Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Erinmeden okumanız dileğiyle :)
Anadolu'da Türk hâkimiyeti inşâ edilirken belli başlı dönüm noktaları mevcuttur. Bu dönüm noktalarından bazıları şunlardır: - Büyük Selçuklu Devleti'nin Anadolu'ya ilk akınları, - Sultan Alp Arslan'ın Malazgirt zaferi, - Anadolu'da ilk devir beyliklerinin kurulması, - Türkiye Selçuklu Devleti'nin Anadolu Türk siyasî birliğini sağlaması, - 1243'de Kösedağ bozgunu ve Moğol istilası ... İşte Moğol istilasının başlamasından sonra Türkiye Selçuklu Devleti yıkılış sürecini yaşamaya başlamış ve Anadolu Türklüğü büyük bir tehlikeye düşmüştü. Bu tehlikenin farkında olan Türkiye Selçuklu Devleti bünyesindeki Türkmen beyleri, bir vatan savunmasını ve istiklal mücadelesini İlhanlı-Moğol hâkimiyetine karşı ateşlemişlerdi. Bu mücadelenin neticesinde her ne kadar Moğol istilası durdurulamadıysa da yavaşlatılmıştır. Nitekim İlhanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra Osmanlılar da dâhil, Anadolu'daki Türkmen beyleri kendi küçük devletçiklerini kurmuşlar ve yerel hâkimiyetlerini bağımsız bir şekilde elde etmişlerdi. İşte Hasan Basri Karadeniz'in eserinin temelini oluşturan husus Anadolu'da yerel hâkimiyetlerini elde eden ve bağımsızlığını ilan eden beyliklerin birbirlerine karşı üstünlük ve hâkimiyet mücadelesidir. Osmanlılar ile Beylikler Arasında Anadolu'da Meşruiyet Mücadelesi adıyla yayınlanan eser 6 bölümden meydana gelmektedir. İlk bölümde Osmanlıların, Anadolu'nun diğer beyliklerini ortadan kaldırması kısaca ele alınmıştır. İkinci bölüm "Kutsiyet" adını taşımakta olup Türk devlet geleneğindeki Tanrı kutunu elde etmek için Osmanlıların, Karamanoğullarının, Kadı Burhaneddîn Ahmed Hükümeti'nin giriştiği mücadele ele alınmaktadır. Tanrı kutunu elde etmenin araçları o dönem için bir tarikat şeyhinden icazet almak, rüyada Hz. Peygamber'i veya sahabelerden birini görmek, bir mübarek zatın kerameti gibi unsurlardır. Bununla ilgili olarak beyliklerin Mevlevîlik tarikatına meyilleri, Osman Gazi'nin Şeyh Edebâli'nin kızıyla evlenmesi ve bundan vuku bulan kerametler kutsiyet arayışının sadece birkaç yönünü oluşturmaktadır. Eserde kutsiyet kısmı gayet tatmin edici şekilde ele alınmıştır. Üçüncü bölüm hâkimiyeti elde etmenin diğer bir aracı olan "Soy Asalet/Soysuzluk" adını taşımaktadır. Adından da anlaşılacağı üzere asil bir soya dayanmak veya asil soydan bir kız almak hâkimiyeti elde etmede büyük bir avantaj sağlayacaktır. Anadolu Türk beyleri de kendilerini asil bir soya dayandırma eğilimi göstermiştir. Osmanlı kaynakları Osmanlıların Oğuzların kayı boyundan olduğunu daimi surette vurgularken, Karamanoğulları Oğuz soylu olduklarını ifade etmişlerdir. Bunun daha da ilginci Candaroğulları kendi soylarını Halid B. Velid'e dayandırma çabasına girmişlerdir. Dulkadiroğulları ise soylarını İran Sâsânî hükümdarlarına dayandırmışlardır... Üçüncü bölüm bu tarz asalet arayışlarına dairdir. Dördüncü bölüm "Verâset" adını taşımaktadır ki özellikle Karamanoğulları ile Osmanoğulları arasındaki mücadelenin en çetin geçtiği konulardan biridir. Zira bilindiği üzere Karamanoğulları hem Konya'da yani Türkiye Selçuklu Devleti'nin başkentinde hüküm sürmeleri ve hem de Türkiye Selçuklu Devleti hanedanından melikelerle siyasî evlilikler yapmaları neticesinde kendilerini Türkiye Selçuklu Devleti'nin varisi saymışlar ve Anadolu'nun da hâkimi olduklarını iddia etmişlerdi. Osmanlılar ise Türkiye Selçuklu Sultanı III. Alaeddîn