BU SERİYE BAYILDIM! HATTA AŞIK OLDUM. O KADAR AMA O KADAR GÜZEL Kİ
Seriyi nasıl anlatabilirim bilmiyorum, ne kadar anlatırsam anlatayım bir şeyler eksik ya da az kalacakmış gibi geliyor ama bir yerden de başlamak lazım.
FBI ajanları, seri katiller, birbiriyle bağlantı kurulamayan ama aynı tarzda işlenen cinayetler, edilen intikam yeminleri, geçmişin ortaya çıkmaması için çabalamalar, üstü örtülen suçlar ve ölümler, bütün bunların gölgesinde filizlenen bir aşk, bu yolda kurulan çok güzel bir dostluk ve bir kadının ayakta kalma mücadelesi...
Derin bir nefes alıp başlıyorum anlatmaya.
FBI ajanı Logan ve ekibi kasabadaki cinayetleri çözmeye çalışırken Logan'ın hayatına ve kalbine (^_^) bir kadın girer. Daha doğrusu Logan bir kadının hayatına girer: Lana Myers.
Bulundukları bölge ve diğer kasabalarda 3 ayrı seri katil tarafından işlenen cinayetler için kimsenin aklına gelmeyen tek isimdir Lana.
Çünkü Lana kendi hâlinde birisidir.
Çünkü kimse aslında var olmayan bir kadından şüphe etmez.
Ama gerçek hiç de göründüğü gibi değil.
Kitabı
gülçin aydın ile birlikte okuduk. Her anında doyasıya gıybet yaptığımız, karakterlerine bayıldığımız bir seri oldu. Okurken hep şunu dedik, keşke bir yayınevi cesaret edip çevirse ve serinin hakkını verenler okusa. Güçlü kadın karakterler okumaya alerjimiz var malum -_-
(Genelleme yapmıyorum, yanlış anlaşılmasın.)
Lana'ya her şeyiyle âşık oldum. Onunla üzüldüm, onunla küfrettim, onunla sevindim, onunla savaştım ve onunla gurur duydum
Logan'a bayıldım ama bir yerde çok kızdım. Keşke yazar o sahneyi yazmasaymış ama kitabın sonunda yaptığı şey çok güzeldi
Hadley'in kaçışı ve ayakta kalma mücadelesini okumak çok güzeldi
Ve Jack ( ya da Jacob mı demeliyim >_< ) senin gibi bir dost okuduğum için çok mutluyum. Özellikle o olaylar sonrası Lana'nın yanında olup ona destek olman çok güzeldi. Çok özel bir karaktersin
İyi ki bu seriyi okudum, iyi ki Lana ile tanıştım