Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

53 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
İnsan Ömrünün Panoraması: Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
“İyi ve mutlu yaşama kabiliyeti bulunmayan insanlara her çağ ağır gelir.” -
Marcus Tullius Cicero
Marcus Tullius Cicero
1. Antik Yunan ve Antik Roma Arasındaki Düşünsel Bağ Bugünkü yolculuğumuz Antik Roma’ya. Antik Yunan devriyle birlikte dünya literatürüne ve insanlık medeniyetine en fazla katkıda bulunan uygarlıklardan birisi de şüphesiz Roma’dır. Yunanistan’ın düşün dünyasından aldığı bayrağı daha yukarılara taşıyan görkemli bir medeniyettir Roma. Bunun muhtemel sebepleri arasında her iki uygarlığın zaman zaman karşı karşıya gelmelerine rağmen birbirlerini yok etme politikalarına girişmemiş olmaları gösterilebilir. Persler’in Anadolu’dan Avrupa’ya ilerleyişi, İskender’in Avrupa’dan Asya’ya doğru ilerleyişinde yok etmeye ve ele geçirmeye yönelik politikalar ağır bassa da, Yunan ve Roma uygarlıkları arasında bu şekilde bir karşı karşıya geliş enderdir. Onlar daha çok birbirlerinden ne öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini nasıl daha fazla geliştirebilecekleri üzerine kafa yormuşlardır ve bu da haliyle 21. yüzyılın dünyasında yaşayan bizler için bir ödül olmuştur. Edebiyat, felsefe, müzik, resim, heykel gibi sanat dalları bu topraklarda doğmuş, serpilmiş ve büyümüştür. 2. Marcus Tullius Cicero Kimdir? Hayatı ve Siyasi Kariyeri Hakkında: “Ancak ölümü umursamamak için bunu gençliğimizden itibaren düşünmeliyiz. Bu düşünce olmadan kimse huzurlu olamaz. Zira öleceğimiz kesin, bugün ölüp ölmeyeceğimiz ise kesin değil. O halde her saat ölümün yıkıcılığını korkuyla duyumsayan biri zihnen huzurlu olabilir mi?" M.Ö. 106 yılında Roma yakınlarındaki bir kasabada doğan Cicero’nun 63 yıllık hayatı edebiyat, felsefe ve siyaset üçgeninde geçti. Aristokrat bir kimliğe sahip olan Cicero, devletin içinde çeşitli kadrolarda uzun yıllar görev aldı. Cicero uzun bir süre avukatlık da yaptı. Devlete hizmet konusunda ise bilek ve beden gücüyle değil, daha çok zihinsel gücüyle destek olmayı arzuladı ve çoğunlukla başardı. Çıktığı bir davayı kazanmasının ardından dönemin diktatörü Sulla’nın hedefi haline geldi ve öldürülmemek için Roma’dan ayrıldı. Geri döndüğünde yeniden avukatlık yaptı. Devlete karşı yapılacak bir isyanı önceden sezip bastırmada aktif rol oynadığı için “vatanın babası” unvanına layık görüldü. Tüm bunlara rağmen kısa bir süre sonra sürgün cezasına çarptırıldı çünkü siyasi açıdan Roma en karanlık günlerini yaşıyordu. 1 yıl sonra tekrar vatanına döner ve yeniden devlet kadrolarında yer bulur Cicero. Siyasi görüşleri
Gaius Julius Caesar
Gaius Julius Caesar
'dan (
William Shakespeare
William Shakespeare
tragedyasının incelemesi için bakınız: #149819212) uzak olduğu için siyasi arenada çok fazla yükselemez. Caesar’a yapılacak olan suikasttan haberi olmasına rağmen direkt içinde bulunmaz. Fakat engellemek için de herhangi bir şey yapmaz. Zira Caesar’ın Cumhuriyet’e zarar veren politikaları ve ülkenin Monarşi’ye kaymasından rahatsızdır. Caesar’ın ölümünden sonra çıkan iç savaş döneminde adı kara listeye alınan Cicero, M.Ö. 43’te evini basan askerler tarafından öldürüldü. 3. Cicero’nun Eserleri ve Felsefesi Üzerine: “Büyük işler kuvvet, hız ya da çeviklikle değil, düşünce, otorite ve karar verme yeteneğiyle yapılır; bunlar da yaşlılıkta azalmak şöyle dursun, daha da artar genellikle.” Yazmaya şiirle başlamasına rağmen, kızının ölümünün ardından kendisini tamamıyla felsefeye verdi ve hatiplik konusunda ustalaştı. Konuşmacı kimliğiyle üst düzey başarılara imza atan Cicero, aynı zamanda Yunan edebiyatı ve felsefesi üzerine senelerce öğrenim gördü. Başta
Homeros
Homeros
,
Hesiodos
Hesiodos
,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
ve
Aristoteles
Aristoteles
olmak üzere, Yunan edebiyatı ve felsefesini Roma’ya taşıdı ve üzerine koyduklarıyla ülkesinin en önemli entelektüel figürlerinden biri haline geldi. Esas olarak Platoncu felsefeyi özümsemesine rağmen, Kıbrıslı
