Gönderi

Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... Sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın. İlk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın. Sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim, İlk şiirim, ilk kavgam, Yaşamı ilk farkedişimsin. Sen benim on yedi yaşımsın... Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan. Cebinde iki gazoz parası Gönlüne tarifsiz rüzgarlar dolan. İki film bu akşam, Birinde Yılmaz Güney oynuyor, birinde Fikret Hakan. Bak Suat Sayın söylüyor cızırtılı plaktan: '...Rüyadır gördüğün bütün düşler, Gözlerin aklımı perişan eyler, Aşk masalından şarkılar söyler, Beni hülyalara salan gözlerin...' Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan, Bir külah çekirdeği, mangal gibi yüreği var, bilesin... Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... Aynaya ilk bakışım, Babamla ilk kavgam, Evden ilk kaçışımsın. Serçeleri sevdimse senden, Minibüslerde muavinlik ettiysem. 'Bir Teselli Ver'i dinlediysem Orhan Gencebay'dan, Emirgan'da çay içtiysem, Tophane'de sabahçı kahvelerini öğrendiysem, Nerden bildiysem şiirlerini Ümit Yaşar'ın, Pazar sabahları kapının önünden geçtiysem, İçimdeki kıpır kıpır bu soluk nereden... Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... Okulu ilk asışım, İlk kez birine gümüş kolye alışımsın. Sen benim ilk sakarlığım, ilk tuhaflığım, ilk yakalanışımsın. Sen benim on yedi yaşımsın... Mahallenin delikanlısı, Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı, Başında kavak yelleri. Şarkılar mırıldanıyor. 'Zalimin zulmü varsa sevenin Allah’ı var' yeni çalıyor 45’lik plaklardan. Hayri Şahin ortalığı kavuruyor. Mahallenin delikanlısı, Cebinde iki gazoz parası. Yüreğinde garip bir pıtırtı, Alışmaya çalışıyor sana, alışmaya. Akşamları işportaya çıkıyor, Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor. Yani günler geçiyor on yedi yaşının bütün tadıyla... Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... İlk maça gidişim, Cemil Turan'ı ilk seyredişim, ilk sevincimsin. Ben anamın muskasını nasıl astıysam göğsüme öyle güvendiğimsin. Sabahları eskici geçiyor kapıdan. Karşı komşu Nafile Teyze, bakkaldan ekmek istiyor. Çocuklar top kovalıyor mahallenin arsasında. Bir bakıyorum cama da iki güvercin konuyor iyi mi? Her şey güzel oluyor. Bu hengame nasıl yakışıyorsa İstanbul'a bana da aşk öyle yakışıyor. Anam koş kapa diyor muslukları, üç gündür akmayan sular geliyor. Ben on yedi yaşındayım, hayat benden yana duruyor... Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... Sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın. İlk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın. Sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim, İlk şiirim, ilk kavgam, yaşamı ilk farkedişimsin... Sen benim on yedi yaşımsın, Sen benim, sen benim, sen benimsin. Sen benim her şeyimsin. Hiçbir şeyimsin, hiçbir şeyimsin... - On Yedi Yaşım Gibi 🍂
·
146 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.