Keykubad'dan aldıkları hükümdarlık alametleri ve izin neticesinde Anadolu hâkimiyetinin kendilerine bırakıldığı iddia etmişlerdir. Eserdeki en muazzam bölümlerden biri olan "Verâset" Karamanoğlu-Osmanlılar arasındaki çatışma ve mücadelenin özünün kavranmasına büyük katkıda bulunacaktır. Beşinci bölüm hakkında bilgi vermeden evvel Anadolu Türk beylikleriyle ilgili bir hususa kısaca değinmek istiyorum. Anadolu Türk beyliklerinin Ege ve Marmara bölgesinde kurulmuş olanlarına gazi beylik denilmektedir. Zira bu civarda kurulan beylikler daimi surette Batı dünyasına gazalara çıkmakta, ganimet toplamakta, toplanan ganimetle yeniden ordu ve donanma kurmakta ve tekrar tekrar gazalara çıkmakta idiler ve bunu bir döngü haline getirmiştiler. Gazi beylikler Aydınoğulları başta olmak üzere Karasioğulları, Saruhanoğulları, Menteşeoğulları ve bunlardan sonra da Osmanoğulları idi. İşte beşinci bölüm bu hususa değinen ve "Gazilik" adını taşıyan bölümdür. Yapılan gazaların hâkimiyetle olan ilgisi ise neticede elde edilecek prestijdir. Gazalardan elde edilen prestij sayesinde gazi beyler hem diğer Müslüman devletlerden hem de halktan büyük bir itibar görmüşler ve daima saygıyla anılmışlardır. Karamanoğulları kurulduğu coğrafyadan dolayı bu prestiji elde etmede bazı sıkıntılar yaşamışsa da etrafında bulunan Ermeni devletine ve Kıbrıs'a yaptığı gazaları hâkimiyetleri için bir argüman saymışlar ve kendilerini gazi beylik statüsüne sokmaya çalışmışlardır. Bununla birlikte bu bölümün asıl yıldızı Aydınoğullarıdır ki hem Osmanlıların hem Mevlevîlerin ve hem de diğer tüm İslam devletlerinin takdirini toplamışlardır. Özellikle de Aydınoğlu Umur Bey Osmanlı'nın gazilerine rol model olmuştu. Altıncı bölüm eserin son bölümü olmakla birlikte "Adalet/Zulüm" adını taşımaktadır. Bu bölümde ele alınan üç temel beylik mevcuttur: Osmanlılar, Karamanoğulları ve Kadı Burhaneddîn Ahmed Hükümeti. Bu üç beyliğin ele alınmasının nedeni ise aslında yukarıda bahsetmem gereken bir husustan dolayıdır. Bu hususu da kısaca izah etmek gerekmektedir. Anadolu Türk beyliklerinin tarihlerini anlatan kaynaklar oldukça sınırlıdır. Biz genelde Anadolu Türk beyliklerinin tarihini Osmanlı kroniklerinden, Memlûk kaynaklarından, dönemin edebî eserlerinden öğrenmekteyiz. Yukarıda zikrettiğim üç beyliğe gelince bu beylikler kendilerine has kroniklere sahiptirler. Tabi ki Osmanlılar bu konuda Karamanoğulları ve Kadı Burhaneddîn'e göre kat be kat üstündürler. Kadı Burhaneddîn Hükümeti'nin resmî tarihi ise bir tanedir ve Aziz B. Erdeşir tarafından kaleme alınan Bezm ü Rezm'dir. Karamanoğullarının tarihi de bir tanedir; ancak Karamanoğullarını yüceltmek adına içinde fazlaca yanlış bilgi bulunduğundan çoğu kez ciddiye alınan bir eser olmamıştır. Bu eser de Şikârî'nin Karamannâmesi'dir. İşte bu kronikler bağlı bulunduğu beylikleri halkı zulümden, zorbalıktan kurtaran beylikler olarak ele almışlardır. Eserin son bölümü bunun üzerinde durmaktadır. İncelemem kendi çalışma alanım da Anadolu Türk beylikleri olduğu için biraz uzun oldu sanki. Sözü fazla uzatmadan son olarak Osmanlıların Anadolu üzerinde hâkimiyeti nasıl sağladığını, ne gibi rekabetlere giriştiğini iyice anlamak için bu eser mutlaka okunmalı. Yazarın dili de akıcı, sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Anadolu’da Meşruiyet Mücadelesi
Anadolu’da Meşruiyet MücadelesiHasan Basri Karadeniz · Yeditepe Yayınları · 20083 okunma
··
206 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.