Friedrich Hegel · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020185 okunma
·
877 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.