Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
“Her aşk kendine göre bir yapıttır..”
Onlarca kitabını okuduğum Afşar Timuçin’in beğendiğim bir romanı hatırına kendimi inceleme yazmaktan alıkoyamadım. Kendisi; satırlarında kendimi çokça bulduğum, kimi aradığım geçmişe tanıklık etmiş ve bugüne yaşayan, kimi geleceğe fener tutan bir felsefeci/ yazar/ şair/ çevirmen ve akademisyen.. Şiir kitapları, romanları ve felsefe eserleriyle okumaktan hep haz aldığım nadir insanlardan. Bir eseriyle tanımak eksik kalır elbette ama bir yol olur belki diyerek düştüm bu satırları buraya, ayrıca ne alâ ki onlarca kitabı olduğundan elimde hep bir okunmayan kitabı mevcut.. Her eseri harika mı? Evet değil ama ben de her zaman harika bi okur olmadım kimi düşük bir modda basit cümleleri bile okumaktan imtina edecek kadar uzak durdum satırlardan evet, hatta bazen gözlerimi dinlendirdim. İşte o anlarda bile Timuçin bana bunu okuyabilirsin Bahar, der gibiydi nice satırlarıyla. Akademik anlamda da profesör ünvanıyla felsefe ve edebiyat alanında yetkinliğini eserlerinde zaten hissedilecek düzeyde. Felsefe nedir diyenlere de, felsefeyi biraz derinden hissedenlere de, sadece şiir diyenlere ya da ben deneme, roman tadında okurum diyenlere de hitap eden bir yazar. Bana hep şu hissi verdi kendisi, yaşarken yürümek gibi yazmış hep. Kalem ona hep aklındakiller için en güçlü anahtar olmuş. O anı yazmış, geçmişi yazmış, hayallerini yazmış, düşünceyi yazmış, duygularını hep sıcak sıcak dökmüş kağıtlara. Özellikle şiir kitaplarında baştaki söyleşi kısımları da aynadan uzak kalmadığının ve özsaygısını yitirmediğini açıkça gösterir. Kendisi hakkında yazabileceğim çok fazla şey var aslında, özetle dünyaya yaşamış güzel bir insan!.. Felsefe ve şiir konusunda da altını hep çizdiğim; “biri düşünce diğeri duygu sanatı” ifadesine uzaktan bakmayın gelin birlikte konuşalım der gibi. İyi ki diyorum yazar aşkına.. Kitaba gelirsek; bir aşk romanı ama bitirince bunu söyleyebiliriz daha çok. İnsani ilişkileri ivedilikle inceleyen, duyguların damarlardan geçen kan gibi görünmeden süzülen ama can veren önemini hissettiren kalemleri hep beğenmişimdir, göremeyiz ama duyguları bastıramayız da, erteleyemeyiz de. Bikaç karakterden meydana gelen olay örgüsünde, her karakter için empati yapıyor buluyorsunuz kendinizi, cümleler altı çizilecek kadar kuvvetli/ bizden ve anlamlı.. Mi acaba? demeye lüzum bırakmamış yazar.. Sürükleyici.. Okursanız eminim ki bir karakter de sizden olacaktır, belki dahil belki de şahit olduğunuz.. Aşkın kişinin hayatına kendisinin dahi fark edemeyeceği kadar etkisi olur mu? Evet .. Peki karakter aşkta nerede? Dürüstlük, doğruluk aşkla ne kadar paralel? Tüm cevapları kitapta.. Ben olsam ne yapardım? Bilmiyorum.. O kadar doğru yanlışlar var ki.. Herkesin en yanlışı yine kendi doğrusu.. Toparlama amacıyla bir alıntıyla bitireyim, ayrıntıları kişiden kişiye değişen yaşamlarda.. Bazı insanlar: “../ aşklarıyla onurları arasında sıkışıp kalırlar ve çok zaman aşklarını onurlarına feda ederler..” S/111 Keyifli okumalar/l/a.. (Başlık yazarın
Aşkın Diyalektiği
Aşkın Diyalektiği
kitabından alıntıdır..)
Tepedeki Yalnızlık
Tepedeki YalnızlıkAfşar Timuçin · Bulut Yayınları · 20099 okunma
··
664 görüntüleme
Bahar T. okurunun profil resmi
Olduğu kadarıyla işte, yazar içindi yoksa bende yazmak’ telaşesi pek olmaz biliyorsun.. 🙃🤦🏻‍♀️
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.