Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

277 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Popüler kültürün ve tüketim çağının hakim olduğu bu zamanlarda belkide adını çok sık duymadığımız bir yazar Cengiz Dağcı. Kendisi Türk dünyasının en güçlü kalemlerinden biri. Özellikle yaşadığı toplumu ve zamanı çok iyi bir şekilde anlatması insanın eserlerine büyük bir hayranlık duymasını sağlıyor. Tüm eserlerini Türkçe yazmısı da bizler için oldukça kıymetli. Kitap Halûk adında küçük bir çocuğun ağzından kaleme alınmış otobiyografik bir eser. Dağcı bu eseri ile çocuk zihninin ne kadar güçlü bir unsur olduğunu okurlarına kanıtlamak istemiş sanki. Aslında Badem Dalına Asılı Bebekler yazarın çocukluğunun hikâyesidir. Sovyet rejiminin baskılarını, yeşil üniformalı kara postallı sovyet askerlerini; çocuk aklıyla Halûk'un gözünden yansıtmıştır Dağcı. Kitabı okurken yazarın yapmış olduğu betimlemeler ve güçlü mekân tasvirleri sizi kitabın içindeymiş gibi hissetirir çoğu zaman. Olaylar bir bahar mevsiminde başlar ve yine bir bahar mevsiminde sona erer. Küçük bir çocuğun zihninde meydana gelen olayların nasıl şekillendiğini, zihnine ne şekilde yerleştirdiğini okuruz tüm kitap boyunca.Ölüm kavramı bir yetişkin için çoğu zaman sadece bir sonu ifade ederken bir çocuğun zihninde ölüm daha farklı şekillendirilir. Mezarlık, kasvetli ve korkunç bir yer olmaktan çıkarılır. Halûk'un kitapta ölenleri zihninde koyduğu yer ve vaktinin büyük bir çoğunluğunu mezarlık duvarı dibinde geçirmesi bundandır. Aynı zamanda çocuğun olaylara henüz kirlenmemiş bir zihinle bakması kitaba acımasız bir kesinlik verir ve eserdeki toplumsal iki yüzlülüğe dikkat çeker. Kuşkusuz kitapta buna en iyi örnek; karakterlerden birinin içki içerken ölmesi nedeniyle diğerleriyle aynı mezarlığa gömülmesinin doğru bulunmamasıdır. Bir Kırım Türk'ü için toprağa değinmeden geçmek düşünülemez sanırım. En azından Dağcı eserlerinde öz toprağına değinmeden edemez. Onlar ana vatanlarında ata toprağına hasret bırakılmış insanlardı. Belki bizler topraklarımızdan zorla sürülmediğimiz için bu duyguya tam anlamıyla vakıf olmayız ancak Kırım Türkleri için bu tarif edilemez bir şeydir. Yazarın diğer kitaplarında bu kavram daha baskın olsada küçük bir çocuğun zihninde de ata toprağının ne kadar değerli olduğunu bütün kitap boyunca hissediyoruz. Toprağın yanı sıra göç kavramı da oldukça baskındır. Kitap boyunca Sovyetlerin, Tatarların evlerine, bağ bahçelerine ve topraklarını zamanla bir bir müsadere ettiğini görürüz. Küçük Halûk'da ilk kez karşılaştığı bu kavram ile zihninde sık sık çatışır. Kısaca kitabı okurken tüm dünyamız küçük bir çocuğun zihni oluverir kısa bir süreliğine.
Badem Dalına Asılı Bebekler
Badem Dalına Asılı BebeklerCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2015393 okunma
··
602 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.