Zenon
Zenon
tarafından düşün dünyasına kazandırılan Stoa felsefesine de uzak değildi. (Stoa felsefesi üzerine yazılan bir eser ve incelemesi için bakınız:
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
- #142646095) Ülkesinden kendi isteğiyle ve sürgünle ayrıldığı zamanlarda dönemin kültür başkenti Atina’ya gitti ve orada da yine Yunan dünyası üzerine okumalar yaptı. Yunan medeniyetine olan hayranlığı eserlerine de yansıdı elbette. Onlarca eser kaleme alan Cicero, siyasi ve felsefi bir bakış açısıyla yaptı bunu. Günümüzde birçok eseri ulaşan bu önemli devlet adamı ve felsefecinin eserlerinden bazıları şunlardır:
Yasalar Üzerine
Yasalar Üzerine
,
Yükümlülükler Üzerine
Yükümlülükler Üzerine
,
Dostluk Üzerine
Dostluk Üzerine
,
Devlet Üzerine
Devlet Üzerine
,
Stoacıların Paradoksları
Stoacıların Paradoksları
,
Tanrıların Doğası
Tanrıların Doğası
. Ve tabii bir de bu yazının asıl konusu olan ve nihayet o kısma vardığımız:
Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
isimli eseri. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Hasan Ali Yücel Klasikler dizisi kapsamında yayımlanan bu eserin çevirisi Yunanca ve Latince dillerinde uzman bir isim:
C. Cengiz Çevik
C. Cengiz Çevik
. 4. ”Yaşlı Cato” Kimdir? “Zira ne özgürlükten sonra Cato ne de Cato’dan sonra özgürlük yaşayabildi.” -
Seneca
Seneca
Daha çok “Yaşlı Cato” olarak bilinen devlet adamının ismi
Marcus Porcius Cato
Marcus Porcius Cato
’dur. M.Ö. 234’te doğan, eserleri, fikirleri ve icraatleriyle ölümsüzleşen Cato, Latin dünyasının en önemli figürlerinden biridir. Latin edebiyatına, hukukuna ve siyasetine katkıları paha biçilemez olmasına rağmen Cato iflah olmaz bir milliyetçidir. “Helen Dünyası” olarak adlandırılan Yunan edebiyatı ve felsefesine şiddetle karşı çıkan Cato, Roma gençlerinin bu tür okumalardan uzak durmasını öğütler ve kendi medeniyetlerine yoğunlaşmalarını söyler.
Plutarkhos
Plutarkhos
’a göre
Sokrates
Sokrates
’i bile “büyük bir geveze” olarak adlandıran Cato’nun ömrünün son yıllarında değiştiğini söylüyor Cicero. Yoğun bir şekilde Yunan edebiyatı ve felsefesine dayalı okumalar yaparak hayatı boyunca uyguladığı hataları bir nevi nötrlediğini söyleyebiliriz. Hatta öyle ki birçok kişi, onun Yunan edebiyatı ve felsefesine yöneldikten sonra daha “bilge” olduğuna inanır. Bilgeliğiyle Latin dünyasında nam salan Yaşlı Cato, adeta Roma’nın Sokrates’i seviyesindedir. Erdemli, bilgili, özgürlükçü bir fikir adamı olan Cato, diğer latin yazarlar tarafından da sıklıkla anılan simge bir kişilik haline gelmiştir. Bu sebeple Cicero de bu eserinde
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
vari bir yaklaşımla Yaşlı Cato’yu karakter olarak kullanır ve ona olan saygısını ve sevgisini bu şekilde taçlandırır. 5. Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine Ne Anlatıyor? "Sonra bu kitabı yazmak benim için öyle keyifli bir hal aldı ki, yaşlılığın tüm sıkıntısını gidermekle kalmadı, aynı zamanda onu tatlı ve hoş bir şeye dönüştürdü." -Cicero Marcus Tullius Cicero adından da anlaşılacağı üzere bu eserinde “yaşlılık” üzerine konuşuyor. Bunu da daha verimli olması açısından Yaşlı Cato’yu karakter olarak eserinde kullanarak yapıyor. Eser, Platon’un eserleri gibi diyalog şeklinde yazılmış olmasına rağmen aslında diğer iki kişi yalnızca en başta karşımıza çıkıyorlar ve sorularını Yaşlı Cato’ya yönelttikten sonra bir daha konuşmuyorlar. Cato’nun dostları olan Scipio ve Laelis en başta Cato’ya yaşlılık üzerine birçok soru soruyorlar ve Cato yaşlılık tecrübelerinden de yararlanarak başlıyor anlatmaya. Cato’nun eser boyunca söylediklerinin bizzat onun düşünceleri olup olmadığı tartışmalıdır. Tıpkı Sokrates'in öğrencileri
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
ve
Ksenophon
Ksenophon
’un eserlerinde
Sokrates
Sokrates
