Romain Rolland, Michelangelo’nun doğumundan ölümüne neredeyse her şeye yer vermiş kitabında; ailesi, eserleri, etkilendikleri, etkiledikleri, eğitimi, arkadaşları, rakipleri, mücadelesi, tutkuları, korkuları, görüşleri, prensipleri, çalışkanlığı, duyguları, mütevazılığı ve yardımseverliği ile ilham veren, insanı derinden etkileyen bir yaşam öyküsü. Michelangelo Buonarroti, Rönesans döneminin en önemli heykeltıraş, ressam, mimar ve şairi’dir. Eserlerinden bazıları; Ünlü Davut heykeli, Sistina Şapeli’nin tavanı, Adem’in Yaratılışı resmi, Musa heykeli, St. Peter’s kilisesi (mimar), Pieta (Aziz Petrus Bazilikası’nda), Papa II. Julius lahiti, Bruggeli Madonna heykeli, Çarmıha Gerilme, Mahşer Günü Resmi, Lorenzo De Medici’nin lahiti, Brutus, Cupid, Bacchus, Musa’nın Hükmü, Rondanini Pieta’sı, Çarmıhı Taşıyan İsa, Manchester’lı Madonna, Apollo-Davut, Havva’nın Yaratılışı, Proclus Heykeli, Madonna Merdivenleri, Gece, Gündüz, Alacakaranlık, Zafer Heykeli, Rahel, Doni Tondo, Aziz Antonio’nun Azabı, Leda ve Kuğu, Nuh’un Kurbanı, Tufan, Yeremya, Hezekiel, İşaya, Yunus, Zekeriya, Porta Pia Kapısı, Farnese Sarayı, Aziz Petrus Bazilikası vs…….. Sahip olduğu tüm bu yeteneklere (heykeltıraş, ressam, mimar ve şair) rağmen sadece heykeltıraş olarak anılmayı tercih etmiştir. Çünkü ona göre heykeltıraşlık, ilahi yaratılışı taklit etmektir ve en iyi sanat şeklidir. Michelangelo Buonarroti, çalışkan ve işini layığı ile yapan, dürüst, yetenekli, ahlaklı, sözüne güvenilir, mütevazı fakat; en verimli yıllarını, hayır diyemediği için istemediği işleri yaparak harcayacak kadar korkaktı ve mücadeleye girişme riskini almıyordu. Fakat tüm bunlara rağmen günümüze kadar ulaşmayı başaran birçok şahesere imzasını atmış, birçok sanatçıya ilham olmuş, müthiş bir dehaydı. Aynı zamanda ateşli bir cumhuriyet savunucusu idi. Arkadaşları ile giriştiği bazı tartışmalarda despotların öldürülmesini heyecanla savunmuştur. Öleceğini hissettiği zaman (gerçekten az vakti kalmıştı) etrafında bulunan ve bulunmuş olan herkese küçük ya da büyük ama mutlaka bir şeyler bıraktı. Cömert bir insandı ve cömertliği sadece arkadaşları ve tanıdıkları ile sınırlı değildi. Yoksullara, düşkünlere, ihtiyacı olan herkese elinden geldiğince yardım ederdi. İskarpelasından asla vazgeçemeyen Michelangelo, tabiri caizse öleceği güne kadar çalıştı. 12 Şubat 1564 günü, tüm gününü Pieta’sı ile uğraşarak geçirdi. Bundan birkaç gün sonra 18 Şubat 1564 tarihinde (89 yaşında) hayata veda etti. Roma’da vefat eden Michelangelo, vasiyeti üzerine kendi memleketi Floransa’ya götürüldü. Son zamanlarında memleketini çok özlediğini dile getiren Michelangelo 10 Mart 1564’te memleketine geri dönmüş oldu. Romain Rolland’ın kaleme almış olduğu Rönesans İtalya’sının deha sanatçısı Michelangelo’nun yaşam öyküsünü merak edenlere şiddetle tavsiye edilir. Keyifli Okumalar!

MichelangeloRomain Rolland · Zeplin Kitap · 202040 okunma

·

277 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem