Şimdi onları sevmiyorum artık. Hiç sevdim mi onları, bunu da bilemez oldum. Bıraktım onları. Artık ne kafamda teninin kokusu var, ne de gözlerimde
gözlerinin rengi. Sesini de anımsamaz oldum, akşam yorgunluğuyla gelen dinginlik sesi kaldı yalnızca. Kahkahayı da işitmiyorum artık, ne kahkahayı, ne bağırmayı.
Bitti, anımsamıyorum artık. Bunun için şimdi böylesine kolay yazıyorum onu, öyle uzun, öyle gevşek, akıcı bir yazı oldu artık.