’i konuşturmaları gibi Cicero da Cato’yu konuşturmuştur ve aslında bizler Cato üzerinden Cicero’nun düşüncelerini okumaktayızdır. Fakat bu eserin canlılığından, doğruluğundan ve gerçekliğinden bir şey kaybettirmez çünkü felsefe tam da böyle bir şeydir zaten. Felsefede neyi nasıl, hangi şekilde anlattığının bir önemi yoktur. En önemli şey anlatan kişinin düşüncelerinin dinleyen/okuyan kişinin düşüncelerine bir şeyler katmış olmasıdır. Düşün dünyası bu şekilde gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir. 6. Yaşlılık Nedir, Ne Değildir? "Ömrün belli bir akışı vardır, doğanın yolu tek ve basittir. Ömrün her dönemine, kendisine has bir yapı bahşedilmiştir; çocukların zayıflığı, gençlerin haşinliği, orta yaşın ağırbaşlılığı ve yaşlılığın olgunluğu vardır ve doğal olan kendi dönemlerinde bunları kabul etmektir.” (sayfa 19) Cicero, benimsediği ve doğru olduğunu düşündüğü düşüncelerini Cato’nun ağzından bir bir sıralar. Bunlar arasında yaşlılığın tıpkı insanlığın diğer evreleri olan çocukluk, gençlik ve olgunluk çağları gibi insanlığın doğal bir aşaması olduğudur ve bunun herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğidir. “Yaşam yaşlılıkta daha zor değildir” diyor Cicero, “onu zorlaştıran şey insanın gençliğidir ve gençliğinin yaşlılık üzerindeki uzantısıdır”. Haksız da sayılmaz. Yaşlılıkta insanın gençlikte olduğu kadar dinç ve kuvveti olmadığı bir gerçektir. Fakat yaşlılıkta da insan gençlikte olduğu kadar büyük bir verimle çalışabilir diyor Cicero, Cato aracılığıyla bizlere. Bu çalışma daha çok zihne kayar ve yaşlılar tecrübesiyle gençlere yol gösterici olur. Devlete ve millete yararlı olmak isteyen yaşlı bir bireyin zihnini daha çok kullanması gerektiğinin altını çizer. "Yaşlılık bu adamı,
Homeros
Homeros
’u,
Hesiodos
Hesiodos
’u,
Simonides
Simonides
’i, Stesichorus’u, daha önce bahsettiğim
Isokrates
Isokrates
’i, Gorgias’ı, önde gelen filozoflardan Pythagoras’ı,
Demokritos
Demokritos
’u,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’u, Xenocrates’i, sonra
Zenon
Zenon
’u, Cleanthes’i ve sizin de Roma’da gördüğünüz, o Stoacı Diogenes’i kendi çalışmalarından alıkoydu mu?” (sayfa 14) Yaşlılıkta insanın alacağı hazların azalacağı da ilk görüşte gerçek gibi dursa da, bedensel hazlardan sıyrılıp dünyevi hazlara ulaşan bir insanın bunu da sorun etmeyeceği ifade ediliyor eserde. Zira her şey bedensel zevklerden ibaret değildir. İnsan kendisine yeni uğraşlar bulmalıdır. Bir diğer önemli nokta ise insanın ölüme yaklaştığının bilincinde olması be bu durumun karamsarlık vermesidir. Eğer bedenin ölümünden sonra ruhun daha yüce bir yere ulaşacağına inanılırsa ya da ölümün dünyevi bir yok oluş olduğuna inanılırsa ölümün insan üzerinde bırakacağı tesirin azalacağını ve daha huzurlu bir kişiliğe sahip olacağını söylüyor Yaşlı Cato. Yaşlılıkta en önemli şeylerden biri de şüphesiz somurtkan, mutsuz, umutsuz olmamaktır. İnsan gülümsemeye devam etmelidir ve yaşlılığa kucak açılmalıdır. Bu kötülenecek bir şey değildir. Aksine doğanın insanlara bir armağanıdır zira yaşlılığın uzaması halinde ıstıraplı süreçler başlar. Yapılacak tek şey bu dönemi de diğer dönemlerde olduğu gibi dünyaya bağlı ve zihnen açık bir şekilde tamamlamaya çabalamaktır. Yaşlılık bir ceza değil, armağandır. 7. Son Söz: Felsefi okumalar yapmayı seven, edebiyatla ilgilenen herkesin günün birinde önce Antik Yunan’a ardından Antik Roma’ya konuk olması dileğiyle. Her şeyin başladığı ve geliştiği bu topraklar keşfedilmeyi bekleyen birer hazine. Keyifli okumalar dilerim. "Bu yüzden felsefe ne kadar övülse azdır, felsefeye uyan biri ömründeki her çağı sıkıntısız geçirebilir.” -
Marcus Tullius Cicero
Marcus Tullius Cicero
Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
Yaşlı Cato veya Yaşlılık ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,084 okunma
··
3.451 görüntüleme
Nurdan okurunun profil resmi
İnceleme, okunurken sonuna gelmemiş olmayı istetiyor. Tebrikler 🤗
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Ne demek, rica ederim. ☺️ Okunmak da mutluluk veriyor, teşekkür ederim. ^^
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.