Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
René Guénon, diğer adıyla Abdulvâhid Yahya. 1886-Fransa doğumlu yazar, 1912 yılında müslüman olmuş, 1951 yılında da Mısır'da hayata veda etmiştir. Matematik, felsefe, tasavvuf, din üzerine çalışmıştır. 20.yy 'ın en büyük metafizikçilerinden biridir. Andre Gide 1943 yılında günlüğüne şöyle yazmıştır; "Eğer gençliğimde Guénon'un eserleriyle karşılaşsaydım, neler gelirdi başıma! Artık çok geç..." Ve yine bir röportajinda Gide, "Guénon haklıysa, benim bütün eserlerim tepe taklak olur. Ve onun eserlerine hiçbir itirazım yok, kesinlikle yok, onlar çürütülemez." diyor. 1930 yılında Mısır'a yerleşen yazar, Batı'dan tam manasıyla kopmuştur. Kendini modern dünyayı, doğu ve batıyı anlamaya adamıştır. Kendisinin İslam'a yönelmesi de Hint kültürüne olan ilgisinden doğmuştur. Doğu'nun maneviyatına, ruhuna hayran kalmıştır. . Bu kitap yazarın Doğu ve Batı adlı kitabının tamamlayıcısı olarak yazılmış. Açıkçası benim yazardan okuduğum ilk kitap bu oldu, bunun peşine Doğu ve Batı 'yı okumak daha verimli olur diye düşünüyorum. Kitapta öncelikle modern çağın bunalım içinde geçtiğini gözler önüne seriyor yazar. Arkasından Doğu'nun gelenekçi yapısı ile Batı'nın gelenekdışı yapısını karşılaştırarak Batı'nın Doğu'ya kulak vermesi gerektiğini söylüyor. Batı bir uçuruma sürükleniyordur ve reforma ihtiyacı vardır Guenon'a göre. Maneviyatçı bir bakış açısı olan yazar, maddenin anlamını yitirdiğini ve Batı'nın Tanrı'yı kaybetmesi ile maddeye sıkı sıkıya tutunduğu ancak yanlış yolda olduğunu belirtiyor. Batı'nın bu yanlış yola girişi ise Rönesans ve hümanizm ile başlamış. Yazarın fikirlerine ve eleştirilerine katılmak ile katılmamak arasında gidip geldim ben. Eleştirdiği konuları inançsızlığa ve materyalizme bağlamış olsa da Batı'yı uçuruma sürükleyen şey yalnızca bunlar değil. Batı'yı uçuruma sürükleyen şey Doğu'nun da yaşadığı şey; insandan kaynaklı. Yalnızca inançla yalnızca geleneklere bağlılıkla düzeleceğini sanmıyorum. Guenon bana müthiş şeyler düşündürdü, beyin fırtınası dediğimiz şeyi yaşattı. Böyle kitaplar okumak her zaman iyidir. Guenon'un bu kitabı yazdığı yıllardan beri, modern dünyanın bunalımı daha da artmış durumda, teknoloji ile kapitalist sistemler ile sosyal medya ile... Tıpkı onun dediği gibi "modern çağın putları sözcükler" ve nesneler. Biz bu çağı yaşıyoruz, biz bu çağın ürünüyüz, biz bunalımı yaşıyoruz, bunalımı çoğaltıyoruz. . Yazar diyor ki Batı'nın felaketi kendi elinden ve kaçınılmaz olarak gerçekleşecektir. "Sorulan tek soru ise şudur: Doğu, modern düşünce yüzünden geçici ve yüzeysel bir bunalıma mı düşecek; yoksa Batı, kendisi düşerken tüm insanlığı da beraberinde mi sürükleyecek?" Bu soruyu sorduğunda yıl 1940'ları gösteriyordu, sanırım biz 2020'li yıllarda cevabı almak üzereyiz. Ne dersiniz?
Modern Dünyanın Bunalımı
Modern Dünyanın BunalımıRene Guenon · Hece Yayınları · 2014509 okunma
·
2.477 görüntüleme
Serdar okurunun profil resmi
"Yalnızca inançla yalnızca geleneklere bağlılıkla düzeleceğini sanmıyorum" Şöyle düzelebilir diye düşünüyorum: Hem inançlı olacağız hem de bilime, fene yani teknolojik gelişime de gayret göstereceğiz. Akıllı cihazlar üreteceğiz ama onları biz kullanacağız, onlar bizi değil. Onlar bizim hayatımızı kolaylaştıracak ama biz onlara esir olmayacağız. Tıbba inanacağız, ilaçları arayacağız ama şifanın nereden geldiğini de bileceğiz. Maddelerin sadece araç olduğunu bileceğiz. Bilim fay hatlarını araştıracak, tespit edecek, veriler sunacak ve bizde evlerimizi ona göre ve hakkıyla yapacağız ama o fayları Allah'ın dilediği anda dilediği kadar harekete geçirecek tek kudret olduğuna da inanacağız. Eğer çözümü sadece maddede ararsak batarız, sadece kuru tevekkülde bulunup sebeplere yapışmaz yan gelir yatarsak yine batarız. Sanırım bu kadar basit.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.