Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Benlik ve Derinlik: Kalplerin Işığı
Benlik ve Derinlik: Kalplerin Işığı 𖥸 𖥸 𖥸 Müslüman birey ve toplumunun iki cihanda huzur ve mutluluğu yakalamak için Kur'an ve Sünnet rehberliğinde kendilerine hâs kültürel ortamlarında dünya hayatı sürdürmüşlerdir. Kültürel bir etki ve birikimle Tasavvuf teşekkülü; birey ve toplum algı, hedef ve eğitim sürecinin bir yansıması olmuştur. Hint asıllı asıl adı İmdâd Hüseyin olan İmdâdullah Tehânevî (1818-1899); 1833 yıllarında Delhi'de kelâm, hadis ve hat derslerini aldı. Tasavvufa ilgi duyan İmdâdullah; Çiştiyye tarikatının Sabiriyye kolu şeyhlerinden Miyanciyû Nûr Muhammed Cihencehâvenî’ye biat etti ve hilâfet aldı. 1843’te Hicaz’a gitti. 1845’te tekrar Hindistan’a dönerek irşâd faaliyetlerine yöneldi. Hindistan’ı işgal eden İngilizlere karşı mücadeleye girişen Tehânevî, 1859 yılında tekrar Hicaza yerleşti ve 1899 yılında burada vefat etti. İmdâdullah Tehânevî, eserlerini başta Urduca olmak üzere, Arapça ve Farsça yazmıştır. İrşâd-ı Mürşîd, Vahdet-i Vücûd, Gızâ'ey Rûh, Gülzâr-ı Ma'rifet gibi ondan fazla te'lif eserleri vardır. Çiştiyye, Kâdiriyye ve Nakşibendiyye tarîkatlarının seyr-i sülûküne dair yazılan ve “Kalplerin Işığı” anlamına gelen “Ziyâu'l-Kulûb Tercümesi” hakkındaki inceleme ve değerlendirmelerle dört bölümden oluşmaktadır. Müellif İmdâdullah Tehânevî, mütercim Mehmed Es'ad Dede ve müstensih Ahmed Avni Konuk ile üç şahsın hayatı, tahsili, hizmetleri ve fikirleri özet bilgilerle kitabın birinci bölümünde anlatılmaktadır. “Ziyâu'l-Kulûb Tercümesi”nin muhtevâsı hakkında genel bilgiler yanında dört bâb ile tarikatlardaki sülûk adabı bilgilerle ikinci bölüm anlatılır. Zikrin Kur'an, Sünnet ve mutasavvıfların görüş ve düşünceleri istikametinde tasavvuf, kaynak, zaman ve fazilet ile dört başlıkla üçüncü bölüm tamamlanır. Dört bâb ve altı fasılla dördüncü ve son bölümde eserin Osmanlı Türkçesi'nden günümüz alfabesine aktarımı bulunmaktadır. Benlik yolumuzun, çevresel faktörlerin etkileşim halinde olduğumuz ve her an muhasebe hâlinde olduğumuz bir gerçektir. Benliğimizin değişim halini bilmek, anlamak, farkında olmak gibi bilincin kabiliyetlerini ne kadar kullandığımızla alakalı bir meseledir. İnsan benliğinin yolu, tarihsel süreç içinde farklı kültürlerdeki insanların kavram, imgem ve inanç gibi özel birer teşekkül olmuştur. İslâm kültürünün Kur'an ve hadîs kaynaklarından benlik yolu, arayışı ve bulma teşekkülü varlığını ve dinamikliğini her zaman korumuştur. Uzun asırlar boyu müslüman kültüründe varlığını ve dinamikliğini göstermiş, kanıtlamış tasavvuf teşekkülü; birey ve toplum huzur ve düzenini tesis etmiştir. İslâm dininin iki temel kaynağı Kur‘an ve hadîslere dayanarak, Hak Teâlâ'nın ma'rifetine, ahlâk-ı hamîdeye ve tasavvufun tanınmasına vesile olabilecek niteliğe hâiz olan “Ziyâu'l-Kulûb Tercümesi”, okunup incelendiği zaman; zikrin faziletine, çeşitlerine, tarîkatların temel ilkelerine, sülûk ehlinin terbiyesine, Kur’an tilâvetine, namâzların edâsına, mütefekkir amellerin