Gönderi

458 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Öncelikle yazarı zekasından dolayı tebrik etmek istiyorum. Bu kadar güzel ve başarılı bir kurguyu ancak çok zeki biri yazabilir. O kadar başarılı bir eserdi ki dün geceden beri hâlâ etkisindeyim. Hani bazı kitaplar vardır sonunu tahmin edemeyiz ve sürekli ne olacak merakıyla okuruz. Bu kitap da tam olarak öyleydi. -SPOILER İÇERİR- Olaylar, Jacques Reverdi’nin birini öldürüp yakalanmasıyla başlar. Bu Reverdi’nin ilk öldürdüğü kadın değildir, o kadınları öldüren bir seri katildir. Marc ise gazetecidir. Cinayetlerle ilgili olayların peşinden gider ve haber oluşturur. Öğrenmek istediği şimdiki olay da Reverdi’nin kadınları nasıl öldürdüğüdür. Bunun için Reverdi’yle iletişime geçmeye çalışır. Ama Marc, onunla iletişim kurmaya çalışan ilk kişi değildir, pek çok gazeteci de ona ulaşmaya çalışır. Birisi ona eğer Reverdi ile iletişim kurmak istiyorsa bir kadın gibi hareket etmesini söyler. Bu fikir Marc’ın aklına yatar, Reverdi’nin yattığı hapishaneye bir kadınmış gibi mektup yazarak gönderir. Kişiliğine büründüğü kadın ise turist olan Elisabeth’tir. Fotoğraf olarak ise küçükken anne babası uyuşturucu bağımlısı olan sonra da yangında ölen Hatica’dır. Hatica Marc’ın arkadaşının yanında modellik yapar. Küçük yaşlardan beri sıkıntılar yaşadığı için artık zengin olmak ister. Bunun için de model olmaya çalışır. Fotoğraf çekimi sırasında da Marc onun resimlerinden çalar ve Reverdi’ye o Elisabeth’miş gibi yollar. Mektuplaştıkça Reverdi, Elisabeth’e aşık olur. Ona işlediği cinayetleri nasıl yaptığını anlatmaya karar verir. Nerede cinayetleri işlediyse Elisabeth’i (aslında Marc’ı) gitmesi için yönlendirir. Marc, Reverdi nereyi söylüyorsa oraya gider, ipuçlarını bulur. Örneğin bir ipucu uçuşan ve çoğalan işaretler, gökyüzünde aradır. Bu arıları daha doğrusu balı temsil eder. Sonra Arınma Odası, sonra gerçeğin rengi/ yalanın rengi. Bu anahtar kelimeler ve bazı açıklamalarla Marc onun cinayetleri nasıl işlediğine ulaşır. Reverdi, önce bir odada kadınları oksijensiz bırakıyor bir yandan da vücutlarında yaralar açıp üzerine iyileşmesi için de bal sürüyormuş.Aslında iyileşmesini sağlaması kan hemen değil oksijen bitince aksın diyeymiş ve oksijensiz kaldıkları için de kanları siyah akıyormuş. Kitabın ismini alan SİYAH KAN. Marc, sonunda gerçeği öğrenir. Ve öğrenince de Reverdi’ye yazmayı bırakır. Reverdi buna sinirlenir ama burada onun duygularına çok fazla yer verilmemişti, mektuplar kesilince neler yaptığına, ne tepki verildiğine yer verilseydi daha iyi olurdu diye düşünmekteyim. Marc da bütün bunları kitap yapmaya karar verir adını da Siyah Kan koymayı düşünür. Haber yapamaz çünkü hem bir başkasının resimlerini kullanarak bilgi aldığı hem de bunları sakladığı için başı belaya girebilir. O da kitap yapıp basar. Ama bu sürede beklenmeyen şeyler olur. Hatica, ünlü bir markanın yüzü olur. Resimleri birçok ülkenin duvarlarına asılır. Reverdi bunu görür ve her şeyi anlar. Hapisten kaçar, kitapçıda Siyah Kan’ı da görür. Her şeyden iyice emin olur. Hapisten çıktığında Marc’ın arkadaşını öldürür, Marc sıranın kendisine geldiğini anlar. Ben özellikle buralarda çok gerildim. Reverdi onlara ulaşacak mı ne olacak diye düşündüm durdum. Marc öncelikle Hatica’ya ulaşır ve ona her şeyi anlatır. Hatica da zaten biraz Marc’tan hoşlanmaktadır. İkisi polise gitmeye karar verirler. Reverdi de onların peşindedir. Karakolda beklerken Hatica tuvalete gittiğinde Reverdi onu bayıltır ve arka kapıdan arabasına götürür, Hatica’yı merak eden Marc tuvalete