Ahmet Erhan'ın bütün şiirlerini içeren Burada Gömülüdür'ün 2. cildi. "Öteki Şiirler 1976-1991" ile başlıyor kitap. Bu kitabın önsözü diğer birçok kitaptan, oradaki şiirden daha etkileyici. "Öteki şiirler... Öteki olmak, aslında ötede kalmak anlamını da içeriyor. Kimi, yayımlanan kitaplara o dönemlerde bütünlük açısından ters düşmüş ve alınma gereği duyulmamış; kimi yitirilip sonradan bulunmuş; kimi düpedüz ortalama olduğundan, ancak, bir tarihsellik ifade ettiği için, bugüne dek saklanmış şiirler. Bu şiirlerin arasında, kitaplarıma almadığım için hayıflandığım çok az şiir bulunduğunu söylemeliyim. Yine de, benim maceramın estetik olmasa bile, tarihsel bir özeti olma özelliğini taşıyorlar. Nerden nereye geldiğim değil, bir şair olarak kişiliğimin değişik katmanlarının kimi dönemlerde belirginleşmesi önemli bence. Bir yerden başka bir yere geldiğimi de sanmıyorum açıkçası. Bir şairin hayatı boyunca aslında "tek bir şiiri" yazdığına inananlardanım. Öte yandan, kitabın son bölümü olan "Turuncu Defter"e daha değişik bir gözle bakmak gerek, kanımca. Çünkü kendi içinde özgün bir metin. Şiir mi? Bilmiyorum. Bu gibi kitaplar genellikle, şairin ölümden sonra, birileri tarafından bulunup yayımlanır. Ben ölümü hiç değilse bir kez aldatmak, yanıltmak için yayımlıyorum bu şiirleri. Bu şiirlerden çok, onları yayına hazırlarken duyduğum, hayatın olağanüstü ihtişamı ilgilendiriyor beni. Kendi sınırlarım içinde uzun sayılabilecek bir yolculuk...Keşke şiiri bu kadar önemsemeseydim!" "Resimli Ahmetler Tarihi", "Ne Balık, Ne De Kuş", "Kaybolmuş Bir Köpek İlanı", "Şehirde Bir Yılkı Atı", "Sahibinden Satılık" eserdeki diğer kitaplar. Yukarıda alıntıladığım önsözde de belirttiği gibi özellikle Öteki Şiirler'in içindeki "Turuncu Defter" kısmı çok özgün ve etkileyici bir metin. "Şiir mi ? Bilmiyorum." diyor Ahmet Erhan da zaten. Kendine özgü ve etkileyici bir metin. Kitabın genelinde birinci cilde nazaran farklı bir Ahmet Erhan var karşımızda. İlk ciltte "Akdeniz" teması hakimken ikinci ciltte "Ankara" kaplıyor şairin hayatını ve şiirini. Birinci ciltte daha çok dönemin toplumsal sıkıntılarının şairde yarattığı izleri görüyorduk. Buradaysa daha kişisel sıkıntılar görüyoruz. Yaş almış, olgunlaşmış, yalnızlaşmış ve küskünleşmiş bir Ahmet Erhan. Kitabı okumaya devam ettikçe yıllar da ilerlediği için git gide daha da yalnızlaşıyor, alkolden, yalnızlıktan, yakasına yapışan kanser hastalığından daha çok bahsediyor. Sesini kaybediyor. "Kanser: Artık ne sesim var, ne de bir sözüm" "Beni artık kimseler aramıyor. Kanserin bulaşıcı olduğunu bilmiyordum." Hatta öyle ki keşke mors alfabesi öğrenseydim dedirtiyor bu illet şaire: "Var yok buğulu bir sesim vardı Onu da aldılar elimden Tırtıla benzer bir ur, kavanozun içinde Ses teli deyince ben ip gibi bir şey sanırdım Keşke bunca şiir yazacağıma Mors alfabesini öğrenseymişim" Şairin hayatı boyunca tek bir şiiri yazdığına inanan 78 kuşağının en hüzünlü şairi, Erhan Bozkurt yani Ahmet Erhan'ın hayatının ve şiirinin ikinci kısmı bu kitap.İlki kadar hüzünlü ve etkileyici. Hatta şairin hayatının daha çok içinde, daha çok hayatına dair. "Keşke şiiri bu kadar önemsemeseydim!" diyor ya Ahmet Erhan. İyi ki şiiri bu kadar önemsemiş ve ardında bu şiirleri bırakmış demek düşüyor bize de.

Burada Gömülüdür 2. CiltAhmet Erhan · Kırmızı Kedi Yayınları · 20151,111 okunma

··

314 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Atakan