Bugünkü yolculuğumuz yine Yunanistan’ın antik devrine. İnceleme yalnızca kitap üzerine değil, Yunan şirine genel bir bakıştır. Başlayalım o halde.
“Haydi gel, otur üstüne şu iskemlenin,
bırak uyusun bağrımızda acılar.
Ne yapalım yaşımız çok büyükse,
ne çıkar yürek dolduran iniltilerden!”
-
Odysseia’in yazarıdır/şairidir. Şair dememizin sebebi elbette bu büyük destanların şiirsel bir dille kaleme alınmış olmalarıdır.
Platon (Eflatun)’a göre Homeros’a atıfta bulunmamış, onu anmamış herhangi bir Yunan yazarı yoktur. Ulaşabildiğimiz hemen tüm antik kaynaklarda onun adına rastlarız.
Bir diğer memleketlimiz
Tarih’inde anlattığı üzere, kendisinden en az 400 yıl önce yaşadığı söylenir Homeros’un ve bu durum da, günümüzde Homeros’un yaşamadığına dair yorumlar yapan sözde araştırmacıların yanıldıklarını ortaya koyan en büyük kanıtlardan biridir. Homeros, gerçektir, yaşamıştır, yazmıştır ve kendisinden sonraki bütün dünya edebiyatı ondan etkilenmiştir. Özetle, edebiyatseverler olarak ona çok şey borçluyuzdur.
Homeros’un ardından bir diğer büyük antik kaynağımız ise şüphesiz
Theogonia - İşler ve Günler’idir. Homeros’un metinleri Yunan dünyasında kutsal mertebesindeyken, Hesiodos biraz daha geri planda kalmıştır fakat hem Theogonia hem de İşler ve Günler, şiirsel bir dille kaleme alınmış önemli antik metinlerdendir.
2. Homeros Sonrası Dönemde Öne Çıkan İsimler: Sappho ve Diğerleri
“çünkü iyilik ettiklerim
kötülük ediyor bana en çok” -
Sappho
Homeros’tan sonraki en büyük Yunan şairlerden biri kesinlikle
Sappho’dur. Eğer onu tanımayanlar varsa kısaca şöyle özetleyebilirim: M.Ö. 610’da doğduğu düşünülen Sappho bir kadındır. Erkeklerin çok daha fazla egemen olduğu antik dünyada aşk şiirleriyle ışıl ışıl parlayan bir kadındır. Onu tanımak isteyenler
Adım Hiç Unutulmayacak gibi kitaplarıyla günümüze kadar ulaşmış olan dizelerinden örneklerine bakabilirler. Gönül isterdi ki tam metin şeklinde daha fazla eseri günümüze ulaşabilmiş olsun.
Sappho’nun ardından gelen diğer büyük isimler arasında ise
Amorgoslu Semonides gösterilebilir. Hatta öyle ki Pindaros ve Bakkhylides çağdaştırlar ve Keoslu Sineonides’le birlikte bu üçlü büyük bir rekabet içindedirler. Şiirleriyle halkı coşturan bu isimlerin şiirleri çok güçlü edebi metinler olarak günümüze gelmiştir. Pindaros’un şiirleri neredeyse kusursuz bir şekilde korunarak günümüze ulaşmıştır hatta:
Bütün Zafer Şarkıları .
Bu isimlere ek olarak şiirleri ve fragmanları günümüze ulaşan ve Türkçe olarak okuyabileceğiniz isimler şunlardır; Anonios, Susarion, Hermippos, Skythinos, Diphilos ve Panarkes. Bu şairlerle tanışmak için bakınız:
Şiirler
Eserleri günümüze ulaşmayan ve 9 büyük lirik şair arasında gösterilen diğer isimler ise şunlardır: Spartakı Alkman, Mytileneli Alkaios, Himeralı Stetikhoros, Rhegionlu Ibykos, Teoslu Anakreon. (Diğer 4 lirik şair ise Pindaros, Bakkhylides, Sappho ve Keoslu Simonides’tir.)
3. Yunan Şiirine Başlamak İsteyenler İçin Rehber;
Bana kalırsa, sevmeyin derim o kadar
kara bahtınızı ey insanlar,
ne de eziyet edin kendinize
gizleyip içinizde onca buruk acıyı.
-
Amorgoslu Semonides
Elbette yukarıda da belirttiğim üzere öncelikle okunması gereken 2 eser:
Rodoslu Apollonios’un Argonotlar efsanesini şiirsel bir dille anlattığı anlattığı
Argonautika isimli eserine de göz atabilirsiniz.
