Gönderi
Yahudi bir kız ve bir Nazi Askeri..
Almanya'da yaşayan, yahudi bir ailenin kızı olan Ezra'nın hayatı bir kristal gecede değişiyor. Ezra ve ailesi toplama-çalışma kampına götürülüyor. Kamptaki direnişçi örgüt Ezra'yı oradan kaçırarak kendileri için çalıştırmak amacıyla eğitiyor. Örgüte getirildikten sonra Ezra'nın adı da değişiyor ve Sarah oluyor. Sarah' ı bir Albayın evine temizlik görevlisi olarak gönderiyorlar. Buradaki görevi Sarah'ı çok zorluyor tabii. Asıl görevi hiç yapmak istemeyeceği türden şeyler ve buna mecbur olmak da ayrı zor geliyor Sarah'a. Albayın evinde gizli bilgi akışını sağlaması ve ardından Albayı infaz etmesi gerekiyor. Ne oluyorsa burdan sonra oluyor zaten.
İnsanlığın yıkıma uğradığı bu yıllarda, direnseler de kalplerine yenik düşen, savaşın içinde açan masum bir çiçek gibi tertemiz hislerle birbirine bağlanan iki kalbi göreceğiz ilerledikçe. Sarah yani Ezra ve Julian'ın kalbi..
Julian'ın o sert asker mizacının altında yatan naif kalbi ve ruhu, yer yer sizi şaşırtacak ve 'sen o yerde nasıl böyle kalabildin' diyeceksiniz Julian'a.Kalplerindeki savaşın galibi kim gelecek.
Ben kitabı genel olarak beğendim, böyle bir konuyu başarıyla işlemiş yazar. Her bir detaya dikkat edilmiş ve özen verilmiş. Bu konuda bir kitap yazmak hem zor hem de araştırma ve uğraş gerektiriyor. Yazarı bu yüzden tebrik ediyorum.Tavsiyemdir.
"Ben yalnızca Almanya'da yaşayan ve seçemediğim bir şekilde Polonyalı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdum. Alman hükümetine göre suçum dünyaya gelmekti. Bir pislik bile değilmişiz, nefes almaya, gülmeye, uyumaya hakkımız yokmuş. Onlar öyle söylüyor. Suçum Hristiyan bir ailede doğmamakmış. Suçum onlar gibi bir insan olmamakmış. "
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.