yerine getirilmesine, hâl ve makamların hususiyetlerine yönelik, çok kıymetli bilgiler ihtivâ etmektedir. Tasavvuf eğitiminde birey ve toplumun ahlak ve İslâmi değerleri elde etmesi, önemli bir hedeftir. Bu hedefin birçok basamağı yanında irşâd ve terbiye konusunda çirkin hareketlerin güzel davranışlara dönüşmesi, temel hedeftir. Bununla beraber Allah'a ulaşmanın yollarından bir tanesi de İmdâdullah Tehânevî, îman ehlinin maksûda ulaştıracak yolları üç grupta inceler: tarîk-i ahyâr, tarîk-i ebrâr ve tarîk-i şuttâr'dır. Bu yollardan tarîk-i şuttâr; sülûk ehlini en kısa zamanda Allah'a ulaştıran aşk ve cezbe yolu olduğu ifade edilir. Bunun da on ilkesinden bahsedilir ki, bu kriterler aynı zamanda tasavvufun temel ilkelerini teşkil etmektedir. Bunlar: tövbe, zühd, tevekkül, kanaat, uzlet, Allah'a teveccüh, sabır, rızâ, zikir ve murâkabe’dir. Tasavvuf esaslarının teorikten pratiğe dönüştüğü tarikat ortamında, birey ve toplum kesimlerinin huzur ve güvenin tesisinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu yönüyle müellif kitabının ikinci bölümünde mensubu olduğu Çiştiyye tarikatından başlayarak, Kâdiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarının sülûk âdâblarını ele alır. Çiştiyye tarikatının sülûk âdâbını ezkâr, eşkâl ve murâkabelerine ayırır. Âyet ve hadislerle zikrin fazileti anlatılarak, usul ve üslûbu üzerinde durur. Nâsûtî, Melekûtî ve Ceberûtî olmak üzere zikrin üç mertebesi hakkında bilgi verir. Kâdiriyye tarikatının âdâb ve sülûkunu; ezkârın şuglu, ism-i zât'ın şuglu, devre-i Kâdiriyye ve murâkabenin eşkâli ile dört alt başlıkla bu konuyu işler. Nakşibendiyye tarikatının istihâre, zikir çeşitleri, letaif, murâkabe, nefy ve isbat kısımlarını ele alır. Zikir, mürîd ve mürşîd münâsebetlerini; doktor, ilaç ve hasta üçlüsünün birbiriyle olan ilgi ve münâsebetleri noktasında değerlendiren Tehânevî; kitabın Kur'an ve Sünnet ışığında zikir ve tasavvuf, zikrin kaynakları, zikir ve zaman, zikrin fazileti konularıyla ele alır. Zikir; anmak, hatırlamak ve yâd etmek anlamına gelip tasavvufta; Allah’ı anmak, hatırlamak ve gaflet halinde olmamaktır. Birey ve toplum bağlamında huzur ve saadetin iki cihanda elde edilmesi istenilen ve yapılan bir uğraştır. İlim ve irfan vasfına sahip olmak, Müslümanların arzu ettikleri önemli makamdır. İmdâdullah Tehânevî, “Ziyâu'l-Kulûb – Kalplerin Işığı” kitabında ehl-i sünnet akaidini ve İslâm fıkhının sınırlarını zorlamadan bir mürşidin ta'lim ve terbiyesi altında, onun tavsiye edeceği üslûb ve ölçüler içerisinde, ifrat ve tefrîde kaçmadan; sûfinin istidât ve kabiliyetini dikkate alarak ilâhî terbiyeye ermenin, kâmil bir mü'min olmanın tasavvufi ilkerini anlatmaktadır. Kitabın Künyesi: İmdâdullah Tehânevî, Kalplerin Işığı - Ziyâu'l-Kulûb Tercümesi, Mütercim Mehmed Es'ad Dede, Müstensih Ahmed Avni Konuk, Hazırlayan Adnan Kaya, İnsan Yayınları, 1. Baskı, 2007, 168 sayfa. Yunus Özdemir
Kalplerin Işığı
Kalplerin Işığıİmdâdullah Tehânevî · İnsan Yayınları · 20171 okunma
··
599 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.