Bu, aynı zamanda bu ortamda yazacağım ilk inceleme yazısı olduğu için bazı eleştiri kusurlarımı görmezden gelmeniz dileğiyle. 8 yıldır onlarca kitabını okuduğum ve takibinde olduğum yazarın bu son kitabı hakkında yazacağım incelemede bazı kısımlar kitaptaki olaylarla ilgili bilgiler içermekte olup okuyucuların, olayın gidişatı ile ilgili önemli spoilerlar alacağı kadar mühim kısımlar da değildir. Bu yüzden spoiler konusunda endişe etmenize gerek olmayacak cümlelerimle kitabın incelemesine başlıyorum.
Öncelikle bu ortamdaki bazı inceleme sahiplerinin yazarı tanımadığı bellidir çünkü incelemelerinde bence yazarı yanlış yargılamışlardır. Şimdi bunlardan bazılarını açıklayacağım. Ve lütfen siz de yazarı tanımıyorsanız yazarı okumaya bu kitapla başlamayın.
Kitabı okumadan önce bu ortamdaki diğer incelemeleri okudum ve biraz hayal kırıklığıyla kitaba başladım. Yazar, tarihî roman yazıcılığında kendini ıspatlamış saygın biri olarak son yıllarda çizgisini biraz değiştirip şimdiki ve yakın gelecek zamana dair olayların yoğunlukta olduğu romanlar yazmaya başlamıştır. Bu romanlarda maalesef tarihî romanlarındaki tadı bulamadığımı şahsen tarih kitaplarına bayılan biri olarak belirtmek isterim. Fakat yazılan incelemeler de çok ağır olmuş. Özellikle bazı incelemeleri okurken Lamborghini ile ilgili yazılanlar sayesinde zihnimde canlanan şey, bir arabanın gelip sürücüsüne vaazlar ve ahlâkî öğütler verdiğiydi fakat okurlar tarafından üzerine gidilen bu masum arabanın roman boyunca kurduğu tek cümle "intikam yok" cümlesidir ki yazar zaten bu kadar absürt durumları kaleme alacak niteliksizlikte değildir.
İkinci olarak yazarın, donanımı sebebiyle yüzyıllar önceki zamanları usta bir doğallıkla kaleme alsa bile yakın geleceğin teknolojilerini içeren hayalî dünyayı aynı başarıda kaleme aldığını söyleyemeyeceğim. Diğer incelemelere konu olan komplo teorileri, üst düzey ve mantık dışı denecek durumda değil fakat yazarın 2071 yılı için kurduğu dünya düzeninin bana biraz eğreti göründüğünü itiraf ediyorum. Ve eğreti bulduğum bazı kısımlar daha oldu; ana karakterin canını kurtarmak adına var gücü ile koşarken aynı anda yanındaki karakterle derin fizik tartışmalarına girmesi, bu can pazarında bazı şüpheli durumları ve kişileri sorgulamayıp onlara hemen güvenmesi, bazı yaşanılanların sanırım yazarın vaktinin kısıtlı olması sebebiyle hızlı ilerlemesi ya da tamamen atlanması gibi.
Fizik ve modern fizik ile ilgili konular üzerine inşa edilen bir kitap olsaydı belki iddialı bir kitap olması adına yazarın konuları daha ince ele alması beklenebilirdi fakat kitabı okuyan ve yazarı tanıyan biri kitabın amacının ileri teknoloji ve bilim üzerine fantezi kurmak olmadığını fark eder. Kaynak kısmına baktığımızda yazarın fizik ve modern fizik üzerine derin araştırma yapmamış olduğunu görürüz fakat yazar bu konuda bilgisinin azlığını kabullenmiş ve var olan bilgisini cüretkârca ortaya koyup da asıl bilimle ters düşecek büyülü bir dünyadan da bahsetmemiştir.
Kurgu olarak bazı yönleri eleştirsem de yazar; kendisinden beklediğim gibi "ve sonsuza dek mutlu yaşadılar" diye hikayesini bitirmemiş, sonuna tatmin edici bir dram eklemiştir. Üstelik kitabın son bölümünde, aynı haberi farklı ülkelerin haber kaynaklarının farklı başlıklarla sunması; bugünkü ülkelerin siyasal stratejilerini oldukça net ve isabetli bir şekilde ortaya koymuştur. Yazarın romanda değinmek istediği şey bugünkü Ortadoğu'nun durumu, üç kutsal dinin de (tarafsız bir anlatımla elbette) yanlış düşüncelerle Ortadoğu'daki masum insanlara zarar vererek birbiriyle ettikleri mücadele, ülkelerin siyasal çıkarlarının dünyanın kalanına etkisini vurgulamaktır ve yazar bu konuları ele alırken bağnaz ve taraflı bir düşüncede de değildir.
Kitapta vurgulanan filmler, tarihi olaylar, müzikler, müzisyenler de fazladan genel kültür ortamı oluşturarak romana farklı bir hava getirmiştir. Kitabı okuyacak olabilir veya kitabı okumaktan vazgeçmiş olabilirsiniz. Hatta kitabı okuyup yazarın bu romanını diğer romanlarına kıyasla biraz başarısız bulmuş olabilirsiniz fakat lütfen bu durumların herhangi birindeyseniz kurguya gereğinden fazla odaklanmayın ve yazarın amacının bazı konularda insanları
bilinçlendirmek olduğunu ve malum ülkelerin sahte hümanizm tavırlarına sığınarak tüm dünyayı susturup kendi çıkar politikalarını uyguladıklarını özellikle bu ülkelerin toz pembe adaletine hayran gençlere fark ettirmek olduğunu unutmayın.
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
