Beyaz adamla yerlilerin arasına sıkışmış Afrika toprakları gerçeği! Bu topraklar hakkında yazılan kitapları okumak için can atan bir okur olarak Ağla Sevgili Yurdum beni bir parça daha Afrika'ya yaklaştırdı. Yerlilerin kendilerini ve topraklarını korumak için sarıldığı mücadele bir diğer yandan beyaz adamın Batı'yı empoze etmesi ile karşı karşıya gelince ortaya bir rekabet çıkıyor. Aslında kitabın özünde Afrika'nın coğrafyasına karşı bir ilgi uyandırmak, o ilgiyi diri tutmak ve o bölgenin yaşadıklarını unutturmamak yatıyor. Kitap boyunca bu detayları felsefi ya da edebi cümleler yerine yerlilerin kurgunun içerisine yerleştirildiği ve konuşulan dilin metne yansıtıldığı basit cümlelerle halinde okuyoruz. Bu metinde bir ailenin başına gelen birtakım olaylar üzerinden ilgi odağı olan şehre gidip oradaki toplumla yüzleşiyoruz. Batıya yüzünü dönmüş, onu kabul etmiş yerlinin yaşamıyla batının etkilerinden uzak duran, benliğini koruyan, kendi değerlerine bağlı olan yerlinin yaşadığı hayat kıyaslanıyor. Bu kıyaslamalar üzerinden gerek bireysel gerekse toplumsal ya da siyasal arka planın işleyişini sistematik ve sürekli üzerine katan, derdini katlayan bir kurguyla okuruna Afrika yaşamından bir tablo çiziyor. Alan Paton, biz şehrin sokaklarını arşınlayarak oraları tanıyıp o bölgede yaşayan insanlarla haşır neşir olurken derdini bize anlatabiliyor olmanın huzurunu da tadıyor. Aslında bölgenin ya da Afrika'nın coğrafyasına değiniyor, mevcut durumun işleyişini eleştiriyor. Metnin dili oldukça sakin, duru ve akıcı ilerliyor. Zorlamayan, sıkmayan bir yanı var. Alan Paton tarafından 1946 yılında Norveç'te yazılmaya başlanıp San Fransisco'da tamamlanıyor.

Ağla Sevgili YurdumAlan Paton · Alfa Yayıncılık · 2018240 okunma

··

330 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esengül Ersoy