Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
390 syf.
9/10 puan verdi
Carol Delanay, Amerikalı Antropolog.
Yaratılış ile ilgili inanışın cinsellik, Kültür, yeme-içme, üretim-yeniden üretimin şekillenmesi üzerindeki rolünü incelemek için Ağustos 1980'den Temmuz 1982'ye kadar Orta Anadolu'da bir köyde kalmıştır. Gelişinden 2 ay sonra Askeri Darbe olması sonucu politik konularla ilgili kimsenin konuşmak istememesine bağlı olarak bu konuda eksik kalmış kitap.
Peki kitaba ismini veren "Tohum ve Toprak" metaforu nedir? Neden bu metafor?
" Birdenbire, sözlü betimlemenin gerçekliği yalnızca tahrif etmediğini, onu biçimlendirdiğini de fark ettim" diyor Langer.
"Tohum ve toprak, görünürde masum imgeler ama çok güçlü anlamalar içeriyorlar (...) hiyerarşik bir sınıflamaları var. Erkekler tohumları ile yaratıcı yaşam kıvılcımını ve çocuğun temel kimliğin isağlarken, kadınlar ise tıpkı toprak gibi bunu besleyici malzeme ile destekliyorlar. Bu,Batı’da döllenmeye ilişkin olarak binlerce yıldır devam eden yaygın bir halk inancıdır.İncil’de ve Aristo’dan Freud’a kadar her bir kuşak tarafından yeniden ve yeniden okunan,etkili olmuş pek çok metinde yer alan, şiirlerde, şarkılarda ve dinsel dilde gömülü olan bu kuram ve simgeler, gündelik hayatımızı biçimleyen davranışlara, değerlere, yasalara vekurumlara nüfuz etmiş durumdadır.
Erkeklere atfedilen yaratıcılıkve hayat verme gücü onları simgesel olarak Tanrı’ya yaklaştırırken, toprakla özdeşleştirilenve kadınlara atfedilen besleyici rol de onları Tanrı tarafından yaratılanla, yani dünya ile eşleştirilmektedir." ( sayfa 24)
Simgesel olarak anlaşıldığından belki de bu bir din değil, Geertz'in dediği gibi " insan eylemini tasarlanmış bir kozmik düzenene uyumlu hale getiren ve kozmik düzenin imgelerini de insan deneyimi düzlemine yansıtan" bir Yaratılış kuramıdır.
Kitabın Bölümleri
İslamının şartının 5 olmasına, günlük 5 vakit namaz kılınmasına ve namaza bağlı olarak günün 5 vakte bölünmesinden yola çıkarak kitap 5 bölüme ayrılmış ve bölüm uzunlukları bununla ilişkilendirilmiş ki burada "simgeselliği" görüyoruz.
Birinci Bölüm " Genel Bilgi"
İslamiyet'in kişinin inançlı olup olmadığından bağımsız olarak, beş vakit namaza çağrıyla gündelik hayatın içinde olduğunu, gündelik hayatı düzenlediğini, beden bakımı, temizliği, cinsel ilişki, doğum gibi her alanda nasıl etkin olduğunu anlatıyor..
gebelik-korunma”, “hamilelik”, “doğum”, “loğusa-lık”, “çocuk bakımı”, “toplumsal cinsiyetin oluşu”, “ergenlik” alt başlıkları mevcut.
Bölüm 2 Evlilik Uygulamaları ve Düğün Töreni
Endogami( iç evlilik) yani grup içinden evlenme tercihine değinilmektedir. Bunun amacı en basit deyişle “toprağın aile içinde kalması” arzusudur. Ancak bunun altında kadınların toprağın mirasçısı olmaları değil, bizzat kendilerinin “toprak ” olarak algılanması yatmaktadır.
Bölüm 3 "Akrabalar ve İlişkiler"
Bu bölümde soyun sürdürülmesini sağlayan 'kan birliğinden, hane, ocak, aile gibi kavramlardan bahsedilmiş.
Bölüm 4 "Köyün içerisi ve Dışarısı"
Köy, memleket, ülke gibi kavramların köylüler için ne anlama geldiği
Milliyetçilik,
hane içindeki iş bölümü
Üretim/yeniden üretim üzerinde durulmuş.
Köy, insanın yaşadığı yer olmaktan öte, onun varlığının ve kimliğinin silinmez bir parçasıdır." Nerelisin?" sorusu bu yüzden önemlidir.
Köyün dışarısı?
" Köylüler bütün kötü şeylerin dışarıdan geldiğine inanırlar."
" Bölünmüşlüğün suçunu dış etkiler de ararlar."
Önemli olan İslami dünya görüşüdür. " Laikliğin kapitalizm veya komünizm biçimini alması kendi içinde önemsizdir; hangisi İslamiyet açısından bir tehdit barındırıyorsa ona odaklanılır. Buna göre, İslamiyet "sağ" dadır ve siyasi görüşleri ne olursa olsun laikler "ikame solcu" (Toprak 1978:218) olurlar.
Geçimlilik üretiminden pazar üretimine geçişle birlikte makineleşmenin kadın emeğini geri plana atmasıyla, kadının kamusal alandan uzaklaşıp ev hayatına daha bağımlı hale getirilişine dikkat çekilmektedir. Kadın ile erkeğin ortaklaşa gerçekleştirdiği faaliyetler artık makineler sayesinde yalnızca erkekler tarafından gerçekleştirildiğinden kadın ve erkek arasındaki toplumsal ilişkiler giderek değişmiştir.
Bölüm 5 "İslamiyet'in Kuşatan Bağlamı"
Namaz, ramazan, kurban bayramı, hac, ölüm, cennet alt başlıklarıyla İslamiyet anlatılmış.
Son birkaç sözüm olarak bu kısımda :)
Günlük hayatta önemsemeden kullandığımız kelimelerin, benzetmelerin altında yatanlar.. "Doğal" diye varsaydığımız ama aslında "kültür" tarafından şekillenen kabuller.
Kadın-erkek eşitsizliğinin kökeni..
Güzel bir bakış açısı sunacağını düşünüyorum kitabın, ama köydeki 2 yıllık bir zamanda her yapılanın her söylenin altında erkekliğin üstünlüğü ve dini araması, kendinden emin sonuçlara - ah bir de kesin sonuçlara :D - ulaşması eksi puanım.
Keyifli okumalar.
Kadın - erkek eşitsizliğinin kökeni,
·
3.033 görüntüleme
Şimdi biri beğenince tekrar okudum da, en güzel incelemeyi yazmışım ya canım kendim :D kitabı tekrar mı okusam diye düşünmedim değil. Evet bu gece de kendimi övdüğüme göre rahat uyuyabilirim. Hadi eyv.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.