Gönderi

520 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Kitap başladığında bir yeşilçam havası vardı, eski İstanbul sokaklar, üst-alt sınıf arası ilişkiler. İstanbul da herkesin birbirini tanıdığı bir zaman. Ana kahramanımız Kemal, 70'lerde zengin mutluluk konusunu kafasına takmış kahramanımız. Sibel adında güzel bir kızla nişanlı ama Füsun adında uzak akrabası ile aşka yaşamaya başlıyor ve hayatının tüm dengeleri alt üst oluyor. Daha fazla kitabı açıklamadan incelememe geçmek isterim. İlk önce incelemeleri okuduğumda herkes Füsun'un Kemal'e bu kadar çabuk teslim olmasına şaşırmış ama kitap ilahi bakış açısı ile yazılsaydı aslında Füsun'un hep Kemal'e aşık, hayran olduğunu bize açık ederdi. Ayrıca Füsun'un annesininde her zaman kızının güzelliğinin onu zengin biriyle evlendireceğini düşünmüş olduğunu görürdük. Kitapta karakterler arasında sadece Sibel'e gelişim gösterdi. Olmadığı yerde Kemal'den uzaklaştı ve hayatına devam etti. Onun haricinde karakterler tek yönlü özellikle sergilediler. Nesibe Hala kızı zengin kocaya varsın isteyen ve zengin koca adayını kızı evli olsada evine buyur eden biriydi. Eğer Kemal ile Füsun'un ilişkisi bilinmese belki eve buyur edilebilirdi ama kızları üzerinden çıkar oyunu oynayan bir aile vardı karşımda. Kemal ah kemal, olgunlaşmamış ve kitap boyunca gelişmeyen bir karakterdi bence. Açıkcası kitap ilerledikçe Kemal karakterini gittikçe rahatsız edici olmaya başladı. Bana güzel bir aşk hikayesinden ziyade takıntılı bir adamın hikayesi verdi Pamuk. Kemal'in müze kurmak istemesi bile sadece sevgini gösterip kendini mutlu tatmin etmekten ibaretti. Füsun, "zaten kırılmış bir kızsın" çocukluğunda yaşadıkları erkeklerin onu hep sömüreceklerini ona öğretmişti. Kemal'e güvendi, çocukluk aşkıydı çünkü ama güveni boşa çıktığında gitmesi bundandı. Evlendiğinde eğer Kemal ziyaret etmeseydi Füsun asla ona bir hamle yapmazdı. Küçük kız olarak hayallerinide erkekler elinden aldı, gerçekleşse de yine sömürülecekti bence. Kemal'e ikinci kez güvenerek hata yaptığı için içti ve sonunu getirdi bence. Kitaptan çok fazla çıkarım yaptım ama okurken bunları düşünmeden edemedim. Kitaptaki uzun betimlemeler, Kemal'in takıntılı gözlemleri bazı yerlerde beni sıktıysa da İstanbul'un geçmişi orada yaşamış birinin hikayesi güzeldi. Kitaptan bana kalan Peppino di Capri - Melancolie şarkısı oldu. Son olarak, aşk herkese göre farklıdır, bazen vazgeçmemek takıntıya varsa da, bazen vazgeçmek gitmek, bazen son bir çırpınıştır size göre hangisi bilmiyorum ama bana göre Kemal aşık değildi....
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,9bin okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.