Şiir sanatının ardından doğan tragedya ve komedya sanatları da şiirsel dille kaleme alınan tiyatro metinlerinden oluşur. Tragedya sanatında anmamız gereken üç büyük isim,
Menandros'u anmamız gerekir. Fakat bu, başka bir yazının konusu olduğundan, bu kadar bilgi bu yazının çerçevesi için yeterlidir. Şimdi Pindaros’a geçebiliriz.
4. Pindaros Kimdir?
“Gerçekten de dokuz lirik şair arasında
Pindaros esini, yüceliği, düşünme biçimleri, mecazları, konularının ve sözcüklerinin bolluğunun muazzam güzelliği, bir nehir gibi akan belagatı yüzünden açık ara birincidir. Nitekim bu yüzden
Marcus Fabius Quintilianus
M.Ö. 518’de doğan Pindaros, lirik şiirin atası ve ustasıdır. Yapıtları günümüze dek en iyi korunan şairlerden biridir aynı zamanda. Yukarıda andığımız Homeros hariç hiçbir şairin eserleri böylesine korunaklı bir şekilde ulaşamıştır 21. yüzyılın dünyasına. Epinikon adı verilen Yunan şiir türünün en önemli örneklerinden biri olan
Bütün Zafer Şarkıları’nı okuyarak bu antik şairle tanışabilirsiniz.
Dönemin görkemli şehirlerinden “Thebai”lı soylu bir aileden gelen Pindaros’un yaşadığı dönemdeki en zorlu rakipleri arasında Keoslu Simeonides ve
Bakkhylides gelir. Üçlü, birbirleriyle rekabet ederek Yunan şiirini ve doğal olarak dünya şiirini daha üst seviyelere taşımışlardır. Şiirlerinde kullandığı yoğun dramatik öğelerle Yunan şiirinden etkilenen Latin şiirine büyük etkisi olmuş ve
Bütün Zafer Şarkıları, adından da anlaşıldığı üzere zaferlere dair şarkılardan oluşur. Günümüzdeki olimpiyatların atası olarak kabul edilen birçok oyun Yunanistan topraklarında doğmuş ve binlerce yıl varlığını sürdürmüştür. Bu oyunlar çoğunlukla tanrılar adına düzenlenirdi. Hem atletik hem de kültürel dallarda düzenlenen oyun dönemleri Yunanistan’da âdeta bir şenlik havasında geçerdi.
M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren kapsamları giderek genişleyen bu oyunlar arasında binicilik (atlı arabalarla yapılır), güreş, yumruk dövüşü ve koşu bulunur. Aulos adlı müzik aleti çalınan müzik müsabakası da etkinliklere dahildir. Müsabakalarda 1.olan kişiler adına “zafer şarkısı” bestelenmesi ise bir gelenek haline gelmiştir. Pindaros bu geleneği en iyi kotaran isimlerden biri olarak öne çıkar ve kazananlar adına şarkılar yazar. İşte bu kitapta bu şarkıları okuyoruz.
Olympia Zafer Şarkıları, Pythia Zafer Şarkıları, Nemea Zafer Şarkıları ve Isthmia Zafer Şarkıları isimli 4 ana başlığa ayrılan şarkılardan toplamda 46 adet çıkar karşımıza. “Epinikon” adı verilen türde kaleme alınan bu eserler bizleri M.Ö. 5. yüzyılın dünyasına götürüyor ve ilginç deneyimler yaşatıyor.
6. Son Söz:
“Arzu edilir şeydir fırsat geldiğinde
her bir işinde sağa sola savrulmamak
ve usta olabilmek daha soylu aşklarda.”
Yapı Kredi Yayınları’nın “Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi” içinde yayımlanan “Bütün Zafer Şarkıları’nın çevirmeni, tıpkı
Erman Gören . Umarız Erman Gören’in Yunan şiirine dair yeni çevirilerini bu dizi kapsamında görmeye devam ederiz.
Konusunu çoğunlukla Yunan mitolojisinden alan ve zaman zaman
Hesiodos eserlerine sırtını dayanan bu şiirler, Yunan şiir geleneğinin en zengin örnekleri arasındadır. Her edebiyatseverin günün birinde bu gizem dolu edebi dünyayla tanışması, okuduğu ve okuyacağı diğer eserleri anlamdırmasına yardımcı olacaktır.
Keyifli okumalar dilerim.
“Dikme artık gözünü uzaklara,
bu senin zamanın olsun yücelerde yürümek için…”
Not:
Pindaros’un çağdaşı olan ve atletik oyunların kazananlarını ölümsüzleştiren şarkılar kaleme alırken rekabet halinde olduğu