Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Enes neden intihar etti, katili kim? Kimden intikam almak ve kimi korumak istedi?
Enes, üç gün sonra unutulup gidecek olsa da yaşamının elinden nasıl alındığını ve yok oluşuna giden yolu anlatıyordu videosunda; Enes milyonlarca gencin hedefleyip de ulaşamadığı yere ulaşmış, yani Tıp Fakültesini kazanmıştı, ülkemiz şartlarına göre zirvede. Buna rağmen gelecek kaygısından bahsediyor, Enes’in gelecek kaygısı maddiyat değil. İstemediği şeylerin kendisine yaptırılarak; özgürlüğünün elinden alınması, düşüncelerine pranga vurulması, alanının daraltılması, kısıtlanarak ve baskıyla bir hayat yaşatılmaya çalışılması. Bu onun hayat yolculuğuydu ve kendi iradesiyle yürümesine izin verilmedi. Tıp Fakültesi kazanmış bir öğrencinin, aile baskısı ve tarikat kıskacından kurtulabilecek kapasitesi vardır ama Enes öyle bir kısır döngünün içine sokulmuş ki gözlerinin feri sönmüş, yaşam enerjisi tükenmiş, en sevdiği şeyleri bile yapacak gücü kalmamış, yaşamaktan zevk almıyor, onu motive edebilecek hiçbir şey yok. Videoyu çekerken ne bir heyecan ne bir korku, içinde bulunduğu duruma öfkelenmekten vazgeçmiş. Babası, Enes “Fazla konuşmazdı.” “Çevresiyle falan da konuşmazdı.” demiş. Oysa Enes defalarca defalarca konuşmaya çalışmış sizinle. Aile, duymak istiyorum ama öğrenmek istemiyorum modunda. Enes’in suskunluğunu kabulleniş sanmışlar, babanın deyimiyle “alıştı sanılmış.” Enes artık ne söylese de durumunu düzeltemeyeceği, anlattıklarının anlaşılmayacağı kanaatine varmış ve o kadar yorgun ki konuşmaya bile mecali yok. İçinde bulunduğu ateş çemberini biraz olsun unutmak ve hatırlamamak için telefonda hiç de zevk almadığı oyunları oynamış. Enes, “Geçmişe bakınca çok da kötü bir hayat yaşamadım” “ama” diyor. “Ama”sı ne Enes, dünyada bu kadar kötülük varken, benim sıkıntılarım değersiz mi diyorsun? Ortaokuldan beri gitmek istemediğin, ailenin baskıyla gönderildiğin medreselerde tecavüze uğramadığın için mi kendini şanslı hissediyorsun ve ızdırabını küçümsememizi istiyorsun? 3 yıldır Müslüman olmayan Enes, ailesi tarafından zorla yerleştirildiği cemaat yurdunda, inanmadığı bir dinin ibadet ritüellerini yerine getirmeye mecbur bırakıldı. "Eğer tövbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse!” “dinde zorlama yoktur!” elbette, Enes, “Aileme bunu açıkçası söyleyemiyorum, korkuyorum, ne yapacaklarını açıkçası bilemiyorum, her şeyi yapma potansiyelini taşıyorlar.” diyor. “Her şeyi” derken ne demek istiyordu? Müslüman olmadığını ailesine veya cemaatte bulunan arkadaşlarına söyleseydi, İslam’ın şeraitini mi uygulayacaklardı ona. İslam dinine göre Mürted olmuştu Enes ve cezası da ölümdü. “Ailem olmadan da ne yapacağımı bilemiyorum” dediği ailesinden korkuyordu ve İslam’ın sevgi, barış ve hoşgörüsüne de sığınamadı. İki ucu çıkmaz sokak… Boşuna “Allah rahmet eylesin” “Mekânı cennet olsun” dileklerinde bulunmayın. Mürtedler için hüküm açık Enes’in mekânı cennet olmayacak ve Allah rahmet de etmeyecek. Enes korkunç bir ateşin içine sokulacak, kanlı ve irinli su içirilecek, başının üzerinden kaynar sular dökülecek, derisi kızarıp kavruldukça başka derilerle değiştirilecek ki, ebedi azabı hiç aralıksız tatmaya devam etsin. Enes inim inim inleyecek, acı acı soluyacak ve azabın dehşetinden tekrar ölmek isteyecek ama asla ölüp kurtulamayacak. Deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyecek Enes, cehennem ebedi, cehennem sonsuz… Orası ne kötü bir yatak. Anne ve babaya kin kusmayı bırakın artık, babası “ahiretine faydası olsun istedim” demiş. Enes, “Biliyorum ailem beni seviyor, iyi şeyler yapmak istiyor”, “ama” diyor. Enes, anne ve babasına; Duygularınıza hakim olun, kardeşlerimi ve beni şu anda sevdiğiniz gibi sevmeyin! diyemedi. Huzur içinde uyu Enes…
·
258 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.