Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
1/10 puan verdi
Okumayın Okutturmayın
Öncelikle hepinize merhabalar bugün sizlere "Erkek Lisesi" kitabından bahsedeceğim. Kitap hakkında söyleyebileceğim tek şey çabuk bitmesiydi, zaten çabuk bitmeseydi büyük ihtimalle gözlerimi çıkartmak zorunda kalacaktım. Kitaptaki başrol kız bile bana çok itici geldi. Sanırım bu kadar antipatik bir karakter daha önce okumamıştım. Bu kitabı yazarın 15 yaşında yazdığını düşünüyorum, belki de daha küçük. Şunu söyleyebilirim ki, bir insan kitapta kendine katacak hiç mi bir şey bulmaz, gerçekten bulamadım. Altını çizebileceğim bir cümle, bırakın cümleyi bir kelime dahi yoktu. Okurken oldukça zorlandım, olay örgüsü okurken kanser olmama sebep oldu. Kitabın konusuna gelecek olursak; Başrol kızımızın anne babası trafik kazasında ölmüştür. Buna şaşırıyor muyuz? Hayır tabii ki. Halasında kalan başrol kızımız Kumsal'ın bir anda bilinmedik bir dayısı ortaya çıkar Kumsal halasını o kadar sevmez ki -gerçi halası da kumsala sevmiyor- Kumsal direkt dayısıyla gitmeyi kabul eder. Ve şehir dışına çıkacaklarını bile bilmemektedir, yolda öğrenir. Antalya'ya gidince Kumsal, dayısının sahip olduğu Erkek Lisesi'nde okumaya başlar. Buraya kadar tam klişe devam etmekteyiz, merak etmeyin buradan sonrası da öyle. Tabii ki dayısı evlidir ama eşi ile birlikte evde çok fazla durmazlar, sürekli bir bahaneleri vardır. Aynı bir anda ortadan kaybolan Wattpad anne babaları gibi değil mi sizce de? Kumsal istediği yere kafasına göre gider. Dayısı her türlü ona izin vermektedir, aynı masal kitabı. Sizce böyle bir şey mümkün mü? Bu lisede kendine arkadaşlar edinen Kumsal bilin bakalım kimin yanına oturur, elbette gelecekteki sevgilisinin... Çünkü zaten sınıfta bir tek onun yanı boştur. Elbette buna da şaşırmıyoruz. Hatta kız 10. Sınıf, diğerleri de öyle. Ama arabalar desen var, kız fenalaşınca arabalarıyla götürüyorlar. Saçmalıklar silsilesi. Arkadaş grubundaki; Çakıl, Kaya -Kaya zaten başka-, Aras -yani yanı boş olan çocuk- ve Arasın ikizi Akın, tabii bir de Batı var. Gerçekten okurken bir karakterlerin bazıları haricinde çok rahatsız oldum. Kesinlikle daha önce böyle antipatik karakterlerle bir şey okumamıştım. Martı Yayınları'nı çok severim ama bu kitapları benim için çok büyük bir hayal kırıklığıydı. Zaten Aras'ın kitabın sonuna doğru hiç olmaması, kızın bambaşka biriyle sevgili olması, gizemli mektupları yazan kişinin ortaya çıkması gerçekten çok saçma bir şekilde gerçekleşti. Kitaptaki cümleler kopuktu kopuktu, olaylar kopuk, tarih sanki çok hızlı atlıyordu. Kitabı okurken tek anlaşılan şey, kızın fizik dersinden ve hocasından ölümüne nefret ettiğiydi. Aynı zamanda tarih. Burada daha fazla bu konu üzerine yazmak istemediğim için diğer karakterlere değinmeyeceğim. Sanırım sabrım bu kadarına yetmeyecek. Fakat Ayaz gibi birkaç karakter daha var (Miray, İrem, Ediz vd.), bunlar net oturmamış karakterler. Sanki yazarken yazar çok zor şartlarda yazmış gibi. Başka bir kitabın yorumunda da dediğim gibi, daha geliştirici kitapları hatta dergileri bu kitapların yarı fiyatına alabilirsiniz. Bu 1 puanı bile hak ettiğini düşünmediğim kitabı okumayın okutturmayın. Hatta hiç mi bir şey okumuyorsunuz? Gidin bim kataloğu okuyun, eminim ufkunuzu daha da çok açacaktır. Ayrıca bu kitaptan sonra bir süre boyunca "melek" ve "cadı" kelimelerini duymasam çok daha iyi olacak. Sağlıkla kalın kitapla kalın
Erkek Lisesi
Erkek LisesiBengisu Sıla Gürbüz · Martı Yayınları · 2015316 okunma
·
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.