Bu kitaba başlamadan önce sürekli duyduğum ama okurken farkında olmadığım kozmer göndermeleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum. Brandon Sanderson cidden kitap makinesi gibi kitap çıkarırken çoğunun aslında aynı evrende geçtiği haricinde pek bir şey bilmiyordum. Sürekli olarak soru işaretlerini yeni soru işaretleriyle cevaplayan romanları olurdu. Ilk kez önsözünde de verdiği sözü (gerçekten bazı soruların cevaplarını vereceği) tuttu. Sanderson kitaplarının geçtiği gezegenleri tanıtan bir bölüm, ardından gezegende geçen kısa hikaye ve bu hikaye hakkında yazar hakkında bir sonnot. Sonra her gezegen için yeniden tekrarlanıyor bu düzen ve açıkçası baya bilgilendirici oluyor. Aynı zamanda da hikayelerin de gerçekten sürükleyici olması çok güzel. Benim en sevdiğim hikaye tabii kii Kelsier'in hikayesiydi. Sissoylu üçlemesinde okurken anlamadığım, saçma gelen ama üzerinde fazla durmadığım noktaları bir de ilk kitapta öldü diye çok üzüldüğüm favori karakterimden okumak çok güzeldi. Cidden zevkten dört köşe olarak okudum. Kelsier'in ölmemesi ve yine önemli bir karakter haline gelmesi beni mutlu etti. Ama yazara bunu sakladığı için kırgınım. Diğer hikayelere gelirsek Hudutaşar karakterinden dolayı eğlenceli başladı ve ilginçti ama kısa sürede sıkıldım. Beyazkum çizgiromanın ilk bölümünü niye koymuşlar anlam veremedim. Siyah beyaz baya karışık oluyor görseller. Ama çizgiromanın senaryosunu oluşturan ilk hikaye kısmını beğendim. Sanderson her ne kadar çizgiroman için aktarılabilecek en uygun hikaye dese de ben katılmiyorum. Çizgi-romanı olmamıştı. Hikayesini okuyunca bir sorun olmadığını gördüm. Diğer hikayeleri de severek okudum ama fikrim yok.

Sınırsız Arcanum- Bir Kozmer DerlemesiBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 202166 okunma

·

444 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.