Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Anton Çehov
Edebiyat, sanat, yazının bulunmasından daha eski bir tarihe sahiptir. Edebiyat, sanat; duygularımızı, düşüncelerimizi, hayal dünyamızı, dışa vurumdur. Cehalete ışık tutmak için, mücadele eder. Yazarlarımız ve şairlerimiz yaşadıkları toplumların sosyolojik dokularından beslenerek, gelecek nesillere, meydana getirdikleri eserlerle mesajlar aracılığıyla ışık tutar. Bu yazıda dünyaya mal olmuş yazarlarımızdan Anton Pavloviç Çehov’un(1860-1904) ‘’Hikayelerden bir demet’’ adlı eserini ele alacağız. Kısa hikayeleriyle bilinen aynı zamanda Hiciv ustası olan Çehov: mübalağadan, süslü anlatımdan, dolambaçlı yollardan uzak; yalın ve sade bir dil kullanıyor olması, anlaşılmayı kolaylaştırsa da, bazı hikayelerinde akıcılığını yitirmiştir. ‘’Eskiden anacağım, liberalizm daha bilinmezken, davetlere karşı çıkmazlardı. Davetlere giderlerken baskı altında değilmiş gibi değil de, bundan zevk alarak giderlerdi. Efendim ziyaret etmek şöyle dursun, daha biri olsa da, onu da ziyaret edip hürmetimizi göstersek diye düşünürdük.’’ Bayram Borcu hikayesinde, dönemin sosyolojik dokusundan yola çıkarak, Liberalizmi, sıradan bir olay örgüsüyle ilişkilendirerek eleştirmiş, kötümser bir yaklaşıma sahip olduğu, gelecekten ümitli olduğunu ve düzene karşı duruşunu işlemiştir. Yalınlığı göz kamaştırıcı olmakla birlikte, yazılarında okuyucuya hayal kurma fırsatı vermek yerine, her şeyi açıkça beyan etmiştir. Bu özelliği ise, okuyucuyu zaman zaman sıkmıştır. Gerçeküstü akımının zirvesindeki isimlerden biri olan Anton Çehov, hikayelerden bir demet adlı eserinde, olaydan ve meraktan çok, insanların anlık duygularını, ruhsal tepkilerini, düşüncelerini, sosyal kimliklerini ön plana çıkarır. Aynı zamanda, tiyatro oyun yazarı olmasının vermiş olduğu güç, en dramatik sahneleri bile mizah ile yoğurup, ilk okuyuşta okuyuculara rengini belli etmeyen hikayeleri meydana getirmesine imkan vermiştir. ‘’Liderin evinde, Yüzbaşının takımı, Gerçek kronoloji, Köpekle sohbet’’ gibi hikayelerinde; insanoğlunun ahmaklığını, kabalığını, ikiyüzlülüğünü, ekonomik sıkıntılarını, duygu ve düşüncelerini ön plana çıkarmış, aydın insanların yitip gittiğini anlatmıştır. Hiciv sanatını burada ustaca kullanmıştır. Fakat, merak hissi uyandırmadığı için de zaman zaman sıkıcı hale gelmiştir. Velhasıl, Anton Pavloviç Çehov; hastalığının da vermiş olduğu kötümserlikle, bu yapıtında, yıkılmasını istediği eski düzeni sert ve alaycı bir şekilde eleştirmiş, aydın insanların yitip gittiğini, yerine kendini entelektüel olarak tanıtan burjuvazi toplumun geldiğini, kahramanların içi boş kimlikleriyle simgelemiş, toplumun kendi eksiklerini bulup onarmasını arzulamış, genellikle taşra ve şehir hayatlarını eleştirmiş, gelecekten umutlu olduğunu, düzenin değişmesi gerektiğini, sermayenin değil de halkın yanında olduğunu hikayelerinde resmetmiştir. ‘’Yalın bir hayat’’ yaşama hissiyatına sahip Çehov, hikayelerinde bunu açıkça hissettirmiştir. Hikayelerinin güncelliğini koruması, yazarın yalnızca yaşadığı dönemle sınırlı kalmadığını, insanların evrensel sorunlarını keşfettiğini belirtmiştir.
Hikayelerden Bir Demet
Hikayelerden Bir DemetAnton Çehov · İlya Yayınları · 2005512 okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.