Gönderi

330 syf.
5/10 puan verdi
·
Liked
Duyguları Olmayan Adamın Duygulandıran Hikayesi
Biz Zülfü Livaneli harikasınında sonuna gelmiş bulunmaktayım. Livaneli’nin kitaplarının bir ortak noktası var; yıllar geçse de aklından çıkmıyor, sevsen de sevmesen de… Aslında duyguları da karmaşık ediyor, bir an hayran kalıyorum bir an geliyor nefret ediyorum. Yalnız şunu biliyorum ki zaman geçtikçe -zaten hiç aklından çıkmayan kitap- can alıcı oluyor. Aklına tutunan hikayeler, büyüdükçe ve bir şeyler öğrendikçe daha da anlamlı oluyor. Bir de yazarın güçlü bir hayal gücü var ki, bu çok bilgili olmasıyla harmanlayınca ortaya çıkan kitap kurgu da olsa, gerçekdışı da olsa sizi ikna edebiliyor. Mantıksızlık veya bir tuhaflık yok, tıpkı bu kitaptaki gibi… ~~~ Kitap yalnız ve bize göre tuhaf bir adamın arkadaşının öldürülmesiyle başlıyor ve gelişen olaylar, anlatılan hayat hikayeleriyle devam ediyor… Birinci kişi diliyle anlatıldığı için baş karakteri ziyadesiyle tanıyoruz. Baş karakterin hayatını okuyan kitapseverler aynı hayatı yaşamak isteyebilir. Mesela ben:) Kitabı okurken kendimi hikayeleri dinleyen gazeteci kız gibi gördüm. Sonra vazgeçtim çünkü o da hep heyecanlı yerlerde uyuyordu. O kadar merak ediyordum ki sayfa atlayası vardı. Fakat böyle bir şey mümkün değil, çünkü bir satırda bile hayati bir bilgi saklı olabiliyordu. *** Bir kitapta her duygu olabilir mi??? Oluyor!! Hem de duyguları hissetmeyen bir insan aracılığıyla… Anlatım dili sürükleyici. Yapılan ters köşelerle de okuru hayrete düşürebiliyor. Benim en beğendiğim özelliği ise sondaki ‘Karar’ bölümüydü. O bölüm olmasaydı her şey kurgu kalacaktı. Ya da unutup gidecektim. Kararı ben kendim hayal edecektim. Ama yazar, bir anda okuru gerçeklerle yüzleştirmiş. Resmiyetle yüzleştirmiş. Son olarak; Bu yalnızca bir hikayeyse mutlaka okumalısınız.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019106.3k okunma
·
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.