gittiğinde aynısı onun da başına gelir. İkisini bir kulübeye getirir. Oranın oksijen alabilecek her yerini kapatır. Kadınları öldürdüğü gibi onları öldürecektir. Aynı zamanda nasıl cinayet işleyen biri haline geldiğini de anlatmaya başlar. Reverdi, küçükken babasının kim olduğunu bilmemektedir. Annesi de önüne gelenle yatan biridir. Reverdi, eve girip çıkan adamlara anlam veremez annesiyle ne yaptıklarını anlamaz ama onlara bakar da . Annesi bir gün onu görür ve ona onların babası olduğunu söyler. Ama Reverdi, sürekli farklı adamlar geldiği için babasının dış görünüşünün değişmesine anlam veremez. Annesi onu bir dolaba koyar ve oradan onları izlemesini söyler. (bir çocuk için resmen travma sebebi) Reverdi o zar zor nefes aldığı yerden onları izler. Eve ne zaman farklı biri gelecek olsa annesi sürekli “Çabuk saklan. Baba geliyor.” Cümlesini kurar. Bu cümleyi katil olunca Reverdi de kullanır, hatta bunu söyleyince sanki cinayeti bir başkasının yaptığı bile zannedilmiştir çünkü Reverdi cinayetleri işlemediğini bir başkasının yaptığını söyler. Bunun sebebi de onun farklı kişiliklere sahip olan şizofreni olmasındandır. Küçükken babası sürekli farklı insanlar olduğu için Reverdi de kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Küçükken bir şey anlamazken büyüdükçe olanlara anlam verir ve annesini öldürür. Hem de oksijensiz kalacağı şekilde. Sonra buna intihar süsü verir. Kendi dolapta çoğu zaman oksijensiz kaldığı için artık kadınları öldürmede de bu yolu seçer. İntihar süsü verirken de annesinin bileklerini keser, oksijensiz kaldığı için annesinden siyah kan akar. Reverdi böylece cinayet yolunu bulmuştur. O, bunları anlatırken Marc onun oyununu bozar, o sıra da polisler gelir. Reverdi, kapıdakileri ilk girerken halletmiştir ama mekanda gizli bir sistem daha vardır o acil bir durum olduğunu polislere haber vermiştir. Reverdi’nin öldüğü söylenir ama ceseti bulunamamıştır. Bu bana ölmedi galiba diye düşündürttürdü. Reverdi geri gelecek diye o kadar korktum ki anlatamam. Bu olaydan sonra Marc ve Hatica birlikte yaşarlar. Ama Marc’ın ruh hali iyice kötüye gider. Bir gün ona daha bitmedi diye bir e posta gelir. Marc ve Hatica şehri terk ederler. Onlara yardımcı olan bir polis vardır bir gün o öldürülür ve öldürülme biçimi de Reverdi’nin tarzına çok benzer. Günler geçer ikisi taşındıkları yerde de birlikte yaşamaya devam ederler. Bir gün Marc dışardayken polis Hatica’yı arar. Reverdi o gün fırına saklanmış ama orada sıkışıp kaldığı için daha sonra yanarak ölmüş meğerse. Ama o öldüğüne göre polisi kim öldürmüştür? Reverdi’nin bir taklitçisi vardır. Ve Hatica bu taklitçinin kim olduğunu çok iyi bilir: Marc. Marc, eve geldiğinde Hatica’yı öldürmeye çalışır. Evin tüm deliklerini kapatmış ve oksijensiz bırakıp kanını akıtarak öldürmeyi planlamıştır. Zaten bu Marc’ın da ilk cinayeti değildir. Polisi öldüren odur. Daha lisedeyken de bir arkadaşını öldürmüştür daha sonra da sevgilisi Sophie’yi. Ama bu cinayet olaylarından sonra hep bilincini kaybetmiş, olayları da unutmuştur. Ama Reverdi’nin cinayetini çözünce o da her şeyi kendi yaptığını hatırlar. Ve artık Reverdi’ye dönüşmüştür. İkisi boğuşurlar ve en son Hatica Marc’ı pencereden aşağı atar... Marc ölür. Bir katil daha ölmüştür artık. Olayları görüyorsunuz. Muhteşem bir kitap...
Siyah Kan
Siyah KanJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 201512.2k okunma
·1 quotes·
1,655 views
Tuba onur okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme. Kaleminize sağlık 🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.