Elis, kendini buz mavisi gözlerin yakıcılığına bırakmış ve küllerinden yeniden doğarak kendi benliğine kavuşmuştur. Cesur bir savaşçı haline gelmiş Mesih Dinçer’in vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Kehanet’te tanıştığı arkadaşları ile aralarındaki ilişki iyice ilerlemiş yepyeni dostlar edinmişken ortaya çıkmaya başlayan geçmişteki sırlar, gizemler bu dostluğu daha da pekiştirecek mi yoksa ilişkilerinde çatlaklara mı sebep olacak?
Şok üstüne şok yaşadığım bir kitaptı. Özelliklede Elis’in ailevi mevzuları hakkında öğrendiklerim bende soğuk su etkisi yarattı. Mesih hakkında öğreneceğimiz daha çok şey olduğunu ve bir sırrı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda Semum konusu muallakta kaldı onun olayını merak ediyorum.Bir yandan da Elis’in geleceği biraz olsun şekillenmeye başladı ve nasıl bir son onu bekliyor onun için ayrı heyecanlıyım.