Gönderi

210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
TEŞEKKÜRLER HESSE!
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Kitaplarda sevdiğim cümlelerin altını çizmeye başladığımdan beri sanırım en çok bu kitapta cümle çizmişimdir. O kadar fazla idi ki alıntı atmakla atmamak arasında kaldım. Atmamaya karar verdim. Çünkü eğer atarsam kitabı okuyuş süremden daha fazla zamanımı alacaktı. O yüzden direkt inceleme yapmak istedim. İncelememde yine her zamanki gibi içerik bilgisi vermeyeceğim, sadece kitabın bendeki izlenimini yazacağım. İlk söylemem gereken şey, bu kitap her yıl düzenli okuyacağım kitaplar arasına adını yazdırdı ve bu alandaki 4.kitap oldu. Okumadan önce hiçbir beklentim yoktu. Kendi listemde olmayan bir kitaptı. Alma sebebim Hesse’nin 2 kitabını daha okumuş olmaktan gelen meraktı. Siddhartha ve Demian’ı okumuştum. Siddhartha’yı beğenmemiştim ama Demian güzeldi. Bu kitabın da açıkçası Demian kadar güzel olacağını beklemiyordum. Ama!..Ama ne Demian’ı, bu kitap, abartmıyorum, en az “Suç ve Ceza” kadar büyük bir eser. Bozkırkurdu, bence gerçek bir çöküşün hikayesi. Bu edebiyat dünyasında çokça işlenen bir konu ama bu kitaptaki gibi işlenen bir eser daha var mıdır, emin değilim. Burjuva’dan nefret etmesine karşın burjuvanın ortasında yaşayan, onu alaya alan bir adam tiplemesi çıkıyor karşınıza. Bu arada, kitapta 22 sayfalık bir bölümde “Burjuva düzeninin insana yaptığı şeyleri” öyle bir kaleme almış ki Hesse, böyle yavaş yavaş okudum orayı ve inanılmaz şeyler gördüm. O düzeni öyle ustaca anlatmış, öyle irdelemiş ki okurken kafam yandı. Gerçek anlamda!..Bir adamın böyle bir düzenin arasında çöküşü mükemmel anlatılmış. Ayrıca ruh tahlilleri, psikolojik betimlemeleri, felsefi kelimeleri ile ruhunuza kadar işleyen bir eser. Ölümle yaşam arasında kalmış bir adamın dimağının ne denli zorluklar içinde kalabileceği de yine inanılmaz anlatılmış. Harry, yani kitaptaki tipimiz, ölümün mü yoksa yaşamın mı kurtuluş olduğunu bir türlü çözemiyor. Elbette birini seçiyor. Onu da siz okuyunca görün. Harry, içinde bir kurt, bir de insanla yaşayan bir adam olarak anlatılıyor kitapta çoğunlukla. Kurt ve insan yapısını karşılaştırarak Harry’nin ruhunu ve dimağını ortaya koyuyor Hesse. Ve bunu öyle içselleştirerek anlatmış ki, siz de kendi içinizde aslında tek bir şeyin olmadığını sanacaksınız. Bende öyle oldu. Sonra...İnsanın ussal yapısını öylesine derinlere inerek kaleme almış ki Hesse...İnsanın neyden, nasıl, ne için var olduğunu bence çok iyi bilen bir yazar. Okurken bunu siz de göreceksiniz. Size sizi anlatacak! Çok şey bildiğini zanneden, bildikleriyle büyüklenen insanların okurken yüzüne tokat çarpar gibi ifadelerle gelecek Hesse. Eğer aranızda öyle insanlar varsa bu kitabı kesinlikle okuyun. Çok şey bilebilmenin ne demek olduğunu göreceksiniz! Kelimelerin tokatı serttir, elin tokatı gurur kırıyorsa, kelimenin tokatı hayat kırar! Kitabın arka kapağında şöyle bir yorum var kitapla ilgili: “Uçarı bir yaşam insanı olmaya kalkışan katıksız bir düşün insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhum, Bozkırkurdu’nun hikayesi...” Bu eser bundan daha basit ve güzel anlatılamaz sanırım. Sonra, yine kitabın arka kapağında Thomas Mann’ın yorumuna yer vermişler, şöyle diyor son cümlesinde: “Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk kez hatırlattı bana.” Bu yorumun altına imza atarım. Birkaç haftadır çok hızlı ve fazla kitap okuyorum, diğer yazarlara da ayıp olmasın ama Bozkırkurdu’nu okuyana kadar gerçek anlamda okumamışım. Bu tat gözlerimde, dilimde, kalbimde ve dimağımda uzun zaman kalacak. Teşekkürler Hesse! Son olarak: Bu kitabın, bu mecrada neden bu kadar az okuma sayısında kaldığını gerçekten anlamıyorum. 5 bin küsür okuma böyle bir eser için gerçekten çok çok az. Bu kitaptan çok daha az değer görmesi gerektiğine inandığım bir sürü eserin okunma sayısının çok altında bir sayı bu. Umarım hak ettiği inanılmaz değeri görür. Mutlaka okunmalı, mutlaka!
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
·
290 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.